Aşure geleneğinin Osmanlı şiirine yansımaları
Yüzyıllar boyunca varlığını koruyarak günümüze kadar gelmiş olan aşure geleneği, Muharrem ayının en büyük nişanesidir. Aşure, toplumsal bağlarımızı düzenler ve güçlendirir. Komşularımız ve akrabalarımızla olan ilişkilerimizi olumlu yönde etkilediği gibi dostluk ve barışa da önayak olur. Aynı zamanda edebiyatımıza da tesir eden aşure geleneğimizin, Divan edebiyatında bulunan en müstesna örneklerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 01.08.2022
11:12
Güncelleme Tarihi: 01.08.2022
15:56
Demdür Yakînî mâh-ı muharremde ağla kan Gark eyle lâle-veş dem-i 'âşûrdan beden
Ey Yakînî! Muharrem ayında kan ağlamanın zamanıdır. Bedenini aşure gününde lale gibi kana *gark et.
📌Yakînî Dîvânı
Yakînî: İstanbul'da yaşamış olan ve i lmiye sınıfına mensup bir aileden gelen şair, ilim alanında eğitimler almış ve dönemin önemli mutasavvıflarından biri olmuştur. Cezayir-i Garp'ta kadılık yaptığı sırada vefat eder ve Edirnekapı civarında bulunan Emir Buhari'nin kabri yakınlarına defnedilir.
Gark etmek nedir? Doldurmak ve boğmak anlamlarına gelmektedir.
Yeni bir hicrî yılın ilk gününde..
Hasan Hilmî muharremdir pişir 'âşûre-i 'aşkı 'İbâdetle olur mâtem hayâtım yâ Resûla'llâh
Hasan Hilmî! Muharrem ayıdır aşk aşuresini pişir. Ey Resulallah! Benim hayatım yas ibadetiyle geçer.
📌 Hasan Hilmî Edirnevî Dîvânı
Hasan Hilmî Edirnevî: XIX. yüzyılda yaşamış olan şair sevgi, din ve ilahi aşk gibi konuları işlemiştir.
Acının şiire dökülmüş hali: Muharremiyye
Nakd-i cân nezrini kurbânuna uydur yola gir Kerbelâ-yı gama gel sen dahi âşûr eyle
Can malının adağını kurban diye al, yola gir; gam *Kerbelâ 'sına gelip sen de matem eyle.
📌 Hayâlî Bey Dîvânı
Hayâlî Bey Dîvânı: 16. yüzyılda Anadolu'da yaşamış, asıl adı Mehmet olan Hayali, Kanuni döneminde Nabi'den sonra gelen önemli Divan şairlerinden biridir.
Kerbelâ Olayı: Hz. Hüseyin'in, 72 yakını ile birlikte, bugün Irak sınırları içinde kalan Kerbela şehrinde haince şehit edildiği olaydır.
Türk - İslam geleneğinde aşurenin önemi
Dem-i 'âşûredür tecdîd olur dünyâ bu mâtemle Yanar her ehl-i dilden kim derûnı gussa vü gamla
Gönül ehli olan herkesin üzüntü ve kederden yüreğinin yandığı aşure gününde, dünya bu matemle yenilenir.
📌 Behiştî Dîvânı
Behiştî: Asıl adı Ahmet Sinan Çelebi'dir. 15. yüzyılda, Lüleburgaz'da doğmuş ve II. Beyazıd döneminde yetişmiş, tarihçi ve yazardır.
Yeni bir hicrî yılın ilk gününde..
Mâtem-i 'âşûr içinde yine mâtem oldı âh Magfiret eyyâmıdur 'âşûrun eyyâmı yakîn
Ah yine aşure günü içinde yas oldu; Aşure günleri yakındır, bugünler affedilme günleridir.
📌 Karamanlı Aynî Dîvânı
Karamanlı Aynî: XV. yüzyılda Konya- Karaman bölgesinde yaşamış olan şair hakkında çok fazla bilgiye sahip değiliz. Fakat kaleme almış olduğu Karamanlı Aynî Dîvânı, Cem Sultan'ın mücadelelerine kaynaklık eder.
Osmanlı'da aşure günü nasıl karşılanırdı?