Arama

Ali Ufki Bey'in kaleminden Enderun ve Osmanlı musikisi

İstanbul'a savaş esiri olarak gelmiş, daha sonra azat edilmesine rağmen İstanbul'dan kopamamış bir musikişinas, tercüman ve seyyahtı Albertus Bobovius. Ya da Osmanlı'da bilinen adıyla Santuri Ali Ufki Bey. Ali Ufki Bey, yaşadığı dönemin pek çok musiki eserini nota bilgisi sayesinde kayıt altına almış ve bilinen pek çok ezginin en eski versiyonlarını bugünlere ulaştırmıştı. Kitab-ı Mukaddes'i Türkçeye çeviren ilk kişi olma özelliğini de taşıyan Ali Ufki Bey hakkında çok az bilgi olan Enderun Mektebine dair en ince detayları yazdığı eserde kaleme almıştı.

  • 4
  • 14
EZGİLERİN EN ESKİ VERSİYONLARINI DERLEDİĞİ ESERİ
EZGİLERİN EN ESKİ VERSİYONLARINI DERLEDİĞİ ESERİ

Klasik Türk Musikisi eserlerinin ve halk ezgilerinin en eski versiyonlarını içeren bir müzik mecmuası olan Mecmua-i Sâz ü Söz isimli kitabı, Türk musiki tarihine kazandırdı.

John Covel, İsveçli Claes Ralamb, Jean-Babtiste Tavernier gibi birçok seyyahla bağlantı kuran Ali Ufkî Bey, bazı kaynaklara göre de Divan-ı Hümayun'da baştercümandır.

  • 5
  • 14
KİTAB-I MUKADDES’İ İLK KEZ O TÜRKÇEYE ÇEVİRDİ
KİTAB-I MUKADDES’İ İLK KEZ O TÜRKÇEYE ÇEVİRDİ

Ömrünün son yıllarında bir süreliğine Mısır'a giden Ali Ufkî Bey bir süre sonra azat edilerek İstanbul'a döndü. 1662-1664 yılları arasında Kitab-ı Mukaddes'i ilk defa Türkçeye çevirir.

Bu yıldan sonra ise onu hayırla yad etmemize sebep olan üçüncü önemli icraatını yaptı. Yaşadığı devirdeki Topkapı Sarayı'nı Enderun Mektebi'ni, saray teşkilatını en ince ayrıntısına kadar anlattı.

  • 6
  • 14
ENDERUN MEKTEBİNİ EN İNCE AYRINTILARIYLA ANLATTI
ENDERUN MEKTEBİNİ EN İNCE AYRINTILARIYLA ANLATTI

İçoğlanların uyku sürelerinden hangi kapıyı kaç nöbetçinin beklediğine kadar, sıkmayan sade bir dil kullanarak, gerektiğinde hazırladığı plan üzerinden betimledi.

Sarayın günlük hayatı Ali Ufkî Bey'den evvel çok az kişi tarafından bu kadar yakın planla meraklılarına ulaştı.

  • 7
  • 14
ALİ UFKİ BEY’İN ANLATTIKLARI NEDEN ÖNEMLİYDİ?
ALİ UFKİ BEY’İN ANLATTIKLARI NEDEN ÖNEMLİYDİ?

Özellikle Enderun'u görebilenlerin sayısı çok azdı. Çünkü saraya girenler ya sadece birkaç alanı kısıtlı zamanlarda görebilen elçilerdi ki Enderun Bahçesi özel olarak tasarlanmış Arz odası sayesinde görülmezdi ya da bizzat sarayda görevli kişilerdi.

  • 8
  • 14
375 YIL SONRA İSTANBUL’DA BASILDI
375 YIL SONRA İSTANBUL’DA BASILDI

Santuri Ali Ufkî Bey'in bir Batılının merak ve hayret hissi ile bir Doğulunun yerlilik avantajlarını birleştirerek İtalyanca kaleme aldığı bu değerli metin, yazıldıktan tam 375 yıl sonra kendi şehrinde, İstanbul'da basılabildi.

Buna karşılık eseri Almanlar 1669, İtalyanlar 1679, Fransızlar ise 1685 yılında yayınladı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN