Bosna Savaşı öncesinde bölgedeki gerilimlerin tarihsel kökenleri
Yugoslavya'nın dağılışı ile beraber Hırvatlar, Sırplar ve Boşnaklar bağımsızlıklarını ilan ettiler. Lakin Hırvatlar ve Sırplar, Boşnakların bağımsızlıklarını tanımadı. Aksine iki devlet Boşnak topraklarına kendi haritalarında yer verdi. Saldırıların başlaması ile beraber 100.000'den fazla Boşnak öldürüldü. Savaş sürecinde tüm dünyanın gözü önünde Avrupa'nın göbeğinde "Srebrenitsa Soykırımı" gerçekleşti. Bu olayın kökleri nereye dayanıyordu?
Giriş Tarihi: 06.01.2024
13:46
Güncelleme Tarihi: 11.07.2024
12:58
Modern savaş tarihinin en uzun süren kuşatması
◼ Şehir, Sırpların 1425 gün süren kuşatması sonrası Temmuz 1995'de Sırpların kontrolüne geçti. Binlerce Boşnak erkek, kadın ve çocuk, Srebrenitsa 'nın hemen dışındaki Potocari'de bulunan 400 Hollandalı askerlerin denetimindeki BM barış gücü karargahına sığındı.
◼ 1425 gün sürecek olan bu kanlı kuşatma, modern savaş tarihinde görülen en uzun kuşatma olarak kayıtlara geçti. Bu, aynı zamanda Avrupa'nın göbeğinde, tüm dünyanın gözü önünde Sırpların zulmüne karşı Boşnakların şanlı ve onurlu bir direnişinin de şahidi 1425 gün olacaktı...
Srebrenitsa Katliamı ve BM'nin rolü
◼ Birleşmiş Milletler 'in Boşnaklar için "güvenli bölge" ilan ettiği Srebrenitsa, Sırpların Srebrenitsa'da kontrolü ele geçirmesinin ardından binlerce Boşnak'ın savunmasız ve çaresiz kalmasıyla sonuçlandı. BM Barış Gücü, Srebrenitsa'da mahsur kalan binlerce sivili Potocari'deki karargaha yönlendirdi. Ancak BM ordusunda yalnızca 400 asker bulunmaktaydı ve Sırplar da bu durumun farkındaydı.
◼ Ancak 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birlikleri BM'nin koruması altındaki "güvenli bölge"ye saldırarak binlerce Boşnak sivili ölüme terk etti. Saldırıda en az 8,372 Boşnak katledildi ve toplu mezarlara gömüldü . Bu acı olaylar, Bosna Savaşı'nın kara bir lekesi olarak tarihimize geçmiştir. Birleşmiş Milletler, tarihte işi benzeri görülmemiş bir "güvenli bölge " altındaki savunmasın sivillerin katledilmesine herhangi bir müdahale etmedi.
Savaşların izleri hala canlı
◼ Sırpların Bosna-Hersek'te giriştiği bu etnik temizlik sonrasında birçok yerleşim yerinde Müslümanlar tamamen öldürülmüş ve çeşitli işkencelere maruz kalmıştır. Sırp lider Ratko Mladic , Bosna-Hersek'teki her Müslümanı öldürmeyi amaçlamış ve barışa hiçbir şekilde yanaşmamıştı. Srebrenitsa'da yaşanan katliamın devamında Sırpların pazar yerlerini bombalaması sonucunda Sırplara tepkiler arttı.
◼ Aliya İzzetbegoviç önderliğinde Boşnaklar düzenle bir şekilde direnişe devam ederken başta Türkiye olmak üzere Müslüman ülkeler Bosna'ya çeşitli yardımları yapmış ve desteklemişler. Tüm bu yardımlarla ordu ve mühimmat anlamında güçlenen Boşnaklar, Sırplara karşı saldıraya hazırlanırken NATO 11 Temmuz 1995 yılında devreye girerek 400 savaş uçağı ve 6 bini aşkın askerle Bosna'ya girerek çok sayıda Sırp karargahını yerle bir etti. Bu durum savaşın seyrini değiştirdi.
Savaş suçluları yargılandı
Soykırım ama hiçbir devlet sorumlu değil!
◼ Sırpların bu kanlı katliamından sonra Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi 'nde yargılamalar başlatıldı. Katliamdan sorumlu olan Sırp lider Radovan Karaciç, 40 yıl hapis cezasına çarptırıldı. BM Hollanda gücü kontrolü altında "güvenli bölgede" öldürülen Boşnaklar için Hollanda devleti kısmen suçlu bulundu.
◼ Birleşmiş Milletler'e bağlı Adalet Divanı 2007 yılında skandal bir karara hükmetti . Srebrenitsa başta olmak üzere Bosna-Hersek'te yaşananları "soykırım" olarak değerlendirdi ancak bunun sorumlusunun Sırbistan olmadığı kararını verdi. Srebrenitsa'daki soykırım, II.Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük toplu kıyımın gerçekleştirildiği katliam olmuştur. Avrupa'da hukuksal anlamda kabul edilen ilk soykırım olarak da tarihe geçmiştir.
◼ Osmanlı'nın hüküm sürdüğü 415 yıl Balkanlar coğrafyasında hiçbir dönemde kargaşa yaşanmamış, herkesin dilini ve dinini yaşaması konusunda hoşgörülü politikası güdülmüştü .
◼ Bosna-Hersek' te bugün hala cenazesi bulunamayan binlerce insan ve çeşitli yerlerde toplu mezarlar bulunmaktadır. Bosna'da her 11 Temmuz'da cesetleri bulunan ve kimliği tespit edilebilen Boşnakların cenazeleri Potaçari'deki Anıt Mezarlığı' nda defnedilmektedir.