Avrupa’ya Osmanlı’nın kalbini gösteren 3 ressam
Avrupalı sanatçılar kimi zaman Osmanlı sultanlarının daveti ile kimi zaman ise farklı sebeplerden ötürü İstanbul'a gelerek şehrin müthiş dokusundan etkilendiler. 14 sene Abdülhamid Han'ın başressamlığını yapan Fausto Zonaro, Fatih'in tablosunu çizen Bellini, İstanbul'un manzaralarını tuvale döken Jean-Baptiste Hilaire bunlardan biriydi. Sizler için, Batı'ya Osmanlı'nın kalbini gösteren üç ressamı derledik.
Giriş Tarihi: 02.03.2020
10:11
Güncelleme Tarihi: 02.03.2020
10:30
ZONARO’NUN RESİMLERİNİ ABDÜLHAMİD’E KİM SUNDU?
Zonaro'nun Abdülhamid'e sunulmasını sağlayan kişi ise Thalasso'ya göre resimlerini beğenerek koleksiyonuna alan ve sanatçıya saraya resim sunma önerisinde bulunan Ferid Paşa'ydı. Zonaro, 1896 yılında Ertuğrul Süvari Alayı'nın Galata Köprüsü'nden Geçişi adlı resmini tamamlamış ve Abdülhamid'e sunmuştu. Sultanın resmi beğenmesi ile sanatçıya birinci dereceden Mecidi nişanı ve saray ressamlığı unvanı verilmişti.
Fausto Zonaro tarafından resmedilen Ertuğrul Süvari Alayı Galata Köprüsü Geçisi tablosu, 1901.
ZONARO'YU ABDÜLHAMİD'İN 'SARAY RESSAMI' YAPAN TABLOSU
1478'de Venedik Cumhuriyeti tarafından Fatih Sultan Mehmet'in portresini yapmak üzere İstanbul'a gönderilmiştir.
İtalyan Rönesans Ressamı Gentile Bellini 1430'da Venedik'te doğdu. Küçük yaşta etkisinde kaldığı eniştesi Mantegna ile çalıştı. Bellini ailesinin Venedik resim sanatının temel karakterinin oluşmasında önemli bir yeri vardır.
Bellini ailesi, çalışmalarına, rakip Vivarini ailesinden etkiler de yansıtmıştır. Böylece iki aile, Venedik resmini 15. yüzyılın ikinci yarısına kadar en üst seviyeye taşımışlardır.
BELLINI NEREDEN İLHAM ALDI?
Padişahın giysileri, kürkü ve sarığındaki kumaş detayları Venedik tarzı ile ayrıntılı bir biçimde vurgulanmıştır. Eserin köşelerindeki üçlü taç simgeleri ise Gentile Bellini tarafından daha önceden Fatih için tasarladığı bronz madalyonların tasarımından ilham alınmıştır.
Üçlü tacın sebebi ise Osmanlı'nın Yunanistan, Karadeniz ve Asya topraklarındaki hakimiyetini simgelemektedir. Portrenin özellikle yüzünde uygulanmış keskin görünüm, yaşlanmış yüze rağmen İstanbul'u fethetmiş güçlü padişah canlılığını vurgular. Fatih Sultan Mehmet portre yapıldıktan bir yıl sonra ölmüştür.
Fatih'i üstün ve farklı kılan, kendini sadece Türk hakanı ve Müslümanların sultanı olarak değil, aynı zamanda "Kayser-i Rum" , yani Roma İmparatoru, dolayısıyla Roma'nın varisi olarak görmesi, daha da önemlisi Avrupa'da olup bitenleri yakından takip etmesidir.
Gentile Bellini'nin "Fatih" adlı tablosu en önemli tablolarından biridir. Tabloda sultan süslü bir kemerin içinde kürklü kaftanı ve sarığı ile bir büst olarak oturtulmuştur. Kemeri taşıyan mermer taban, zengin ve süslü işlemelere sahip bir kumaş ile örtülerek görsel içerik güçlendirilmiş ve padişahın gücü vurgulanmıştır.
* Eser, günümüzde Londra'da, National Gallery koleksiyonunda sergileniyor.
ALTI TACIN ANLAMI NE DEMEK?