Arama

Avrupa yoğurt ile nasıl tanıştı?

Türk mutfağının vazgeçilmez besinlerinden biridir yoğurt. Kökeni Asya'ya uzanan yoğurt, zamanla göçlerin de etkisiyle pek çok coğrafyaya yayılmış; her gittiği yerde kabul görmüş bir besindir. Bugün tüm dünyada Türkçedeki şekliyle "yoğurt" olarak isimlendirilen ve tüketilen bu gıda, Avrupa'ya Kanuni döneminde ulaşmıştı. Fransa Kralı I. François, pek çok ilaca rağmen iyileşememiş; Kanuni'ye gönderilen mektubun ardından bir Osmanlı hekimi derhal Paris'e gönderilmişti. Hekim, yaptığı yoğurtla kralı iyileştirmiş; François şifa sağlayan yoğurdu "ebedi hayatın sütü" olarak adlandırmıştı.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 5
  • 14
KANUNİ, FRANÇOİS’NIN TEDAVİSİ İÇİN HEKİM GÖNDERDİ
KANUNİ, FRANÇOİS’NIN TEDAVİSİ İÇİN HEKİM GÖNDERDİ

Kanuni Sultan Süleyman, Kral François'nın hastalığını tedavi edebilecek olan Yahudi bir hekimi Paris'e göndermişti.

🔸 Kimi kaynaklar, bu hekimin sahip olduğu keçi sürüsünü de yanına alarak Fransa'ya gittiğini belirtir. Hekimin gemi ile mi yoksa kara yolu ile mi gittiği tartışmalıdır.

🔸 Osmanlı hekimi, sütten yoğurt yaparak tedavi sürecine başlamıştır. Ardından yaptığı yoğurda farklı malzemeler daha karıştırarak tedavi edeceği karışımı hazırlayarak krala sunmuştur.

🔍 Mektuplar, fermanlar ve şiirlerde Kanuni Sultan Süleyman

  • 6
  • 14
FRANSA KRALI ‘EBEDİ HAYATIN SÜTÜ’ OLARAK TANIMLADI
FRANSA KRALI ‘EBEDİ HAYATIN SÜTÜ’ OLARAK TANIMLADI

Osmanlı hekiminin bu karışımı ile kısa zamanda sağlığına kavuşan François, yoğurda "ebedi hayatın sütü" adını vermişti.

🔸 Bunun üzerine hekimin başarısını takdir eden Kral François, Fransız doktorlarının da bu tarifi öğrenmelerini ve bu tedavi yöntemi ile ilgilenmelerini istemişti.

🔸 Ancak Osmanlı hekiminin başarısı karşısında kendilerini küçük düşürülmüş hisseden Fransız doktorlar bu tedavi yöntemine ilgi duymamışlardı.

  • 7
  • 14
SULTAN ABDÜLMECİD DÖNEMİNDE YOĞURTÇU BİR AİLE
SULTAN ABDÜLMECİD DÖNEMİNDE YOĞURTÇU BİR AİLE

Yoğurdun Avrupa'ya ulaşmasına dair bir diğer rivayet de Sultan Abdülmecid dönemine aittir.

🔸 19. yüzyılda Kayserili bir Ermeni aile İstanbul'a gelmiş ve yoğurt üreterek zengin olmuşlardı. Ardından aile, matbaacılık işleri ile de uğraşmaya başlamıştı.

🔸 Ailenin büyük oğlu Aram Dökmeciyan eğitim için bulunduğu Venedik'te tahsilini tamamlamasının ardından kardeşi Artin ile Paris'e gönderilmişti.

🔍 Tarihi kaynakların izinde Kanuni Sultan Süleyman'ın saltanatı

  • 8
  • 14
ÖĞRENCİLİĞİNDE YOĞURTÇULUĞA BAŞLADI
ÖĞRENCİLİĞİNDE YOĞURTÇULUĞA BAŞLADI

Aram'ın Paris'te hukuk doktorasını yaptığı dönemde babası vefat etmiş ve İstanbul'dan para gelmemeye başlamıştı.

🔸 Bunun üzerine baba mesleği olan yoğurtçuluğa başlayan Aram, fazla satış elde edememişti.

🔸 Zira Fransızlar hem yoğurdun tadını beğenmiyorlar hem de sağlık açısından zararlı olabileceğini düşünüyorlardı.

  • 9
  • 14
YOĞURT BİLİMSEL OLARAK İNCELEMEYE TABİ TUTULDU
YOĞURT BİLİMSEL OLARAK İNCELEMEYE TABİ TUTULDU

Fransızların sağlık ile ilgili endişelerini giderebilmek amacıyla Pasteur Enstitüsü'ne yardım amacıyla başvurmuştu.

🔸 Kurumun ikinci direktörü Profesör Metchnikoff'a ulaşan Aram, yoğurdun sağlığa faydalı olmasının yanı sıra pek çok hastalığın tedavisinde yardımcı ürün olarak hem İstanbul'da hem de Anadolu'da yaygın olarak tüketildiğini belirtmişti.

🔸 Dünyada immünoloji alanındaki çalışmalarıyla tanınan Metchnikoff, Aram'ın her gün getirdiği yoğurdu hem tüketmiş hem de detaylı bir şekilde incelemişti.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN