Büyük hesaplaşma Haçlılarla başladı
Her fırsatta Türk düşmanlığı yapan Avrupa, en son Barış Pınarı Harekatı'nda teröristlere kol kanat gerdi. Aynı Avrupa, 924 yıl önce Papa öncülüğünde Haçlı ordusuyla Türklerin karşısına çıktı. Ancak bugün olduğu gibi Türkleri her seferinde dimdik karşısında gördü.
Tarihçi-yazar Erhan Afyoncu'nun köşesinde kaleme aldığı, "Türk milletinin Anadolu'da 1000 yıldır her felaketi büyük fedakârlıklarla savuşturup, insanlığın umudu olmaya devam ettiği" yazı dizisini alıntıladık.
Giriş Tarihi: 29.10.2019
11:44
Güncelleme Tarihi: 29.10.2019
12:26
Osmanlılar, Portekiz tehlikesinin artması üzerine 1550'lerden itibaren yeniden Hindistan ve Doğu Afrika ile ilgilendiler. Yemen'den başlayarak Doğu Afrika'da duruma müdahale ettiler. Hristiyanlar karşısında gerileyen Müslümanlar, Osmanlı yardımıyla tekrar kuvvetlendiler.
Eritre ile Sudan tamamıyla Müslümanlar'ın eline geçti ve bölgedeki Hristiyan hakimiyeti sona erdirildi.
1555'te kurulan Habeş Beylerbeyliği, zamanla Doğu Afrika'daki Mombasa'ya kadar uzanan ve bugünkü Sudan'ın bir kısmı ile Cibuti, Eritre, Etiyopya ve Somali'yi içine alan bir beylerbeylik haline geldi. Osmanlılar, Habeş beylerbeyliğini kurduktan sonra Doğu Afrika'da hakimiyet kurmuşlardı.
Ancak bölgenin tamamını bu beylerbeyliğe bağlamadılar. Adel, Funcistan ve Yukarı Nubiya, Habeş eyaletine dâhil edilmeyip, Osmanlı'ya tabi Müslüman sultanlıklar olarak kaldı. Bu sultanlıklar ise bölgede İslamiyet'i yaydılar.
Habeşistan'a hakim olan Osmanlılar'ın nüfuzu Kenya'da Mombasa'ya kadar yayıldı. Osmanlı imdada yetişmeseydi Doğu Afrika'da Müslüman kalmayacaktı. Bu bölgelerin Avrupalılar tarafından sömürgeleştirilmesi de bu sayede uzun süre önlendi.
4- TÜRK DÜŞMANI KİM VARSA FRANSA HEP ONUN YANINDAYDI
Barış Pınarı Harekâtı sırasında PKK-PYD'ye sahip çıkan, hatta terör örgütünün sözcülüğüne soyunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron adeta ülkesinin geçmişten bugüne gelen devlet geleneğine uyuyor. Kanuni döneminde Osmanlı'nın yardımlarıyla ayakta kalan Fransa, 17'nci yüzyılda Türkler'e karşı savaşan Avusturya ve Venedik'e yardım ederek işgal planları hazırladı
Osmanlı İmparatorluğu ile Fransa arasındaki yakın temaslar Kanunî'nin saltanatının ilk yıllarında başladı. Şarlken'e esir düşen Fransa Kralı Fransuva, kendisini esaretten kurtarmaları için Türkler'den yardım istedi. Osmanlılar'ın Avrupa'daki mücadeleye karışmalarıyla siyasi denge yeniden kuruldu. Osmanlılar, Habsburglar'a karşı Fransa'yı hem askeri hem de ticari olarak desteklediler. Fransa'ya donanma bile gönderdiler. Fransızlar'a verilen kapitülasyonlar, bu ülkenin Doğu ticaretinden faydalanmasını ve zenginleşmesini sağladı. Osmanlılar'ın Orta Avrupa'daki askeri faaliyetleri Fransa'yı yok olmaktan kurtardı. Nitekim Fransuva, 1532'de Venedik elçisine Şarlken karşısında hem kendi ülkesinin hem de diğer bütün Avrupa devletlerinin varlığını garanti eden yegâne gücün Osmanlı İmparatorluğu olduğunu itiraf ediyordu.
