Dünya tarihine yön veren Endülüs alimlerinin buluşları
Yaklaşık 700 yıl süre varlığını devam ettiren Endülüs, yetiştirdiği âlimlerle ilim konusunda öncü oldu. Avrupa'da cerrahlığı sadece berberlerin ve kasapların yapabildiği bir dönemde Müslüman alimler, yeni cerrahi aletleri bulup günümüzde dahi kullanılabilecek bilimsel yeniliklere imza atmıştı.
Giriş Tarihi: 24.09.2019
16:02
Güncelleme Tarihi: 29.01.2020
15:28
Eserde çizimleri yapılan mekanik aletlerden, bu eserin Doğu mekanik mühendisliğinden tamamen bağımsız olduğu anlaşılmaktadır. Kitaptaki mekanik sistemler, sonraları hem Endülüs'te, hem de Avrupa'da kopyalanıp kullanılmıştır.
Eserde çok yüksek dönme kuvvetinin iletilmesi için hem parçalı, hem de dış çemberli dişliler kullanılmıştır. Bu tür parçalı dişliler Cezerî'nin su çıkarma makinelerinde da görülür, ancak Avrupa'da bunlara 14. yüzyılın ortalarına kadar rastlanmaz.
Muradi bu eserinde denge için cıvayı kullandı. İslam medeniyetinde yapılan diğer mekanik aletlerde de cıva denge unsuru olarak kullandı. Eserde dört adet mekanik oyuncak, 18 adet su ile çalışan saat, dört adet savaş makinesi, iki adet suyun kaldırma gücüyle çalışan alet, bir adet güneş saati ile dört adet ek bulunur.
Cezerî ile ilgili haberimize ulaşmak için tıklayın.
ENDÜLÜS’ÜN ÖKLİD’İ; MECRÎTÎ
950 yılında Endülüs'te Mecrit olarak bilinen Madrid şehrinde doğduğu için Mecrîtî diye anılır. Erken yaşta Kurtuba'ya yerleşen Endülüslü âlim, eğitimini tamamladıktan sonra buraya yerleşti, 1007 yılında vefat etti. Sarayda astronominin en üst seviyedeki sorumlusu olan Mecrîtî, Kurtuba'da 979'da astronomik gözlemler yaptı ve bunlar arasında Aslan takımyıldızının en parlak yıldızı olan Regulus'u gözlemlediğini kaydetmişti. II. Hakem ve Halifeler döneminde en parlak zamanını yaşadı.
Matematik ve astronomide zamanının en iyi âlim olan Mecrîtî, 'Endülüs'ün Öklid'i' olarak tanındı.
Ticarî aritmetik ve astronomi üzerine bir okul kuran Endülüslü âlim, aynı zamanda organize bilimsel araştırmaların temelini attı. Talebeleriyle birlikte Harizmî'nin astronomi cetveli üzerinde çalışarak bu cetveli Kurtuba meridyenine ve ay takvimine göre tekrar düzenledi. Harizmî'nin eserine de önemli ilavelerde bulundu.
10. yüzyılda Şanlıurfa'da doğan astrolog Battânî'nin astronomi cetveli üzerinde de çalıştı ve bu esere ilavelerde bulundu. Battânî'nin bu eseri onun sayesinde Avrupa'da tanındı.
Yunan astronom Batlamyus'un Planisphaerium adlı eseri üzerinde de çalışan Mecrîtî bu esere önemli yeni bilgiler ilave etti. Eserin son kısmında daha çok trigonometriyle ilgili olan Menelaus teoremi konusunda çok sayıda problemin çözümünü üzerinde durdu.
Önemli bir felsefe akımı oluşturan İhvan-ı Safa Risaleleri'nin Endülüs'te tanınması tamamen onun vasıtasıyla oldu. Son derece saygın bir âlim olduğu için arkasında birçok talebe bırakan Mecrîtî, matematik ve astronomide büyük bir otorite olduğundan kendisinden sonra gelen hem Batı hem de İslam dünyasındaki ilim adamlarını, öğrencileri ve eserleri üzerinden ciddi biçimde etkiledi.
Daha çok astronomi eserlerini telif eden âlim, bu eserlere yeni bilgiler ekleyerek geliştirdi. Usturlap üzerine yazdığı müstakil eseri, 12. yüzyıl İtalyan matematikçisi Tivolili Plato tarafından Latinceye çevrildi.
Mecrîtî sadece matematik ve astronomi değil aynı zamanda vergi ve ekonomi konusunda da eser yazdı. Endülüslü âlimin telif ettiği Arapça eserlerin Latinceye çevrilmesiyle bilimsel bir değişim başladı, çalışmaları birçok Avrupalı bilim adamının ilgisini çekti. Yaşadığı dönemde matematik ve astronomi ilimlerinin gelişmesinde; bu ilimlerin, eserlerinin tercümeleri sayesinde gelecek nesillere ve bütün Avrupa'ya ulaşmasında önemli bir mihenk taşı oldu.