Arama

Boğazların incisi 'yalılar' hakkında az bilinen gerçekler

Osmanlı döneminde evlere hane denirdi. Boyutları büyükse "malikane", küçükse "fakirhane" olarak adlandırılırdı. Yalı ise suyu yalayan hanelere denirdi. Eğer yalı, su kenarında fakat suyla irtibatı kesilmişse "sahilhane", saray büyüklüğünde azametli ise "sahilsaray" ismini alırdı. Osmanlı İmparatorluğu'nun küçük birer minyatürü gibi olan yalılar, içerisindeki Çerkez dadısı, zenci bacısı, Rum hizmetçisi, Bolulu aşçısıyla Müslüman-Hristiyan bütün unsurları bir çatı altında toplanarak imparatorluk içindeki durumu burada devam ettirirdi. Peki, yalıların belirli renk kuralları olduğunu ve bu kurallara uymayanların sürgüne gönderildiğini biliyor muydunuz? İşte sizler için Boğaziçi'ndeki yalılar ve buradaki yalılar hakkında az bilinen gerçekleri derledik.

  • 10
  • 13

Esma Sultan'ın ölümü üzerine II. Abdülhamid yalıyı 1899 yılında kızı Cemile Sultan'a verdi. Cemile Sultan öldükten sonra kızı Fatma Hanım Sultan'a verilen yalı, 1915 yılında Osmanlı saray hanedanının mülkiyetinden çıktı. 1918 yılından itibaren Rum Okulu, 1922 yılından sonra da tütün deposu olarak kullanıldı. 1950'lerde ise birkaç defa satılıp marangozhane ve depo olarak kullanıldı. Bina 1975 yılında bir yangın geçirdi.

  • 11
  • 13

The Marmara Collection, 90'lı yılların başlarında Esma Sultan Yalısı'nı satın aldı. Orijinal planına sadık kalarak binaya yeni bir kültürel kimlik kazandırdı. 2001 yılında Philip Robert'in projesi doğrultusunda cam ve çelik kullanılarak binanın içi yeniden yapıldı ve yalı, yılın tamamında açık olacak şekilde hizmet vermeye başladı. Günümüzde sosyal toplantılar ve özellikle sosyete düğünleri için kullanılıyor.

  • 12
  • 13
YILANLI YALI
YILANLI YALI

En üst katında sakal-ı şerif odası bulunan Yılanlı Yalı, Ramazan aylarında, kandillerde ve bayramlarda ziyaret edilirdi. Yılanlı Yalı'nın bu ismi alması ise şu hadiseye dayanıyor: Bir Boğaz gezisi esnasında bu yalıyı çok beğenip satın almak isteyen Sultan II. Mahmud, Musahip Said Efendi'ye yalının kime ait olduğunu sormuş. Yalıda gözü olan Musahip Said Efendi, "Sultanım o yalı, yılan kayalıklarının üzerine yapılmış. Bu yüzden sürekli yılan çıkmakta yalıda" diye bir yalan uydurup padişahı vazgeçirdi. Bu yalandan sonra Musahip Said Efendi'nin de alamadığı yalının ismi "Yılanlı Yalı" olarak kaldı.

  • 13
  • 13

Yılanlı Yalı'nın kuzey kısmını Şemseddin Efendi ilave etmişti. Şemseddin Efendi, yalının Rumelihisarı'ndaki Zağanos Paşa Kulesi'ne kadar uzanan bahçesinden bir kısmını Tevfik Fikret'e vermişti. Şimdiki Aşiyan Köşkü bu arazidedir.

Sultan III. Selim zamanında inşa edilen yalının ilk sahibi "Tavukçu Reis" lakaplı Reisülküttab Mustafa Efendi'dir. Yılanlı Yalı, Reisülküttab Mustafa Efendi'nin ardından Kepçe Nazırı Mustafa Efendi'nin, Raşid Efendi'nin ve nihayet Yahya Efendi Dergâhı Postnişini Mehmed Nuri Şemseddin Efendi'nin mülkiyetine geçti. Ondan da bölümler halinde vârislerine kaldı.1989'da Bursalı bir sanayici tarafından satın alındı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN