Ayasofya’da ilk Cuma namazı nasıl kılınmıştı?
Fatih Sultan Mehmed tarafından fethin sembolü olarak camiye çevrilen Ayasofya'da, ilk Cuma namazının 1 Haziran 1453 tarihinde kılındığını biliyor muydunuz? Ya da hutbenin Akşemseddin tarafından Fatih Sultan Mehmed adına okunduğunu? Sizler için Fatih'in şehrin baş camisi haline getirdiği Ayasofya'da, ilk Cuma namazı nasıl kılınmıştı, derledik.
Giriş Tarihi: 10.05.2019
13:17
Güncelleme Tarihi: 29.05.2020
14:22
Hazret-i Fatih, kaide-i üslub-ı hatib üzre hutbeyi okuyup eda ettikten sonra minberden inerek Akşemseddin Hazretleri'ni imamete geçirip Cuma namazını ol vaktin icabatına göre mücahidin-i din-i Mübin safları önünde ifa eyledi."
Terceme-i Cifrü'l-câmi' adlı eserde Ayasofya ile yakınındaki heykel ve anıtları gösteren minyatür (İÜ Ktp., TY, nr. 6624, vr. 92b)(sağda)
Osmanlı tarihinde, fethedilen ülkelerdeki kiliselerin camiye çevrilmesi eski bir gelenekti. Futuhat yıllarında bu geleneğe daima uyulmuş ve "hilal"in "haç"a galibiyetinin timsali mahiyetindeki bu geleneğe göre: Fetholunan kalenin burçlarına bayrak dikilip, surların üstünden ezan sesleri yükselirken; şehrin en büyük kilisesi de camiye çevrilmiş ve padişahlar ilk Cuma namazını bu camilerde kılmışlardır. Şair Baki , meşhur Kanuni mersiyesinde:
"Aldun hezar bütkedeyi mescid eyledun Nakuus yerlerinde okuttun ezanları"
Mısralarıyla bu eski zafer geleneğini, en güzel şekliyle edebiyat tarihimize mal etmiştir.
Ayasofya Camii mihrap duvarındaki Kâbe tasvirli çini levha (solda)
Ayasofya adıyla anılan camiler arasında, 1453'ten 1934'e kadar şehrin ulucami durumundaki başcamisi olan İstanbul'daki Ayasofya Camii ve etrafında teşekkül etmiş külliye ise en tanınmış ve önemli eserdir. Kubbeye kadar çıkan Fatih Sultan Mehmed, yapının ve çevresinin harap görüntüsü karşısında meşhur Farsça beyti söylemiştir.
"Perdedâri mî küned ber kasr-ı Kayser Ankebut Bûm nevbet mîzined der turumu Efrisyâb"
Ayasofya Camii'nin müezzin mahfili
Fatih Ayasofya'nın tahribini önlemiş, burada ilk namazı kıldıktan sonra camiyi kendi hayratının ilk eseri olarak vakfetmiş, yanına sonraları çok değişikliğe uğrayan bir de medrese yaptırmıştır.
Ayasofya müze haline geldikten sonra ilk defa 8 Ağustos 1980 tarihinde hünkâr mahfili ibadete açılmıştır. Bundan kısa bir süre sonra (14 Eylül 1980) restorasyon gerekçesiyle tekrar kapatılan hünkâr mahfili 10 Şubat 1991'de yeniden namaz kılmaya tahsis edilmiş ve Ayasofya kısmen de olsa cami olarak hizmet vermeye başlamıştır. Cami olduğu süre içinde Ayasofya, Ramazan aylarında bilhassa teravih namazında çok kalabalık bir cemaatin toplanmasına imkân verir ve padişahın da katıldığı Kadir geceleriyle bayram namazlarında muhteşem bir görünüş arz ederdi.