Bir eğitim yuvasının tarihi: Darülfünun
Osmanlı döneminde, eğitim alanında atılan en büyük adımdı Darülfünun. Onun modern üniversiteye geçiş süreci, yeni bir dönüşümün de habercisiydi. Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ziya Gökalp ve Fuat Köprülü gibi şairleri, düşünürleri, edipleri ile bir eğitim yuvasına dönüşen Darülfünun, aynı zamanda İstanbul'un işgaline tepki gösteren ilk kurumdu. Bundan 85 yıl önce "İstanbul Üniversitesi" adını alan Darülfünun'un geçmişten bugüne uzanan hikâyesini sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 30.05.2019
11:22
Güncelleme Tarihi: 30.05.2019
11:24
ZİYA GÖKALP VE DARÜLFÜNUN
Şükrü Bey Maarif Nâzırı olduktan sonra Darülfünun'u düzeltmek için öncelikle Ziya Gökalp'ın muallim olarak Darülfünun'a girmesi konusunda ısrarcı olmuş ve buna önce karşı çıkan Ziya Gökalp daha sonra Talât Bey'in de ısrarı karşısında kabul etmiştir.
Teklifi kabul etmesinin ertesi günü Şükrü Bey'i ziyaret eden Ziya Gökalp Darülfünun konusundaki düşüncelerini ortaya koymuştur. Maarif Nâzırı Şükrü Bey de Ziya Gökalp Darülfünun'da bulunduğu sürece oraya müdahale etmeyeceğini belirtmiştir. Ziya Gökalp'ın Edebiyat Fakültesi'ndeki hocalığı 1913–1919 arasında altı yıl sürmüştür.
Bu süre içinde İttihat ve Terakki'den kaynaklanan siyasal gücünü karşıt görüşlülerin Darülfünun'a muallim olarak alınmasını engellemek veya kendisini eleştirenleri susturmak gibi konularda hiç kullanmamıştır. Buna karşılık önemli etkileri olmuş ve bu etkilerin önemli bir bölümü daha sonraki dönemlerde de etkin olmuştur. Ziya Gökalp'ın etkileri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Darülfünun'un özerkliğine, düşünce özgürlüğüne saygı göstermiş ve bu kavramların yerleşmesi için çaba göstermiştir.
- İlk kez Darülfünun eğitiminin bir sistem içinde ele alınmasını savunmuş, bir millî amacın gerekli olduğunu ileri sürmüştür. Gene ilk kez yalnız bilimsel araştırmanın memlekete ait gerçekleri ortaya çıkaracağını savunmuş ve Darülfünun'un en önemli görevinin öğretim olduğu kadar araştırma olduğunu ısrarla vurgulayan ilk düşünür olmuştur.
- Millî kültür kavramının Edebiyat Fakültesi'nde biçimleneceğine inanmış ve bu fakültenin güçlenmesi için önemli atılımlar yapmıştır. Edebiyat Fakültesi, Ziya Gökalp'ın üniversite sisteminin ve kültür anlayışının belkemiğidir.
- Darülfünun yayınlarının, fakülte dergilerinin ve ders kitaplarının yayınlanmasına büyük destek vermiştir.
- Çok sayıda gencin lisansüstü öğrenim görmek üzere Avrupa ülkelerine gönderilmesini sağlamıştır.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KURULUŞU
3 Mart 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat Kanunu uyarınca yüksek din mütehassısı yetiştirmek üzere Darülfünun'da bir İlahiyat Fakültesi açılması kararlaştırılır. Medreselerin kapatılması üzerine Süleymaniye Medresesi'nde lisans düzeyinde öğretim gören talebeler İlahiyat Fakültesi'ne nakledilir. 1924 yılında İlahiyat Fakültesi'nin kurulmasıyla Darülfünun'daki fakülte sayısı beşe çıkar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından alınan kararla, 31 Temmuz 1933'te kapatılan Darülfünun'un yerine 1 Ağustos 1933'te İstanbul Üniversitesi kurulur. İstanbul Üniversitesi, Kasım ayında Türkiye'nin "ilk ve tek üniversitesi" olarak eğitim vermeye başlar.