Arama

Deliler kimdir? Azaplar hakkında kısa bilgi…

Küçük bir beylikten cihan imparatorluğuna dönüşen Osmanlı'nın büyümesindeki en etkili unsurlardan biri, kurduğu sistemli ordularıydı. Bu ordudaki askerlerin hepsi savaşmayı İslam'a hizmet olarak gördü ve "ölürsek şehid, kalırsak gazi" anlayışıyla olağanüstü başarı örnekleri sergilediler. Halk bu askerlere Deli lakabını verdi ama nedeni akıl sağlığı değildi. Osmanlı ordusundaki Deliler kimdi? Görevleri neydi? İşte Osmanlı'nın korkusuz süvarileri deliler hakkında 10 bilgi…

  • 6
  • 10
PERVASIZCA TEHLİKEYE ATILIRLARDI
PERVASIZCA TEHLİKEYE ATILIRLARDI

Halk onlara Deliler lakabını takmıştı ama bu lakap akıl sağlıklarının yerinde olmamasından değil, tam anlamıyla gözü kara olduklarından dolayı verilmişti. Yine eski kaynaklara göz gezdirdiğimizde bu insanlara neden Deliler denildiğini Fransız mühendis ve asker Alain Manesson Mallet'ın 1684 yılında yayınlanan Les Travaux de Mars ou l'Art de la Guerre adlı eserinde görebiliyoruz:

"Bunlar öylesine cesurdurlar ki bir kralın hizmetine girdikten sonra, onları vazgeçirebilecek hiçbir ceza korkusu yoktur. Bu nedenlerden dolayı Türkler onlara deli adını vermişlerdir ve bu ad, dillerinde "gözü pek" anlamına gelir."

Yine bir başka Fransızca kaynakta, 1672'de, Fransız elçisi maiyetinde İstanbul'a gelen Antoine Galland'ın yayınlanan günlüklerinde Deliler'den şöyle bahsedilir:

"Deli sözü Türkçe'de mecnun anlamına gelir, ama bundan bu adamların mecnun ya da akıllarını yitirdikleri anlamı çıkarılmamalıdır. Bu, kendilerini tehlikeye atmak konusunda gösterdikleri azim ve inattan, nefislerini tehlikeye gerçekten deli imişçesine bir pervasızlıkla atışlarından dolayıdır."

  • 7
  • 10
SADAKATLERİ SONSUZDU
SADAKATLERİ SONSUZDU

Genelde Beylerbeyi'nin ya da Bosna ve Semendire sancak beylerinin maiyetinde bulunan deliler aylıklarını hizmet ettikleri bu beylerden alırlardı. Ne sadakatlerinden ne de cesaretlerinden en ufak kuşku duyulmadığı için de bu beylerin özel korumaları olmaları son derece olağandı. Barış dönemlerinde etkileyici ve sıra dışı kıyafetleri ile sadrazamların düzenlediği divan alaylarının en önünde giden Deliler sadrazamlara yol açar, olası suikastlara karşı efendilerini korurlardı. Sefer sırasında ise ordunun en ön safında giden Deliler korku bilmeksizin düşmanın içine dalar, onların hatlarını yarmaya çalışır ve canlı esir ele geçirerek düşman hakkında bilgi edinmeye çalışırdı.

  • 8
  • 10
FİZİK YAPILARI ÇOK ÖNEMLİYDİ
FİZİK YAPILARI ÇOK ÖNEMLİYDİ

Deli Ocağı'na katılmak kolay değildi. Delilere katılmak isteyen bir kişinin öncelikle iki temel koşulu yerine getirmesi gerekiyordu: Gösterişli ve korkutucu bir fizik yapısına sahip olmak, savaşmaktan ve ölmekten korkmadığını, cesaretini kanıtlamak…

Bu koşulları yerine getirip kendini ve cesaretini kanıtlayarak eğitim aşamasını başarıyla tamamlayan Deliler, düzenlenen bir tören ile yemin eder ve ocağa özgü başlıklarını giyerek Deliler Ocağı'na resmen katılmış olurlardı. Bayrak adı altında 60'şar kişilik küçük ocaklara ayrılan Delilerin birkaç ocağı bir delibaşının emrine verilirdi. Delilere katılmak için ırk ya da dinin bir önemi yoktu. Genellikle Türklerden oluşmasına karşın Deliler Ocağı'nda Boşnak, Sırp ve Hırvatlara da rastlamak olasıydı.

  • 9
  • 10
SIRASI GELEN DELİBAŞLIĞA YÜKSELİRDİ
SIRASI GELEN DELİBAŞLIĞA YÜKSELİRDİ

Deliler her biri "bayrak" denilen elli altmış kişilik ocaklara ayrılırlardı. Delilerin başında bulunan kişilere ise "delibaşı" denilirdi. Birkaç bayrak birleştirilerek bir delibaşının emrine verilirdi. Delibaşlarının emrinde gönüllü ağası, bölük ağası, unvanlarını taşıyan daha küçük rütbeli deli zabitleri vardır. Deli askeri olmak isteyen bir genç önce "zobu" adıyla anılan ağalardan birinin yanına verilip yetiştirilir, burada ocağın usul ve kaidelerini öğrenirdi. Kendini ispatladıktan sonra devlete hizmet edeceğine, hiçbir kavgadan geri dönmeyeceğine dair söz verirdi. Daha sonra törenle başına deli kalpağı giydirilir ve "ağa çırağı" olarak deftere kaydedilirdi.

Sırası gelen genç ağalığa geçer, hatta delibaşılığa bile yükselebilirdi. Verdiği sözü tutmayan ocak kurallarına uygun hareket etmeyen deli, başından kalpağı alınıp keçe külahı giydirilerek teşhir edildikten sonra ocaktan kovulurdu.

  • 10
  • 10
EN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ KIYAFET BİÇİMLERİYDİ
EN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ KIYAFET BİÇİMLERİYDİ

Delileri Osmanlı'nın diğer askeri birliklerinden ayıran en önemli özellikleri hiç kuşkusuz kıyafetleriydi. Delilerin elbiseleri aslan, kaplan, sırtlan ve ayı benzeri hayvanların kürklerinden yapılır, rahat hareket edebilmek ve yaralandıklarında yaraları ile de düşmana korku salmak için zırh tarzı giysi giymezlerdi. "Serhatlik" adı verilen yüksek topuklu, sivri burunlu, arkasında mahmuzu bulunan ve genelde sarı renkte deri çizme veya ayakkabı giyerlerdi.

Delilerin deli kalpağı adı verilen kalpakları çizgili sırtlan, kar leoparı, samur ve pars benzeri vahşi hayvanların derisinden yapılır, bu kalpakların üzerinde kartal kanadı ya da tüyleri bulunurdu. Kullandıkları başlıca silahlar ise Macar usulü bir mızrak, kılıç, satır balta, bozdoğan, şeşper, gürz ve savaş çekici idi. Delilerin atları da en az kendileri kadar sıra dışıydı. Atlar çoğu zaman kartal tüyleri ile süslenir, atın kafası üzerine serilen bir aslan postunun ağzından çıkardı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN