Damat İbrahim Paşa neden öldürüldü?
Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, Osmanlı zamanında sanatın ve mimarinin altın çağı olarak bilinen Lale Devri'nin önemli devlet adamlarından biriydi. Paşanın sadrazamlığı oldukça uzun sürmüş ve bu uzun süre içinde devlete hatırı sayılır yenilikler yapmıştır. Fakat ekonomik sorunların bir türlü çözülememesi İbrahim Paşa'nın sonunu getiren, kayıtlara 'İstanbul'da fetihten bugüne ezan okunmayan tek gün' olan Patrona Halil İsyanı'na neden oldu. Peki, III. Ahmed'in en güvendiği isim olan Damat İbrahim Paşa neden öldürüldü?
Giriş Tarihi: 01.10.2019
10:20
Güncelleme Tarihi: 01.10.2019
10:24
1500 KESELİK TASARRUF SAĞLADI
Damad İbrahim Paşa, kaybedilen toprakları geri almak için sefer peşinde koşacak bir yapıya sahip değildi. Daha çok içtimai ve mali meselelerle uğraşmak istiyor, uzun yıllardan beri yenilgiyle biten savaşları unutturacak bir barış dönemini özlüyordu.
Bosna civarındaki ocaklık mukātaalarını da yeniden tahrir ettirerek gelirlerin artmasını sağladı. İstanbul'da yaptırdığı yoklamalarla yalnız asker ulûfelerinden 1500 keselik bir tasarruf sağladı.
SEFALETİ ÖNLEMEK YERİNE İMARA ÖNEM VERDİ
*İbrahim Paşa elde ettiği bu gelirlerle Anadolu'nun çeşitli yerlerinde, özellikle doğduğu yer olan Nevşehir'de ve ayrıca İstanbul'da birçok cami, mektep, medrese, çeşme, sebil, kütüphane, imaret, saray, kasır, köşk ve yalılar inşa ettirdi.
Ancak ülkenin sosyal sefaletini önleyecek ciddi tedbirler almak yerine daha çok zevk ve sefahat vesilesi olarak imar işine önem veren İbrahim Paşa, Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Paris'ten dönüşünde sunduğu sefâretnâmesinin de tesiri altında kalıp Fransa'dan getirtilen saray ve bahçe planlarına göre İstanbul'un çeşitli mesirelerinde inşaata girişti; bilhassa Kâğıthane'yi Versailles ve Fontainebleau'ya benzetmek için uğraştı.
*Sâdâbâd adı verilen ve imarı iki ay içinde bitirilen Kâğıthane İstanbul'un en rağbet edilen yeri oldu
İSTANBUL'A SAYISIZ ESER KAZANDIRDI
Ülkeye çeşitli yenilikler getirmesi, sanatkârları ve edebiyatçıları koruyup yardım etmesi, Nevşehirli Damad İbrahim Paşa'ya Osmanlı devlet adamları arasında ayrı bir yer kazandırmıştır. Bununla birlikte belli bir zümrenin refah ve sefahati dışında geniş halk tabakaları arasında hüküm süren sefalet her geçen gün ona karşı hoşnutsuzluğu arttırdı.
(Buna imparatorluktan kopan toprakların olumsuz tesirleri ve kendi ailesine, adamlarına sağladığı imkânlar da eklenince halk İbrahim Paşa aleyhine döndü.)
İBRAHİM PAŞA'NIN YILDIZI SÖNDÜ
Bir taraftan siyasi olayların getirdiği sonuçlar, diğer taraftan iktisadi ve içtimai meseleler, Damad İbrâhim Paşa'nın günden güne yıldızının sönmesine sebep oldu. Öte yandan yeni vergiler konulması, göçler yüzünden İstanbul'da meydana gelen işsizlik, her gün değişik yerlerde hoşça vakit geçiren İbrahim Paşa ile yakınlarına karşı duyulan hoşnutsuzluğu biraz daha arttırıyordu.
Bütün bu olayların sonunda İbrahim Paşa, Patrona Halil İsyanı adı verilen olayın içine sürüklendi. 1730'da patlak veren, bir bakıma halk ayaklanması sayılabilecek olayları bastıramayan İbrahim Paşa damatlarıyla birlikte padişahın gözünden düştü.
III. AHMED PAŞAYI FEDA ETMEK ZORUNDA KALDI
III . Ahmed, ulemadan İspirîzade Ahmed Efendi ile Zülâlî Hasan Efendi gibi bazı kimselerin ve Patrona Halil ile Muslu Beşe gibi zorbaların ısrarı karşısında, çok sevdiği damadı İbrahim Paşa ile onun damatları Kaptanıderya Kaymak Mustafa Paşa ve Kethüdâ Mehmed Paşa'yı feda etmek mecburiyetinde kaldı.