Cuma olan haftalık tatil neden pazar gününe alındı?
Bundan 85 yıl önce, Cuma tatili uygulaması son buldu ve hafta tatili pazar gününe alındı. Hemen ardından Yahudilerin hafta tatili olan cumartesi günü, önce yarım gün sonra ise tam gün tatil edildi. Gerçekleştirilen bu değişimler "modernleşme" kılıfında "Batılılaşma" dayatmasının birer parçasıydı. Arif Nihat Asya, o günlere dair düşüncelerini şu sözlerle dizelerine taşımıştı: "Bize bir nazar oldu. Cumamız pazar oldu. Ne olduysa hep azar azar oldu!"
Giriş Tarihi: 19.07.2019
10:04
Güncelleme Tarihi: 18.06.2021
13:24
HAFTA TATİLİ NEDEN CUMA OLDU?
◾ Tanzimat'ın ilânından sonra tatil günü olarak yalnız perşembenin bırakıldığı anlaşılır. Fakat bu tatil gününün kalıcılığı da pek uzun sürmedi.
◾ Perşembe günü tatil yapan devlet memurlarının çoğu, ertesi günü Cuma namazını bahane ederek işlerinin başına gelmemeye başlayınca 17 Ocak 1842 tarihli karar ile hafta tatili perşembeden Cumaya alındı.
◾ Böylece, tatil gününün Cumaya alınmasıyla, bu mübarek güne saygı gösterilmiş olacağı belirtilmişti. Bu ifadeden, memurların Cumaya haftanın diğer günlerinden farklı bir önem vermeleri sebebiyle o günü kendilerine ayırmayı istedikleri anlaşılır.
OSMANLI TEBAASINDA ÜÇ FARKLI DİN ÜÇ FARKLI GÜN
◾ Cuma günü, yalnız resmî devlet dairelerinde çalışan Müslümanlar için hafta tatili olarak kabul edilmişti. Bu arada Hristiyan memurlar pazar günü, Yahudiler ise cumartesi günü tatil yapıyordu.
◾ Zaman içinde sanat ve ticaretle uğraşanlar da kanunî mecburiyet olmadığı halde hafta tatili uygulamaya başladılar. Böylece Osmanlı ülkesinde Müslümanların Cuma, Yahudilerin cumartesi ve Hristiyanların pazar olmak üzere haftada üç tatil günü ortaya çıkmıştı.
RESMİ HAFTA TATİLİ CUMA OLARAK BELİRLENDİ
◾ Millî Mücadele'den sonra ülkenin iktisaden kalkınması yollarını tespit etmek üzere toplanan İzmir İktisat Kongresi'nde (17 Şubat-4 Mart 1923) bütün Müslüman ve gayri Müslimlerin uyacakları bir hafta tatilinin belirlenmesi konusu gündeme geldi ve hazırlanan üç maddelik teklif, oy birliğiyle kabul edildi.
◾ Bu teklif, hangi din ve mezhepten olursa olsun bütün Türk vatandaşlarının Cuma günü tatil yapmasını öngörüyordu. Ayrıca Cuma gününün dışında da iş yerini kapatmak isteyenler serbest olacaktı.
"GELENEKLERİMİZ CUMA GÜNÜNÜ GEREKTİRİR"
◾ Kongrede alınan bu karar gereğince Cumhuriyet'in ilanından sonra Cuma gününün hafta tatili olarak kabulü için 19 Kasım 1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne iki kanun teklifi sunuldu.
◾ İlk teklif, Cuma gününün genel hafta tatili sayılmasını ve bütün iş yerlerinin kapatılmasını öngörüyordu. gerekçesinde Müslümanların Cuma, Hristiyanların pazar ve Yahudilerin cumartesi tatil yapmalarının millî hâkimiyet ve iktisadî hayatla bağdaşmadığı ileri sürülüyordu.
◾ İkinci teklifin gerekçesinde ise milleti oluşturan asıl unsurların Müslüman olduğu, İslamiyet'te Cuma tatili bulunmamakla birlikte geleneklerin Cumayı tatil kabul ettiği belirtiliyordu.
MEBUSLAR CUMA GÜNÜNDE HEMFİKİRDİ
◾ Hafta tatiliyle ilgili teklif üzerindeki müzakerelere 29 Aralık 1923'te başlandı. İktisat Komisyonu adına söz alan Yusuf Akçura, halkının ekseriyeti Müslüman olan ülkede Cumanın genel hafta tatili olarak kabul edilmesinin adalete uygun olduğunu, azınlıkların Cumanın dışındaki günlerde de tatil yapmakta serbest olduklarını fakat Cuma günü çalışmaya veya çalıştırmaya hakları olmadığını söyledi.
◾ Saruhan mebusu Âbidin Bey de Müslümanlarca en önemli gün sayılan Cuma gününün meclis tarafından hafta tatili yapıldığını, bunun dışındaki günlerde isteyenlerin dükkânlarını kapatabileceğini belirtti.
◾ Müzakerelerin tamamlanmasından sonra oy birliğiyle kabul edilen 2 Ocak 1924 tarih ve 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu'nun ilk maddesine göre, nüfusu 10 bin veya daha fazla olan şehirlerde bütün iş yerleri haftada bir gün tatil yapmak mecburiyetindeydi ve bu tatil günü de Cuma olacaktı.