Cumhuriyet döneminde engellenen teknolojik hamleler
Osmanlı'da Sultan III. Selim ile başlayan, II. Mahmud ile devam eden ve II. Abdülhamid ile zirveye ulaşan ıslahatlar ve modernleşme hamleleri 1909 tarihinden itibaren rafa kalktı. Böylece yüz yılı aşkın ilerleme son buldu. Bu durumun eksikliği ve büyüklüğü özellikle İstiklal Harbi boyunca göze çarptı. 1923 itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti her açıdan yenilik hareketleri ile hareketlense de maalesef bazı isimler ve projeler bu süreçte kasıtlı olarak engellendi.
Giriş Tarihi: 29.10.2023
15:00
Güncelleme Tarihi: 28.10.2024
11:47
◾ Ülkemizin Savunma Sanayi ve teknolojik anlamda modernleşmesini dört dönemde inceleyebiliriz. Bunların ilki 1923 - 1950 yılları arasıdır. Cumhuriyet'in ilanının ardından gelişme hamleleri maalesef 1938 'de akamete uğrar. Bu tarihten 1950'ye kadar olan süreçte teknolojik hamleler engellenmeye çalışılır.
◾ 1950 - 1974 yılları arasını kapsayan dönemde ise, Demokrat Parti'nin milli hamleleri göze çarpsa da 27 Mayıs darbesi gelişmeleri bir makas gibi keser. Arkasından başlayan toparlanma dönemi ise sahici olmaz.
◾ 1979 - 1997 yıllarını kapsayan tarihi dönem milletin idaresini elinden alma olan 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleri nin gerçekleşmesinin yanında ekonomik olarak zor durumda kalınan bir aralıktır. Var olan hamlelerin devamı sağlanamaz.
◾ 2000 yılından itibaren atılan adımlar neticesinde bugün ülkemiz Savunma Sanayi ve teknik nokta da çok önemli bir mevkidedir. Adımları atılan projeler artık hep tamamlanmakta hem de daima ileri yönde seyretmektedir.
POSTMODERN DARBE SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?
İMKANSIZI BAŞARANLAR: İLK DÜŞMAN UÇAĞINI DEVİREN VECİHİ HÜRKUŞ
◾ "Çılgın Vecihi " olarak da tanınan, ülkemizdeki hava devrimini yapan, kendi milli avcı uçağı nı yapacak duruma gelen bir isimdir Vecihi Hürkuş... Kendisini en çok Yeşilçam'dan "Gülen Gözler" filminden hatırlarız.
◾ Türk havacılık tarihine adını altın harflerle yazıran Vecihi Hürkuş, İstanbul'da 18 Ocak 1896 yılında dünyaya gelir. Balkan Savaşı'ndan sonra Beykoz, Serviburun 'daki esir kampına kumandan yapılır.
◾ Hürkuş'un çocukluk hayallerinden biri tayyareciliğin eğitimini almaktır. Bu sebeple Tayyare Makinist Mektebi 'ne gider. Mezuniyetinden sonra 1. Dünya Savaşı'nda Bağdat Cephesi 'ne makinist olarak gönderilir.
◾ Vecihi Hürkuş, 2 Şubat 1916'da bir uçak kazasında yaralanır. İyileşir iyileşmez okuluna devam eder ve Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'nden pilot diplomasıyla mezun olur.
İLK YERLİ UÇAĞIN HİKAYESİ
◾ İstanbul'a döndükten sonra Kurtuluş Savaşı'nda keşif uçuşları yapan pilot Vecihi Hürkuş , bir Yunan uçağı düşürür. Uçaktan kalan parçalarla daha önce tasarladığı ilk Türk uçağı "Vecihi- kvı "yı üretir. İlk Türk uçağını uçurmak için izin alamaz buna rağmen o uçağı uçurur.
◾ Vecihi Hürkuş'un bu büyük başarısı cezasız kalmaz, kendisine ceza verilir ve askeri havacılıktaki görevine son verilir. Tayyare Mektebi'nde öğrenciler yetiştiren pilot, sivil havacılık şirketi kurmak ister ama bürokratik engellere takılır.
İLK UÇAK FABRİKASINI KURAN ADAM: NURİ DEMİRAĞ
◾ Ülkemizin müstesna şahsiyetlerinden Nuri Bey'e, Demirağ soyadını Mustafa Kemal Paşa verir. Demiryolu yapımında, milli uçak fabrikası nın kurulması ve pilot yetiştirilmesi hususlarında büyük emeği ve özverisi vardır.
◾ Lakin o da ciddi engellemelerle karşılaşır. Nuri Demirağ'ın, Boğaz Köprüsü projesi reddedilir, Keban Barajı projesi ciddiye bile alınmaz. Hatta yabancıların tekelinde bulunan çimento işine girmek istediğini dile getirdiğinde izin dahi verilmez.
"BOĞAZ KÖPRÜSÜ PROJESİ" NEDEN ENGELLENMİŞTİ?
◾ Bunun üzerine gözünü gökyüzüne çeviren Demirağ, Türkiye'nin tek motorlu ilk uçağını üretir ve bu durum çok büyük beğeni ile karşılanır.
◾ Hatta Türk Hava Kurumu tarafından 65 adet sipariş verilir . Hedeflerini büyüten Demirağ, 6 kişilik yolcu kapasitesi olan ilk Türk yolcu uçağını yaparak sonrasında başarılı uçuşlar gerçekleştirir. Ama her seferinde engelleme ve zorluklarla karşı karşıya gelir.