Cezayir'deki Osmanlı izlerine dair 10 bilgi
Cezayir, coğrafi konumu sebebiyle tarihte Osmanlı Devleti'nin Akdeniz'deki ticari ve siyasi hakimiyetinin devam ettirilmesinde büyük rol oynadı. Ayrıca Afrika kıtasında, aynı kaynaktan beslenen toplulukların birlik içerisinde bulunmasına gayret eden Osmanlı siyasetinin başarıya ulaşmasında da Cezayir'in katkısı önemlidir. Afrika'nın coğrafi olarak Sudan'dan sonra ikinci büyük ülkesi olan Cezayir'deki Osmanlı izlerine dair 10 bilgiyi derledik.
Giriş Tarihi: 16.04.2020
15:42
Güncelleme Tarihi: 16.04.2020
16:32
Osmanlı döneminde inşa edilen camiler
Osmanlı döneminde inşa edilen el-Mescidü'l-cedîd (1660) önemli camilerdendi. Fransızlar'ın işgali arefesinde şehirde on iki büyük camiden başka 109 küçük cami, otuz iki mescid ve beş zâviye bulunuyordu. Anılan iki camiden başka Câmiu Sefîr (1534), Câmiu Ali Biçinî (1623), Mescidü Sîdî Abdurrahman (1696), Mescidü Dây (1819) bugüne ulaşan önemli yapılardır. Çeşitli yüksek öğrenim kurumları, millî arşiv ve müzeler yanında ülkenin en büyük üniversitesi olan Câmiatü'l-Cezâir ve yaklaşık bir milyon cilt kitabın bulunduğu millî kütüphane (el-Mektebetü'l-vataniyyetü'l-Cezâiriyye) de bu şehirdedir.
Osmanlı Devletinin Garp ocakları ve Akdeniz'deki varlığının en önemli unsurlarından Cezayir , Akdeniz kıyılarındaki muhkem konumu, kent yapısı ve zenginlikleriyle hala önemli bir merkez. Her köşesinde İslam tarihi ve kültürünün izlerinin görüldüğü Cezayir, Fransız işgali ve sömürge dönemine kadar Osmanlı Devletinin önemli vilayetlerinden biri olarak biliniyor.
Afrika'nın yüz ölçümü bakımından en büyük ülkesi olan ve 40 milyonu aşkın nüfusuyla bölgedeki cazibe merkezlerinden Cezayir'in başkenti Cezayir'de yaklaşık 3 milyon kiş i yaşıyor. Akdeniz ve Osmanlı mimarilerinin ahengiyle süslenmiş şehirde genel olarak bir keşmekeş hakim.
Afrika'yı kana bulayan "Avrupa'nın sabıka dosyası"
Kültürel beraberliğin izlerini en fazla taşıyan semt "Kasbah"
Yaklaşık 3 yüzyıl boyunca Osmanlı Devleti içinde yaşayan Cezayir'de, kültürel beraberliğin izlerini en fazla taşıyan kentler arasında Kasbah gelir. Cezayir şehrinin merkezinde bulunan ve Osmanlı dönemindeki önemli yerel yönetimlerden Kasbah (Kasaba) semti, kendine has mimarisi ve Osmanlı yapılarıyla tarihin izlerini taşır.
Sahilden bakıldığında küçük, çok sık ve dar bir semt gibi görülmesine rağmen Kasbah, yüksek bir tepeye doğru, etrafı surlarla çevrilmiş müstahkem bir bölgede kurulmuş.
Cezayir'in bağımsızlık simgesi "Keçiova Camisi"
Cezayir'in bağımsızlık simgesi olan Keçiova Camisi'nin sahile yakın ihtişamlı yapısının etrafında birleşen, kıvrımlı dar sokaklardan tepeye doğru ilerlerken her köşe başında bir Osmanlı hatırası görmek mümkün. İnce uzun sokaklarda yer alan küçük dükkanlarda, bakırcılar, dericiler dikkati çekerken çini ve fayans işlenen küçük atölyeler de bulunuyor.
Akdeniz kıyısından denize açılan "Reisler Sarayı"
Kentin Akdeniz kıyısında denize açılan kapılarıyla Reisler Sarayı tüm ihtişamıyla ziyaretçilerini karşılıyor. Kum taşından inşa edilen, tarihi toplarının hala Akdeniz'e doğrultulduğu sarayda Osmanlı beyleri, dayıları ve kentin idarecileri uzun süre yaşamış. Dışarıdan mütevazı yapısı, içeriden ise ahşap ve çini sanatının incelikleriyle bezenmiş duvar ve tahtalarıyla İslam motiflerinin izlendiği saraylardan Reisler Sarayı'ndaki arşiv merkezinde de şehrin yakın dönem arşiv ve vesikalarına ulaşmak mümkün.