Arama

Büyük hesaplaşma Haçlılarla başladı

Her fırsatta Türk düşmanlığı yapan Avrupa, en son Barış Pınarı Harekatı'nda teröristlere kol kanat gerdi. Aynı Avrupa, 924 yıl önce Papa öncülüğünde Haçlı ordusuyla Türklerin karşısına çıktı. Ancak bugün olduğu gibi Türkleri her seferinde dimdik karşısında gördü.

Tarihçi-yazar Erhan Afyoncu'nun köşesinde kaleme aldığı, "Türk milletinin Anadolu'da 1000 yıldır her felaketi büyük fedakârlıklarla savuşturup, insanlığın umudu olmaya devam ettiği" yazı dizisini alıntıladık.

  • 3
  • 22
HAÇLI HAKİMİYETİ ÇÖKTÜ
HAÇLI HAKİMİYETİ ÇÖKTÜ

Haçlı seferlerinin Avrupa'da yarattığı dinsel coşku başarısızlıklar üzerine giderek kitlesel bir histeri hâlini aldı. İki ayrı Haçlı Seferi'nde binlerce çocuk öldü. Bu gelişme üzerine Papa yeni bir sefere karar verdi. Çoğunluğunu Almanlar'ın oluşturduğu Haçlılar 1217-1221'deki Beşinci Haçlı Seferi'nde yine başarısız oldular.

Kudüs Krallığı'nın varisinin kızkardeşiyle evli olan Kutsal Roma Germen İmparatoru II. Friedrich, 1228'de Altıncı Haçlı Seferi'ne çıktı. Eyyubî Hükümdarı el-Melikü'l-Kâmil Muhammed'le bir antlaşma imzalayarak 1229'da Kudüs kralı oldu. Mısır Eyyubî Hükümdarı el- Melikü's-Salih Eyyub'un yönlendirdiği Harizm Türkleri 1244'te Kudüs'ü tekrar ele geçirdiler.

Mısır sultanı 1245'te Şam'a sahip olduktan sonra Taberiye ve Askalan'ı da Haçlılar'dan aldı.

Fransa Kralı IX. Louis, 1244'te çevresinin isteksizliğine rağmen yeni bir Haçlı seferi düzenlemeye karar verdi. O sırada Hristiyanlar'ın Doğu'da kurduğu krallık yıkılmak üzereydi.

Kralın 1248'de çıktığı Yedinci Haçlı Seferi, büyük bir hezimetle neticelendi. Fransa Kralı dahil, Haçlı ordusunun hemen hemen tamamı 1250'de Müslümanlar'ın eline esir olarak düştü. Kral ve baronlar yüklü fidyeler karşılığında serbest kalabildiler.

Dokuzuncu Louis 1269'da yeni bir Haçlı seferine çıktı. 1270'de Tunus kenti yakınlarında karaya çıkıp, Kartaca'yı işgal etti. Fakat ordu içinde çıkan veba salgınında öldü. Ölümünden sonra Haçlı ordusu dağıldı. Böylece Sekizinci Haçlı seferi de başarısızla neticelendi.

Memlük hükümdarı Baybars'ın 1268'de Antakya'yı fethi Haçlılar için büyük darbe oldu.

Bunun sonucunda Doğu'daki Haçlı hâkimiyeti hızla çökmeye başladı. Memlük Türkleri, Trablusşam, Akkâ ve kalan Latin topraklarını fethedince 1291'de Doğu'daki Haçlı hakimiyeti sona erdi.

  • 4
  • 22
MÜSLÜMANLARI VE YAHUDİLERİ KATLETTİLER
MÜSLÜMANLARI VE YAHUDİLERİ KATLETTİLER

Papa'nın çağrısı üzerine Piyer Lermit isimli kendisi eşeğinden çirkin bir surata sahip papazın idaresinde yola çıkan Haçlılar, yolda yağma ve katliamlar yaparak Anadolu'ya geldiler. Bölgedeki Müslümanlar'ın yardımına yetişen Selçuklu kuvvetleri Haçlılar'ı yoketti. Ancak Haçlılar'ın ardı arkası kesilmiyordu. Yeni gelenler, öncekiler gibi sıradan insanlar değil, kontların ve düklerin komutasında düzenli ordulardı. Selçuklular, Anadolu'da Haçlılar'la birçok defa savaştılar. Ancak çok kalabalık ve ağır zırhlarla donanmış Haçlı ordusu karşısında başarısız oldular.

Frank kontlarından Baudouin, 1098'de Urfa'yı ele geçirerek Urfa Haçlı Kontluğu'nu kurdu. Haçlılar, elegeçirdikleri her yerde kadın, çoluk çocuk demeden Müslümanlar'ı katlediyorlardı. Kudüs'e kadar ilerleyen Haçlılar, 1099'da şehri Fatımiler'den alıp Müslüman ve Yahudiler'i kılıçtan geçirdiler. İşgalin ardından Kudüs'te bir Latin krallığı kuruldu.

Haçlı Seferleri, Doğu'da büyük felaketlere sebep oldu. Müslümanlar ve Doğu Hristiyanlar'ı Haçlılar'ı nefretle andılar. Haçlılar, bu seferler sırasında yüzbinlerce Müslüman'ın yanı sıra onbinlerce Yahudi ve Doğulu Hristiyan'ı da katletmişlerdi. Ancak başta Selahaddin Eyyubi olmak üzere Müslüman hükümdarlar dökülen Müslüman kanları ortada durmasına rağmen Haçlılar'dan geri aldıkları şehirlerdeki Hristiyanlar'a dokunmadılar.

  • 5
  • 22
2- BATI İÇİNDEKİ TÜRK KORKUSUNU YENEMEDİ
2- BATI İÇİNDEKİ TÜRK KORKUSUNU YENEMEDİ

Fatih'in 29 Mayıs 1453 günü İstanbul'a girişi

Osmanlılar'ı durduramadıkları için acizliklerini örtmek, kendi toplumlarına moral vermek için kuyruklu yıldızdan depreme, tuhaf doğumlardan çekirge felaketi haberine kadar her şeyi Türklere bağladılar. Haberlerden yakın zamanda Türklerin yenileceğini mucizevî işaret olarak çıkarıp, toplumlarını kandırıp, oyaladılar. Türk ismi Avrupalılar için şeytan, dinsiz ve barbar manasına gelmekteydi. Türk ismi Avrupalılar için şeytan, hain, dinsiz ve barbar manasına gelmekteydi. Avrupalılar düşüncelerini kitaptan resme her şeye yansıttılar. Türk askerlerinin şeytana benzetildiği veya Şeyhülislâm şeytanın kafasını okşarken gösterilen resimlere rastlanılır. Türkler Avrupa'da "Korkunç Türk", "Müthiş Türk", "dinsiz Türk", "hain Türk", "çağımızda Avrupa'nın karabasanı" gibi sıfatlarla da nitelendirildiler.

  • 6
  • 22
TÜRKLER YENİLMEZ
TÜRKLER YENİLMEZ

Türkler Avrupa'da bale, tiyatro, opera, halk şarkılarına, şiirlere, hikâyelere de konu olmuşlardır. Bunun sebeplerinden biri, Osmanlı tehlikesine karşı halkı canlı tutmak ve Hristiyanlığa karşı olan tehdidi bertaraf edebilmek için siyasi bir kalkan yaratmak iken, diğeri Türkler'in gündemden hiç düşmeyen ve merak uyandıran bir konu olmasından dolayıdır.

Avrupalı aydınlar yazdıkları eserlerde Türk korkusunu azaltmak için uğraştılar. Aydınlar, Osmanlı İmparatorluğu'nu nasıl yıkmak gerektiğine dair eserler yazdılar. Erasmus bu konuda "Osmanlı İmparatorluğu'nun büyüklüğü insanları korkutmamalıdır. Roma ve Büyük İskender'in imparatorlukları da çok büyüktü ve yenilmez oldukları sanılırdı. Hâlbuki bugün yoklar. Yıkılıp gittiler." demektedir.

Makyavelli, İtalyan Tiyatrosu'nun Adamotu (Mandragola) isimli komedyasında Türkler'e öcü ve doğaüstü varlıklar olarak bakılmasını eleştirip, Osmanlı İmparatorluğu'nun gerçekçi ve akılcı metotlarla yenilmesi gereken bir düşman olduğunu belirtir.

Osmanlılar yaydıkları korku yanında bazı Hristiyanlar içinse "ümit" anlamı taşıyorlardı. Vergi yükünden ezilen veya dini anlayışını tam olarak yaşayamayan bazı Hristiyanlar ise krallık ve prenslik idaresi altında olmaktansa Türk idaresinde yaşamayı tercih ediyorlardı.

  • 7
  • 22
ALMAN BASINININ TÜRK DÜŞMANLIĞI
ALMAN BASINININ TÜRK DÜŞMANLIĞI

Asırlardır Türk-Alman ilişkilerine bakıldığında da medya tarafından hazırlanan ve sunulan imaj belirleyici rol oynamıştır. Almanlar, asırlardır basın yoluyla hakkımızda Avrupa'da olumsuz kamuoyu oluşturuyor.

Yeniçağ döneminin en önemli ve temel medya aracı gazetenin öncüsü kabul edilen el ilanları, yani bildirilerdi. Avrupalılar'ın Türklere bakışını şekillendiren el ilanlarıyla din, devlet ve savaş propagandası yapılarak Türk düşmanı imajı oluşturulmuştur. Türkler'le ilgili hakaret ve olumsuz sözler de kalıp niteliğinde kullanılmış ve düşman imajı pekiştirilmiştir.

Görselliğin ön planda olduğu el ilanları gazete işlevi görerek Alman toplumuna birçok haberi aktarmıştır. Türklerle ilgili haberlerde propaganda amaçlı yayınlanan el ilanları sayesinde bir yandan "düşman Türk" imajı" pekiştirilmiş, diğer yandan tüm dikkat ortak düşman olan "Türk"e yönlendirilerek Almanların içindeki problemlerin üstü örtülmüştür. Leyla Coşan'ın eserlerinde bu konu teferruatlı olarak anlatılır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN