Evliya Çelebi'nin şahit olduğu ameliyat
Türk tarihine damga vurmuş gezgin ve yazar Derviş Mehmed Zilli tam adıyla Evliya Çelebi, 17. yüzyılda yaşam sürmüş önemli bir simadır. 50 yılı aşkın bir süre zarfında Avrupa, Mısır ve Asya'yı gezmiş; şahit olduğu, gördüğü her olayı 10 ciltlik Seyahatname adlı eserinde anlatmıştır. Bir gün yolu Kırım'a düşen Çelebi, burada çok ilginç bir ameliyata tanık olmuştur.
Giriş Tarihi: 08.04.2024
14:30
Güncelleme Tarihi: 08.04.2024
16:51
EVLİYA ÇELEBİ'NİN SEYYAH OLMA HİKAYESİ
"SEYAHAT YA RESULALLAH"
🔸 Çelebi cümlelerini şöyle devam eder;
Bu zatlar sıra ile Hazreti Ebubekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman ve Hazreti Ali idi. Bunları doya doya seyredip taze can buldum. Mihrapta ise kâinatın efendisi Hazreti Peygamberimiz (SAV) oturmaktaydı. Biraz sonra yanımda oturmakta olan Ebu Vakkas oğlu Sa'd hazretleri elimden tutup beni Peygamber Efendimizin (SAV) huzuruna götürdü ve dedi ki "Sadık aşığın, Evliya kulun şefaatini diler." Ben de derhal Hazreti Peygamber'in (SAV) mübarek ellerinden öptüm. Fakat heybetlerinden çok korkarak titredim ve heyecandan kendilerine "Şefaat ya Resulallah" diyeceğim yerde "Seyahat ya Resulallah" deyiverdim. Efendimizin yüzünde tatlı bir tebessüm belirdi. "O zaman seyahatlerimin hayırlı olması için Fatiha" buyurdular. Bundan sonra sıra ile Ashab-ı Kiram 'ın ellerini öptüm ve onlar da bana "Âlemlerin seyyahı ve mübarek bir kul olasın" diye dua ettiler."
Oğuzların göç ve fetihlerine ışık tutan seyyah: İbn Fadlan
EVLİYA ÇELEBİ'NİN TANIK OLDUĞU AMELİYAT
AÇIK BEYİN AMELİYATINA ŞAHİT OLDU
🔸 Çelebi sabah olunca rüyasını tabir ettirir. Rüya tabircisinden "Sen büyük bir seyyah olacaksın. Sana seyahat buyurulmuş" sözlerini işitince de seyahatlerine bu vesileyle başlar.
🔸 Böylece şehir şehir, ülke ülke gezer ve pek çok olaya tanık olur. Şahit olduğu hadiselerden biri de bir ameliyattır. Peki, Çelebi nasıl bir ameliyata tanık olmuştur?
🔸 Seyyâh-ı âlem'in yolu bir gün Kırım'a düşer. Bu güzide şehirde Şifa Yurdu denen yerde, açık beyin ameliyatına şahit olmuş bunu da Seyahatnamesi' ne aktarmıştır.
ŞİFA YURDU HASTANESİ
🔸 Evliya Çelebi, Raba Suyu isimli savaşta kralın bir akrabasının başına kurşun saplandığını ve bu kurşunun çıkarılmasının oldukça zor olduğunu söyler.
🔸 Seyyahın aktardığı bilgilere göre kral , yakınının bir an önce iyileşmesini eğer aksi olursa Şifa Yurdu adı verilen hastaneyi kapattıracağını söylemesi üzerine bir doktor hastayı ameliyata alır.
Türk lehçelerinde "seyahat"
🔸 Çelebi ise 17. yüzyılda karşılaştığı bu olayı meşhur eserinde şöyle anlatır;
"Hasta getirilip dört ayaklı bir sedir üzerine çırılçıplak yatırılır. Başı, burnu tamamen şişmişti. Hemen hekimbaşı tüm herkesi kovup bir yardımcısı ve hasta ile sıcak, camlı bir odada kaldı. Yaralıya bir fincan safran gibi bir su içirince adam kendinden geçip bayıldı.Hekim odanın içinde bir mangal ateş yakıp bir köşeye koydu. Hemen o an yaralının vücudunu hekimin yardımcısı kucağına aldı. Cerrah, yaralının başına bir tasma kayış bağladı. Keskin bir usturayı eline alıp yaralı adamın önüne oturdu. İki kulaklarına kadar adamın başının derisini çizip sağ kulağı yanından deriyi biraz yüzdü. Kafa kemiği bembeyaz belli oldu ancak hiç kan akıtmadı."
EVLİYA ÇELEBİ HANGİ ÇAĞDA YAŞAMIŞTIR
🔸 Çelebi anlatımına şöyle devam eder:
"Hemen cerrah yaralının kulağından ileri şakak dedikleri yerden kafayı biraz delip bir demir mengene sokup mengenenin burmasını burdukça adamın kafası derisi çizilen yerden takke kadar kafası kalkmaya başlayıp yaralı adam biraz hareket etti. Sonra yine mengeneyi burdukça adamın kellesi açılıp kelle içinde beyni belli olup kellenin içi kulaklarına dek sulu kan ve bazı sıvılar ile dolup beyni yanında kurşun orada durur. 5 dirhem çakmaklı bir tüfek kurşunu imiş, beyninin zarı yanında kırmızı kana bulanmış durur. Cerrah hemen acele ile kurşunu aldı, sarı bir sünger gibi bir şeyle de kurşunun bu kadar zamandan beri durduğu yerdeki uyuşuk kanları ve sarı sulu karışımları tamamen süngerle aldı."
Seyahat ile ilgili en güzel 35 söz