İllüstrasyon: İbrahim SARI
'TÜRKLER'İ AVRUPA'DAN ATALIM' PLANI
Fransızlar'ın Kilidülbahir çizimi.
16. yüzyılın sonlarında Fransa'da büyük bir taht mücadelesi yaşandı. IV. Henri, 1589'da tahta çıkmasına rağmen ülkede otoritesini tam olarak kuramayıp, uzun bir mücadeleye girdi. Zaman zaman Osmanlı yönetiminden siyasi destek ve para istedi. Osmanlı Devleti, Fransa'ya her türlü desteği verdi. Ancak Fransa birçok defa tutarsızlık gösterdi. Fransa'nın tutarsızlığı yüzünden 16. yüzyıl sonlarında Fransa Elçisi Germiny'nin kendilerine verilen kapitülasyonların, İngiltere, Venedik ve Lehistan'a tanınan ayrıcalıklardan daha geniş bir şekilde yenilenmesi isteği geri çevrildi. III. Murad, elçinin dilekçesinin kenarına yazdığı, "Şimdiye kadar size ettiğimiz iyiliklere karşılık sizin de insaniyet ve iyilik göstermeniz gerekir" sözleriyle tepkisini belli etmişti.
14. Louis.
Fransa hem para hem asker desteği istemesine rağmen her fırsatta Türk aleyhtarı politika izliyordu. IV. Henri, tahtını sağlamlaştırdıktan sonra Habsburglar'ın gücünü yıkıp, kendi müttefiki olan Türkler'i Asya'ya sürdükten sonra Rusya'nın dışarıda bırakıldığı yeni bir Avrupa'yı kurmayı tasarladı. Plana göre Osmanlı, Avrupa'dan kovulacak, inançsızlara karşı sürekli ve bütün Avrupa devletlerinin ortak gücüyle savaş sürdürülecekti. Türkler, bir yıl içinde ya Hristiyan olacaklar veya servetleriyle birlikte istedikleri ülkeye göç edeceklerdi.
Fransa Elçiliği.
Osmanlı İmparatorluğu ile Fransa arasında 16. yüzyılda kurulan ittifak 17. yüzyılın ilk yarısında da devam etti. Ancak Fransızlar, 17. yüzyılın ortalarından itibaren bir taraftan Osmanlı İmparatorluğu'nun nimetlerinden istifadeye devam ederken, diğer taraftan aleyhimize çalışmaya başladılar. Fransa, "Güneş Kral" lakaplı Fransız hükümdarı XIV. Louis zamanında Girit'te Osmanlılar'a karşı savaşan Venedikliler'e yardım gönderdiler.
XIV. Louis Venedikliler'in yanısıra bir numaralı düşmanları olmasına rağmen Avusturya'ya bile Osmanlı karşısında yardım etti. Sadrazam Fazıl Ahmed Paşa, 1663'te Avusturya seferinde Uyvar'ı fethetti. Viyana, surları ve tahkimatı zayıf olduğu için fethe uygun durumdaydı. Viyana'ya doğru yürüyecek Osmanlı ordusu, Sengotar'da Avusturya kuvvetleri tarafından karşılandı. Meydan muharebesinin başlarında Osmanlılar üstünlüğü ele geçirdiler. Ancak bu muharebe için Avusturya'ya hiç ummadıkları bir ülkeden yardım gelmişti. Avusturya ordusuna yardıma gelen Fransız birliklerinin muharebeye müdahalesi, Avusturya'yı bozgundan kurtardığı gibi savaşı aleyhimize çevirdi.