Arama

Bağdat: Dicle kenarında bir inci

Abbasi Halifesi Mansur tarafından Dicle kıyısına kurulan Bağdat, Avrupa'nın tamamen karanlığa gömüldüğü Orta Çağ'da İslam'ın ışığını yayan bir meşaleydi. Beytü'l Hikme ile ilmin kurumsallaştığı başşehir, uzun yıllar boyunca İslam düşüncesinin beslendiği pınarlardan oldu. 1258 yılında Moğol istilasına uğrayan Bağdat'ın beş asırlık ilmi birikimi yok edildi. 1534 yılında Osmanlı'ya katılan Bağdat'ın tarihi serüvenini araştırdık.

◼ Zamanla inanılmaz boyutlarda geçilen Bağdat'ı görmek için insanlar binlerce mil yolu yaya olarak yürümeyi göze alıyorlardı. Bu hakikat dilimize geçen: "Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz" atasözünde de görülebilir.

◼ Güzelliği, bahçeleri, sarayları, kasırları ile göz kamaştıran Bağdat şehri tüm bunların yanında şifahaneler, medreseler, bimarhaneler, rasathaneler ve kütüphaneler şehriydi.

İslâm sanatında değişim rüzgârı: Abbasiler

◼ Bağdat'ta sultanlar, halifeler, şehir ehli ve zenginler ilim ve sanatı sonuna kadar destekliyordu. Bundan dolayı pek çok alim Bağdat'a yerleşmişti.

◼ İslam medeniyetinin en güzel zirvelerinden birisi ilim ve sanatın coştuğu Bağdat'ta yaşandı. Bağdat Avrupa koca bir karanlığa gömülüyken adeta tüm coğrafyaları aydınlatıyordu.

◼ Lakin bu harikulade dönem Abbasilerin siyasi güçlerini kaybettikleri 10. asrın ilk yarısında akamete uğradı. Öyle ki şehri bir asra yakın bir süre Şii Büveyhiler idare etti.

Büveyhiler kimdir?

932-1062 tarihleri arasında İran ve Irak'ta hüküm süren Şii itikata sahip bir hanedan.

◼ Bu devirde karanlığa bürünen Bağdat; Şii ve Sünni halkın birbirine girdiği, şehrin ilmi yönünün yok olmaya yüz tuttuğu bir şehir oldu.

Abbasi devri hastahaneleri

Bağdat'ı bu karanlık dönemden 1055 tarihinde Tuğrul Bey önderliğindeki Selçuklular çıkardı. Şehir bu tarihten sonra eski ihtişamlı günlerini aradı.

Tuğrul Bey kimdir?

Selçukluların kurucusu ve ilk sultanı olarak kabul edilen Tuğrul Bey, 990-1063 yılları arasında yaşadı.

◼ Bağdat 9 ve 10. yüzyıllarda İslam medeniyetinin altın çağına ev sahipliği yaptı. Emeviler döneminde başlayan tercüme faaliyetleri bu dönemde Beytü'l Hikme ile kurumsallaştı.

Beytü'l Hikme ile büyük bir ilmi merkez haline gelen Bağdat her ilim dalına dair eserlerin tercüme edildiği, şerh, haşiye ve telif faaliyetlerinin simgesi oldu.

◼ Özellikle İslam ulemasının burada toplanması, İslam düşüncesinde Bağdat'ın önemli bir noktada olmasına sebep oldu. Bağdat İslam medeniyetinin en belirgin simgelerinden birisi oldu.

İslâm medeniyetinin özellikleri

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN