Arama

Ayşe Osmanoğlu'nun kaleminden Abdülhamid’in özel yaşamı

Sultan Abdülhamid, dünyanın en buhranlı olduğu bir dönemde 33 yıl boyunca Osmanlı Devleti'nde hükümdarlık yaptı. Yönetimi, gerçekleştirdiği yenilikler, inşa ettirdiği yapılar, döneminde yaşanan siyasi olaylar ile II. Abdülhamid, tarihte belki de en çok tartışılan padişahlardan biri oldu. Peki, Sultan Abdülhamid özel yaşamında nasıldı? Abdülhamid'in bir günü nasıl geçerdi? Uyumadan önce neden kitap okuturdu? Memlekette bir hastalık olduğu zaman hangi eserin okunmasını isterdi? Abdülhamid'in çocuklarıyla ve saray ahalisiyle ilişkisi nasıldı? Kızı Ayşe Osmanoğlu'nun kaleminden Abdülhamid'in özel yaşamına dair bilinmeyenleri derledik.

  • 3
  • 15
ABDÜLHAMİD HANGİ AKSESUARLARI KULLANIRDI?
ABDÜLHAMİD HANGİ AKSESUARLARI KULLANIRDI?

"Günde üç dört defa abdest alır, namazını muntazaman kılardı. Seccadesi Hereke fabrikasında yapılmış bir halı idi. Nereye giderse kolaylıkla götürülürdü. İpekli üzerinde namaz kılmak caiz değildir derdi. Tesbihi daima cebinde idi. Yeşim taşındandı. Parmağına yüzük olarak altın üzerine beyaz bir akik taş takardı. Başka bir yüzük taktığını kimse görmemiştir. Bu yüzükle tesbihi şehzadelik zamanında Şeyhülharem Hacı Emin Paşa kendisine Mekke'den getirip hediye etmiş, o zamandan ölünceye kadar tesbihi cebinde, yüzüğü parmağında taşımıştır.

Şehzadelik zamanından beri kullandığı büyük bir kronometre altın saati de daima yeleğinin cebinde bulundurmayı adet edinmişti. Cumalık elbiseleri, büyük üniformaları, takacağı nişanlar ve kılıcı, esvapçıbaşının dairesinde saklanırdı. Giyeceği zaman Selamlık Odası'na getirip hazır ederlerdi. Kendisini esvapçılar giydirirlerdi."

ABDÜLHAMİD'İN HAYATI HAKKINDA 34 İLGİNÇ GERÇEK

  • 4
  • 15
ABDÜLHAMİD ANNESİNDEN NASIL BAHSEDERDİ?
ABDÜLHAMİD ANNESİNDEN NASIL BAHSEDERDİ?

"Babam, annesinden bahsettiği zaman "Zavallı anneciğim pek genç yaşında gitti; hayali daima gözümün önündedir; onu hiç unutmadım. Beni çok severdi, hasta olduğu müddetçe karşısına oturtup yüzüme bakmakla iktifa ederdi, öpmeye kıyamazdı, Allah rahmet eylesin" derdi.

Tirimüjgan Kadınefendi, iki şehzade, bir sultan anası olmuştur. İlk evladı "Naime Sultan " olup 1843 Mart'ında 2,5 yaşında iken çiçek hastalığından ölmüştür. İkinci evladı babamdır. Üçüncüsü de Şehzade Mehmed Abid Efendi olup 1848 Mayıs'ında 1 aylık iken ölmüştür.

Zavallı büyükanamız genç yaşında verem olarak eski Beylerbeyi Sarayı'nda hava tebdilinde iken ölmüştür."

  • 5
  • 15
ABDÜLHAMİD’İ BÜYÜTEN PERESTÛ KADINEFENDİ
ABDÜLHAMİD’İ BÜYÜTEN PERESTÛ KADINEFENDİ

"Annesi öldüğü zaman küçük bir çocuk olan babamı büyüten ve ona analık eden Perestû Kadınefendi, babam padişah olduğu zaman "Mehd-i Ulyâ-yı Saltanat-ı Seniyye" unvanını almıştır. Gençliğinde fevkalade güzel olduğu ihtiyarlığında dahi belliydi.

Kendisini görmeye gittiğimiz zaman, padişahın huzuruna nasıl giriyorsak onun da yanına öylece girer, karşısında otururduk. Bize nasihatlerde bulunur, iltifat ederdi.

Babam her Cuma günü, analığının da Selamlık resminde bulunmasını pek isterdi. Büyükannem bazen gizlice selamlıktan sonra evine kaçardı. Babam bunu öğrenince, derhal saraydan araba ile yaverler gider, büyükannemi getirirlerdi."

  • 6
  • 15
BABASI ABDÜLMECİD ABDÜLHAMİD’İ NASIL TESELLİ ETTİ?
BABASI ABDÜLMECİD ABDÜLHAMİD’İ NASIL TESELLİ ETTİ?

"Babamın çocukluğunda güzel bir midillisi varmış. Ona binip sarayın bahçesinde dolaşır, İbrahim Efendi de arkasından koşarmış. Anasının ölüm gününe kadar bu böyle devam etmiş. Nihayet felaket günü gelip çatmış. Anasının öldüğünü biraz saklamışlar ise de yavaş yavaş hisseden babam bu ilk acıyı bütün derinliği ile anlamış.

Sultan Abdülmecid, babamı yanına getirtip bağrına basmış: "Ağlama oğlum! Allah'ın emrine karşı gelinmez. Senin hem anan, hem de baban benim" diyerek gözlerinden, yanağından öpüp teselli etmeye gayret etmiştir. Büyükbabamın babama "İçli evladım" demesi bundan dolayı imiş."

  • 7
  • 15
ABDÜLHAMİD NEDEN PERESTÛ KADINEFENDİ’YE EMANET EDİLDİ?
ABDÜLHAMİD NEDEN PERESTÛ KADINEFENDİ’YE EMANET EDİLDİ?

"Babamın malını mülkünü idare edecek bir yaşta olmadığını anlayan büyükbabam, onun bakımsız ve başıboş kalmaması için bir analığa ihtiyacı olacağını nazar-ı dikkate alarak kadınlarının arasında en değerlisi olan dindarlığı, ağırbaşlılığı ve gün görmüşlüğü ile sarayda şöhreti bulunan Perestû Kadınefendi'yi seçmiştir. Perestû Kadınefendi'nin hiç evlat sahibi olmaması da buna ayrıca bir sebeptir.

Büyükbabam bir gün babamı odasına getirtip karşısına oturtmuş, birçok nasihatler ettikten sonra giydiği harmanisinin altına alarak Perestû Kadınefendi'nin dairesine götürmüş, odasına girince "Bak kadınım! Sana ne güzel bir evlat getirdim" diyerek babamı harmaninin altından çıkarmış ve babama "Bugünden sonra senin anan budur. Öp elini evladım" demiş. Kadınefendiye de "Allah'tan sonra sana emanet" diyerek ona da oğulluğunu öptürmüş. Annesine itaatli olmasını tavsiye etmiş. Babamı kucaklayıp bağrına basan Kadınefendi o günden sonra kendisini hakiki bir anne şefkati ile bakıp ihtimamla büyütmüştür. Babam da anneliğine daima hakiki bir anneye olan sevgiyle bağlı kalmış, ölünceye kadar hürmette kusur etmemiştir. Anneliğinden bahsederken "Annem ölmemiş olsaydı o da bana ancak bu kadar bakabilirdi" derdi."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN