Celaleddin Harezmşah kimdir? Celaleddin Harezmşah dizisi…
Türk devletlerinin devamlılık ve bütünlük arz ettiğine inanan Celaleddin Harezmşah kendisini Büyük Selçukluların mirasçısı kabul ediyordu. O, Türk-İslam tarihinin en cesur ve bahadır hükümdarlarından biriydi. Gürcülere ve Moğollara karşı mücadelesiyle büyük bir şöhrete kavuşmuş ve İslam'ı savunan bir kahraman olarak tanınmıştı. Namık Kemal de Celaleddin Harzemşah adlı piyesinde onu bu özelliğiyle kaleme aldı.
Giriş Tarihi: 30.09.2019
13:59
Güncelleme Tarihi: 30.09.2019
18:10
Moğollar sonuç alamadan geri döndüler
Veliyon Kalesi'ni kuşatan Moğol kumandanları Tekecük ve Molghor'a hücum ederek onları bozguna uğrattı. Cengiz Han mağlûbiyet haberini alınca bir ordu gönderdi. Parvan mevkiinde yapılan savaşta Moğollar mağlup oldu. Fakat ganimetlerin bölüşülmesi sırasında Celâleddin'in kumandanları arasında anlaşmazlık çıktığını haber alan Cengiz Han kalabalık bir ordu ile onu takibe başladı.
Bunun üzerine Celâleddin Sind nehrini geçip Hindistan'a sığınmaya karar verdi. Ancak Cengiz Han nehrin kıyısında ona yetişti ve ordusunu çember içine aldı (26 Kasım 1221). Celâleddin askerlerinin azlığına rağmen Moğol ordusunun merkezine hücum ederek onları dağıttı; savaşı kazanmak üzereyken Cengiz ihtiyattaki 10 bin kişilik kuvvetini harp nizamına soktu ve durumu lehine çevirdi. Celâleddin, Moğolların eline geçmesinden endişe ederek annesini ve haremini teşkil eden kadınları nehre attırdıktan sonra bazı Harezmlilerle karşı tarafa geçti. Cengiz Han onu ele geçirmek maksadıyla Çağatay kumandasındaki bir orduyu Hindistan'a gönderdiyse de Moğollar sonuç alamadan geri döndüler.
Gürcülerle müttefiklerini ağır hezimete uğrattı
Celâleddin, Azerbaycan'ı devletine katmak gayesiyle Merâga'yı teslim aldı. Sonra Tebriz üzerine yürüdü ve 1225 Temmuz'unda şehri zapt etti. Böylece Azerbaycan'ı ilhak eden sultan Gürcistan seferine çıktı. Beylekan, Berdea, Şemkûr ve Şîz'i zapt etti. Tebriz'i başşehir yaptıktan sonra Gürcistan Krallığı'na karşı harekete geçti. Tiflis'i kuşattı ve aldı. Kirman'a gitti ve dönüşte Ani'yi kuşattı. 626 yılı sonunda (1229) Lori şehrini zapt etti. Çok geçmeden de Gürcüler'in Ermeni, Alan, Sabir, Laz ve Kıpçaklar'dan oluşan 40 bin kişilik bir ordu meydana getirdiklerini haber aldı. İki ordu Betak gölü civarında karşılaştığında Kıpçaklar ordudan ayrıldı ve yapılan muharebede Celâleddin Gürcülerle müttefiklerini ağır hezimete uğrattı.
Halk Celaleddin’in ölümüne inanmadı
Celâleddin Moğolların kendisini takibe çıktıklarını duyunca Gence'ye gitti, ancak orada kalmayı uygun bulmayarak el-Cezîre'ye inmeye karar verdi. Aras-Eleşkirt-Malazgirt-Hani yolunu takip ederek Âmid önüne geldi. Moğollar ise Bargiri-Ahlat yolundan inerek bir gece sabaha karşı Dicle Köprüsü kenarında Celâleddin'e baskın yaptılar.
Nesevî'ye göre Moğol süvarileri tarafından takip edilen Celâleddin tırmandığı sarp dağda eşkıya ile karşılaştı ve öldürüldü.
Atâ Melik Cüveynî'ye göre ise Celâleddin Âmid dağlarına vardığı zaman geceyi geçirmek için çadır kurdu. Eşkıyadan bir grup elbiselerini çalmak için, "ne yaptıklarını ve ne çeşit bir av yakalamakta olduklarını bilmeden" onu göğsünden bıçaklayarak öldürdüler.
Ancak halk Celâleddin'in ölümüne inanmadı. Onun hakkında birçok efsane yayıldı. Bu ise ölümünden yıllarca sonra bile Moğollar'ın endişe duymalarına sebep oldu. Celâleddin'in maiyetindeki emirlerden bazıları Anadolu Selçuklu Devleti'nin hizmetine girmiş, geri kalanlar da Suriye ve el-Cezire'ye dağılmışlardır.
Namık Kemal'in Celaleddin Harzemşah adlı piyesi
Türk devletlerinin devamlılık ve bütünlük arz ettiğine inanan Celâleddin Harezmşah kendisini Büyük Selçuklular'ın mirasçısı kabul ediyordu. O Türk-İslâm tarihinin en cesur ve bahadır hükümdarlarından biridir. Gürcülere ve Moğollara karşı mücadelesiyle büyük bir şöhrete kavuşmuş ve İslâmiyet'i savunan bir kahraman olarak tanınmıştır. Nâmık Kemal de Celâleddin Harzemşah adlı piyesinde onu bu özelliğiyle tanıtır. Derlenen kaynak: TDV İslam Ansiklopedisi.