Arama

Eski Türk kavimlerinden dünyaya tıbbi miras

Tüm dünyanın birçok hastalıktan korunmak amacıyla kullandığı "aşı", bizlere eski Türk kavimlerinden miras kalmış ve asırlar boyunca Anadolu coğrafyasında yaşatılan bir yöntem olmuştu. Günümüzde içeriğinde kullanılan maddeler nedeniyle tartışmalı bir konu olan aşı, bundan yaklaşık üç yüz yıl önce Anadolu topraklarından Avrupa'ya götürüldüğünde ilk etapta reddedilmiş; ancak işlevinin kanıtlanması sonrası birçok hastalığın önüne geçilmişti…

  • 8
  • 9
DOĞUNUN İLK KUDUZ MERKEZİ KURULDU
DOĞUNUN İLK KUDUZ MERKEZİ KURULDU

Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şâhâne'den müderris Alexander Zoeros Paşa'nın başkanlığı altında, Kaymakam Dr. Hüseyin Remzi ve Kaymakam Veteriner Hüseyin Hüsnü beylerin gönderilmesine karar verildi.

Daha sonra bu ekip çalışmalara temel teşkil etmesi için "kuduz mikrobu" enjekte edilmiş bir kemik iliği ile Osmanlıya geri döndü.

1887'nin Ocak ayında Zoeros Paşa'nın kliniğinde Daûl-Kelp ve Bakteriyoloji Ameliyathanesi (Kuduz Tedavi Müessesesi) kuruldu. Bu kurum dünyada üçüncü, doğunun ise ilk kuduz merkezi oldu. Daha sonra bu merkez difteri serumu da üretti.

  • 9
  • 9
AŞI ALANINDA BÜYÜK GELİŞMELER SAĞLANDI
AŞI ALANINDA BÜYÜK GELİŞMELER SAĞLANDI

İlerleyen yıllarda aşı alanında gelişmeler şöyledir:

1885'te dünyada ilk defa çiçek aşısı uygulaması için Osmanlı'da kanun çıkarıldı. Aynı yıl, dünyada ilk kuduz aşısı bulundu.

1887 Ocak ayı başında Kuduz aşısı Osmanlı`ya getirildi. Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şahane'de ilk kuduz aşısı üretildi.

1887'de Kuduz Tedavi Müessesesi kuruldu.

1892 yılında bakteriyoloji hane kurulmuştur.

1892'de ilk çiçek aşısı üretim evi kuruldu.

1896'da difteri, 1897'de sığır vebası, 1903'te kızıl serumları Veteriner Hekim Mustafa Adil tarafından üretildi.

1911 yılında tifo, 1913 yılında kolera, dizanteri ve veba aşıları Türkiye'de ilk kez hazırlandı ve uygulandı.

1927'de verem aşısı üretimi başladı.

Fikriyat

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN