Birinci Dünya Savaşı'nın destansı zaferi: Kut'ül Amare
Çanakkale'den sonraki en büyük zafer olan Kut'ül Amare'de Osmanlı ordusu, 13 bin İngiliz askeri generalleriyle birlikte esir aldı. Kazanılan Kut'ül Amare Muharebesi, Çanakkale'nin ardından Birinci Dünya Savaşı'nın "en büyük zaferi"dir. Halil Paşa, bu destansı zaferi şu sözlerle bildirdi: "Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz." 1952'ye kadar bayram olarak kutlanan Kut'ül Amare Zaferi hakkında merak edilenler...
Giriş Tarihi: 29.04.2020
15:14
Güncelleme Tarihi: 29.04.2021
17:13
Osmanlı sınırları içerisinde, Dicle nehri kıyısında Şattülarap kanalı ile birleşen Basra Körfezi'nin 350 km kuzeyinde Bağdat'ın 170 km güneyinde bulunan 6.500 civarında nüfusa sahip olan küçük bir kasabaydı.
Kut'ül Amare cephesi muhteşem ve muazzam bir mücadelenin destanıydı. Irak cephesindeki bu muharebe, Çanakkale ile beraber Birinci Cihan Harbi'nde Osmanlı'nın yüz akıydı. Her ikisinde de güçlü düşmana karşı emsalsiz bir muvaffakiyet elde edilmişti.
Osmanlı ve ittifak devletlerinin gözünden Kut'ül Amare
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NIN EN BÜYÜK ZAFERİ
Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend komutasındaki İngiliz birliklerinin teslim alınmasıyla kazanılan Kut'ül Amare Zaferi, Çanakkale'nin ardından Birinci Dünya Savaşı'nın "en büyük zaferi" olma niteliği taşıyor. İngiliz tarihçi James Morris'in, "Britanya askeri tarihinin en aşağılık teslimi" diye tanımladığı Kut'ül Amare Savaşı , Irak'ın doğu kesiminde Dicle Nehri kıyısındaki Kut şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz askerleri ile müttefiklerinin kuşatılmasıyla başladı ve kasabanın Osmanlı ordusu tarafından ele geçirilip, İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla tamamlandı.
SAVAŞ NASIL CEREYAN ETTİ?
Tümgeneral Townshend komutasındaki İngiliz 6. Tümeni Bağdat'a ilerlerken, 22-23 Kasım 1915'te Selmanı Pak Muharebesi'ni kaybedip geri çekildi ve 3 Aralık'ta Kut kasabasına sığındı. Irak ve Havalisi Komutanı Albay Sakallı Nurettin Paşa'nın birlikleri 27 Aralık'ta Kut'u kuşattı. İngilizler, Kut'u kurtarmak için General Aylmer komutasındaki Tigris Kolordusu'yla hücuma geçti. Ancak 6 Ocak'ta Şeyh Saad Muharebesi'nde 4 bin askerini kaybederek geri çekildi. Bu muharebede Türk ordusuna "geri çekilme" emrini veren 9. Kolordu Komutanı Miralay Nurettin Paşa ise görevinden alındı, yerine Halil Paşa getirildi.
Şark Fatihi: Kazım Karabekir
OSMANLI'NIN DESTANSI ZAFERİ
İngiliz ordusu, 13 Ocak 1916 tarihli Vadi Muharebesi'nde bin 600, 21 Ocak Hannah Muharebesi'nde 2 bin 700 asker kaybıyla geri püskürtüldü. Mart başında tekrar taarruza geçen İngiliz ordusu 8 Mart 1916'da Sabis mevkisinde Albay Ali İhsan Bey komutasındaki 13. Kolordu'ya hücum etti, fakat 3 bin 500 asker kaybederek geri çekildi. Bu yenilgiden dolay ı General Aylmer azledildi. 19 Nisan 1916 tarihinde Bağdat'taki karargahında tifüsten ölen Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz Paşa'nın yerine 6. Ordu komutanlığına atanan Halil Paşa, 29 Nisan'da General Charles Townshend komutasındaki İngiliz ordularını teslim aldı.
İNGİLİZLER PARA TEKLİF ETTİ
Halil Paşa, Osmanlı Genelkurmayına bir telgraf göndererek, siperlerin önünde görüştüğü İngiliz Komutan Townshend'in "1 milyon İngiliz lirası karşılığında, 13 bin kişiden oluşan ordusuyla Hindistan'a gitmesine izin verilmesini" teklif ettiğini bildirip devletin bu konudaki emrini sordu.
Osmanlı Genelkurmayından Halil Paşa'ya gelen cevapta, "Siyaseten İngilizlerin hoşuna gidecek işler yapma mecburiyetinde olmadığımız gibi, paraya da ihtiyacımız yoktur. Orduyu kamilen teslim etmek üzere yalnız Tümgeneral Townshend'e şahsen müsaade edilebilir. Bundan başka hiçbir şart kabul olunamaz . " ifadelerine yer verildi.
Kut'ül Amare cephesinden, Filistin'e