Avrupa'nın hastalıklı tarihinin vesikası; engizisyon mahkemeleri
Orta Çağ'da Katolik Kilisesi tarafından kurulan ve Avrupa'da terör estiren engizisyon mahkemeleri, kendi düşüncelerini kabul etmeyenleri sapkın olarak nitelendiriyor, akla hayale sığmaz işkenceler uyguluyordu. Bu mahkemelerde yargılanan kesimlerden biri de İspanya'daki Müslüman çoğunluktu. Cuma günü temizlik yapılması ya da ağızdan 'Allah' lafzının çıkması buradaki mahkemelere gönderilmek ve akıl almaz işkencelere maruz kalmak adına yeterliydi. İşte engizisyoncuların hedefi olan İspanya'daki Müslümanlara uygulanan zulümler…
Giriş Tarihi: 31.10.2019
14:51
Güncelleme Tarihi: 31.10.2019
15:58
KİLİSEYE GÖRE HRİSTİYAN OLMAYANLARIN HEPSİ SAPKINDI
İlk engizisyon mahkemesinin kurulmasından sonra göreve gelen Papa III. Innocent, kendi düşüncelerini kabul etmedikleri için sapkın olarak adlandırdıkları kişilerin yakalanması için sadece ruhban sınıfını değil normal vatandaşları da kullanmaya başladı.
Aziz Thomas d'Aguin, engizisyon mahkemelerinin kurumlaşmasında etkili olan kişilerdendi. O, burada yargıladıkları insanlar için şu korkunç ifadeleri kullanmıştı: "Sapkınlar konusunda birisi onlar için biri de Kilise için değerlendirilmeye alınacak iki husus vardır onlar, günah sebebiyle aforoz edilmeli sadece Kilise'den atılmakla kalmamalı aynı zamanda ölüm ile dünyadan atılmadırlar."
BU VAHŞETE HALK DA YARDIM ETTİ
Engizisyonun temelleri, piskoposlara kendi bölgelerinde 'dinden sapanları soruşturma yetkisi'nin verilmesiyle atıldı. Bu konuda yerel idareciler de piskoposlara yardımcı olmazsa cezalandırılıyordu.
Bu durumu kendine bir dini vazife gibi gören Hristiyan vatandaşlardan piskoposlara yardım edenler de vardı.
Bunlardan biri olan Aziz Dominik ve yedi arkadaşının kurduğu teşkilat, Papa III. Honorius tarafından bir tarikat olarak kabul edildi. Dominikenler adıyla bilinen bu grubun amacı, Kilise'nin öğretilerini kabul etmeyenleri engellemekti. Papa, Dominikanlara engizisyon sırasında işkence yapmak için izin verdi.
Fransisken ve Sistersiyenler de aynı amaç için bir araya geldi. Aziz Dominik bu anlamda ilk engizitör yani sorgulamacı olarak kabul edildi.
Engizisyon sorgucularının en ünlülerinin başında Bernardo Gui geliyordu. Çeyrek yüzyıl boyunca kendini soruşturmalara adayan bu Dominiken, sorgulamalarının büyük bir çoğunluğunu, 1324 yılına kadar Fransa'nın Toulouse kentinde sürdürdü. Başpiskopos ilan edildiğinde, o güne kadar tam 930 kişiyi yargılayıp cezalandırmıştı.
Ünlü engizisyoncu Tomás de Torquemada Papa tarafından İspanya'nın ilk engizisyoncusu olarak göreve atandı. Tomás de Torquemada İspanya'da Müslümanlara ve Yahudilere işkence yaptı.
ENGİZİSYONCULARIN HEDEFİ OLAN MORİSKOLAR KİMDİR?
Müslüman Arap orduları, Tarık bin Ziyad öncülüğünde İber Yarımadası'nın içlerine kadar ilerleyip burada feodal beylerin ve kilisenin baskısı altında köleleştirilen halkı hürriyetine kavuşturdu. Müslümanlar, buradaki köylüleri hürriyete kavuşturunca insanlar hızlı bir şekilde İslam'ı seçmeye başladı. Böylece İslamiyet İspanya'da çok hızlı bir şekilde yayıldı ve ortaya Endülüs medeniyeti çıktı.
Morisko da Endülüs medeniyetinin hüküm sürdüğü yıllarda Müslüman olmuş İspanyol kökenli Müslümanlar a verilen bir isimdir. Morisko, Orta Çağ'dan beri İspanya'da Müslümanlar için kullanılan Moro adına XV. yüzyılın sonlarında "-isco" ekinin ilavesiyle türetilmiş bir kelime olup "Müslümanlara mensup" veya "Müslümanlardan geriye kalan kişi" anlamına gelir.
Büyük çoğunluğu baskı altında din değiştiren Moriskolar İspanyol kaynaklarında , eskiden beri Hristiyan olan halk ile aralarındaki farkı vurgulamak için "yeni Hristiyanlar" adıyla da geçer.
ETNİK TEMİZLİĞE GİRİŞİLDİ
1492 yılında Endülüs Devleti'nin İspanya Krallığı'na yenilmesinin ardından İspanyollar tarafından 1609 yılına kadar sürecek olan etnik temizliğe girişildi. Burada doğup büyüyen Müslümanlar, büyük bir zulme uğrayarak yerlerinden yurtlarından kovuldu. Büyük çoğunluğu da dinlerini değiştirmeye zorlandılar.
1501 yılında Granada'da, 1502'de ise Kastilya'da çıkan bir kanunla Müslümanlara göç etmek, din değiştirip Hristiyanlığı seçmek ya da ölüm olmak üzere üç seçenek sundular . Bazıları göç etse de bir kısmı da kalıp gizlice Müslümanlığını devam ettirdi. Zorla Hristiyanlaştırılan bu insanlar, süreç içerisinde Müslüman kimliklerini gizlemek zorunda bırakıldı.