Arama

Arşiv fotoğraflarıyla Osmanlı döneminde öğrenciler

Osmanlı döneminde ilim ve eğitim oldukça önemliydi. Medreselerde okula başlayan öğrenciler çeşitli kademelerde eğitimlerine devam ederdi. Osmanlı'da çocuk herhangi bir mevsimde okula başlardı. Ancak üç aylar, kandil geceleri gibi kutlu sayılan bir zaman ya da Pazar veya Perşembe günlerinden biri tercih edilirdi. Bu talebeler özel törenlerle okula başlardı. Öyle ki bazı mekteplerde talebelere aylık ücret ödenirdi. Tarihi arşivden fotoğraflarla Osmanlı dönemindeki öğrencileri sizlerle buluşturuyoruz.

*24 Nisan 1909'da Harbiye Öğrenci subayları Fransız sefareti bekçiliğini yaparken

Çocuğun hayatının önemli geçiş devrelerinden olan eğitime başlama, önceden kararlaştırılan bir günde yapılır ve mektep hocasına bu gün haber verilirdi. Bed'-i Besmele törenleri, perşembe veya pazartesi günleri yapılırdı.

Törene mektepteki diğer çocuklar da katılırdı, edilen dualara âmîn dedikleri için bu çocukların oluşturduğu topluluğa Âmîn alayı adı verilirdi. Mektebin hocası, Âmîn alayına katılacak öğrencilere önceden haber verir, törende en güzel giyeceklerini giymelerini söylerdi.

*24 Nisan 1909'da Harbiye Öğrenci subayları Fransız sefareti bekçiliğini yaparken

Törenin yapılacağı tarih, ayrıca aile fertlerine ve yakınlara duyurulurdu. Mektebin önünde, önde ilahiciler, arkada Âmîn alayı sıraya girip, rengârenk kıyafetler içinde mektebe başlayacak çocuğun evine gelirlerdi.

Besmele'ye başlayacak olan çocuk, yeni elbise giyinmiş, elbiseleri değerli mücevherlerle süslenmiş, boynuna kıymetli bir şal ve sırmalı bir cüz kesesi asılmış bir şekilde Âmin alayını beklerdi.

*Heybeliada Deniz Harp Okulu öğrencileri

Faytonun fenerlerine askılar asılır, çocuğun mektepte üzerine oturacağı yuvarlak veya kare şeklinde kadife gibi kıymetli kumaşlardan yapılan minder, rahle ile birlikte bir adamın başı üzerinde, faytonun önünde taşınırdı. Çocuk faytona, yakınları ile bindikten sonra fayton hareket ederdi. Faytonun arkasında ilahi okuyanlar, onların arkasında da âmînciler ilerlerdi.

Bu grubu ilahici başı yönetir, ilahilerin her mısraından sonra âmînciler âmîn derlerdi. Bu şekilde önceden belirlenmiş bir güzergahta dolaşan alay, bütün halkın dikkatini çekerdi.

*Divriği'de Kızılay rozeti dağıtan öğrenciler

Eğer çocuk bir şeyhin çocuğuysa, şeyhin tarikatini belli eden sancaklarla, şeyhin dervişanı da alaya eşlik eder, kudüm ve halile çalınır, zikirler çekilirdi.

Âmîn alayı bu şekilde daha önceden belirlenmiş güzergahta dolaştıktan sonra, çocuğun evinin kapısının önünde durur, okunan ilahi ve gülbankla (hep bir ağızdan ve makamla yapılan dua) eve girerdi.

Amin alayları ile ilgili haberimize ulaşmak için tıklayın.

  • 10
  • 25

*Osmanlı'daki bir müderris ve öğrenci

Osmanlı'da ayırı bir yeri olan okullardan biri de Enderun mektepleridir. Saray hizmetinde çalışacak görevlileri yetiştirmek maksadıyla kurulan bu okul, eğitim sistemi yönüyle kendinden önce kurulmuş bütün okullardan farklılık arz eder.

Genellikle aileleriyle hiçbir ilgileri kalmayan, devşirme yoluyla okula alınan çocuklar, Enderun'a alınmadan önce belli bir hazırlık eğitiminden geçmiş olmaları gerekiyordu. Enderun'a alınmadan önce çeşitli eğitimden geçen talebeler, daha sonra yeteneklerine göre dağıtılırdı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN