Bir gönül sultanı Şeyh Vefa
İslam dünyasının en önemli şahsiyetlerinden biri olan Şeyh Vefa, yaşadığı semte adını veren gönül sultanıydı. Her anını İslam'a adayan İbnülvefa, dergâhının etrafını ilim merkezi haline getirdi. Fatih'in hocası Sinan Paşa da dahil olmak üzere birçok devlet adamı, şair, musikişinas onun sohbetine iştirak ederdi. Peki, her anını İslam üzere yaşayan Şeyh Vefa neden Peygamber Efendimizin hadisine nail olan Fatih Sultan Mehmet ile görüşmeyi reddetti? Gelin, İbnülvefa'nın hayatına daha yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 22.12.2020
11:57
Güncelleme Tarihi: 22.12.2021
14:39
Sesli dinlemek için tıklayınız.
FATİH İLE NEDEN GÖRÜŞMEK İSTEMEDİ?
📌 Âlimlere hürmet gösterip himaye eden Fatih Sultan Mehmet ile Şeyh Vefa arasında şöyle bir olay geçtiği rivayet edilir:
➡Fatih Sultan Mehmet, bir gün İstanbul'un manevi büyüklerinden Ebü'l-Vefâ'yı ziyaret etmek istedi. Padişah, yanına birkaç kişiyi alarak şeyhin evinin bulunduğu semte geldi.
➡Fatih, kapıyı açan talebesine "Hocamın elini öpmeye geldim" dedi. Gelen misafirler, hemen Ebü'l-Vefâ'ya bildirildi. Fakat verilen cevap çok ilginçti. "Söyleyin sultanımıza, müsait değiliz, görüşemeyiz, dönsünler."
“DEVLETE ZİYAN VERMİŞ OLURUZ”
➡Sultan ve etrafındakiler hayret içindeydiler. Bunun üzerine Fatih'in dudaklarından şu cümleler döküldü: "Gördün mü lala, Bizans'ın aşılmaz denilen surlarını aştık, fakat bir tahta kapıdan geçemiyoruz. Bu kapıdan, izin olmadan geçilmez, buraya orduyla da gelinmez. Döneceğiz, mecbur ."
➡Fatih Sultan Mehmet, gayet mahzun halde geri döndü.
➡Çocuk, telaşla içeriye geldiğinde Ebü'l-Vefâ'nın ağladığı gördü. Talebe, şeyhinin bu davranışının nedenini merak etti:
"Efendim beni bağışlayın, padişahımızdan başka kimseyi bu kapıdan geri çevirmediniz. Ne oldu da siz Sultan Fatih'i kabul etmediniz" diye sordu.
➡Ebü'l-Vefâ şöyle cevapladı "Gaza askeridir o, bizse dua askeriyiz. Herkes yerinde gerek, gaza askeri beden gibidir, dua askeri ise ruh. Eğer bu sohbetin zevkini alırsa , taht gözünden düşer devlete ziyan vermiş oluruz . Bunu göze alamadım ve ona dedim ki, sultanım şimdi git ayrılık olmayan yerde görüşelim, ben ona randevu verdim."
İlahi aşk ateşine düşen Fatih, kendisine verilen yetenekleri, cihanı adaletle yönetmesine harcaması gerektiğinden, Şeyh Vefa Peygamber Efendimizin hadisine nail olan bu komutanı geri çevirmek zorunda kaldı.
Fatih Sultan Mehmet hayatı hakkında bilgiler
FATİH’İN CENAZE NAMAZINI KILDIRDI
📌 Fatih Sultan Mehmet, hayatının sonuna kadar Şeyh Vefa'ya büyük muhabbet besledi. Onun için bir cami ile çifte hamam yaptırdı. Ardından caminin yakınında bulunan araziyle Çorlu kazasına bağlı Kepelim köyünü şeyhe verdi.
📌 Sağlığında kendisiyle görüşmediği Fatih Sultan Mehmet'in vefat edince cenaze namazını kıldırdı. Sultan Bayezid, babası gibi şeyh ile görüşmek istese de onun bu ricasını geri çevirdi.
➡Sultan Bayezid, Şeyh Vefa'yı sadece babasının cenaze namazında gördü.
ŞEYH VEFA’NIN ZİYARETİNDEN NASİPLENEN TEK KİŞİ
📌 Talebe yetiştirmenin dışında kalan zamanını ibadet ve tefekkürle geçiren Şeyh Vefa, az konuşan biriydi. Özellikle de devlet büyükleri ile görüşmek istemezdi. Hatta Molla Hüsrev dışında kimseye iade-i ziyaret etmezdi.
➡Bu durum devrin önemli âlimlerinden Molla Gürani'ye soruldu. "Şeyh Vefa, Molla Hüsrev'i ziyaret ettiği halde niçin sizin ziyaretinize rağbet göstermiyor?"
➡Son derece tevazu göstererek şu cevabı verdi: "O ziyareti vacip âlim bir zattır. Ben saltanat makamları ile fazla ihtilat ettiğim için ziyaretim caiz değildir."
İstanbul'un fethinin üç manevi kahramanı
📌 Üstün belagat yeteneğine sahip olan Şeyh Vefa'nın vaaz ve sohbetleri büyük rağbet görürdü. Gelenler arasında Fatih Sultan Mehmet'in hocası Sinan Paşa da vardı. Nice gönülleri fetheden İbnülvefa, dinleyenlerin kolaylıkla anlayacağı şekilde konuşurdu.
➡Şeyh Vefa ve Molla Gürânî arasında bazı fıkhi ihtilafların meydana geldiği rivayet edilir. Aktarılanlara göre, İbnülvefâ Hanefi mezhebine mensup olduğu halde, Şafii gibi namazlarda besmeleyi açıktan okuyordu. Bunun üzerine Molla Gürânî âlime itiraz etti.
➡ Şeyhi savunun Sinan Paşa, onun müctehid seviyesinde bir âlim olduğunu söyleyerek ulemayı bu karşı tavırdan vazgeçirdi.