Fatih Sultan Mehmet hakkında 10 aydınlatıcı gerçek
Çağ açıp, çağ kapayan Fatih Sultan Mehmet, üstün yetenekleri olan bir padişahtı. Yıkılmaz denilen surları yıktı, kendi icadı olan toplarla Osmanlı Devleti'nin hem devamını hem de şahlanışını sağladı. Hz. Peygamber'in hadisine nail olan büyük komutan, 3 Mayıs 1481 tarihinde vefat etti. Fakat Sultan'ın vefatı büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. Vefatının 538'inci yılında Fatih Sultan Mehmet'le ilgili 10 gerçeği sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 03.05.2019
08:14
Güncelleme Tarihi: 30.03.2020
14:07
Fatih’in düşmanları zayıf hükümdarlar mıydı?
Fatih Sultan Mehmet, kazandığı zaferler ve diğer icraatlarıyla Osmanlı tarihinin en büyük hükümdarıdır. Ancak zaferini kolay kazanmamış, Balkanların ve Güneydoğu Avrupa'nın en büyük hükümdarları ile mücadele etmişti. Eflak Prensi Kazıklı Voyvoda Vlad Drakul, Boğdan Prensi Stefan Çel Mare ve Arnavutluk hâkimi İskender Bey, Macar orduları komutanı Hundayi Yanoş, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan. Bütün bu isimler kendi hükümdarlarla değil Macarların, Arnavutların, Romenlerin ve Akkoyunların tarihlerindeki en büyük isimlerle mücadele etmişti .
Fatih’in son seferi hangi ülke üzerineydi?
Fatih ömrünün son yıllarında İtalya ve Rodos üzerine iki ordu göndermiş, bunlardan Rodos'a giden başarısız olmuş, diğeri ise Otranto'yu alarak, İtalya'nın fethi için bir köprübaşı meydana getirmişti. Fatih bu şartlar altında 1481 Mayıs'ında yeni bir sefere çıktığı sırada, Gebze'de Hünkâr Çayırı'nda vefat etti. Ordunun gideceği yön tam olarak ortaya çıkmadığı için son seferinin nereye olduğu polemik konusu olmuştu. Bu seferin İtalya veya Rodos üzerine olduğunu ileri sürenler vardır. Ancak ordu Anadolu tarafında bulunduğu için bu seferin İtalya'ya olamayacağı açıkça bellidir.
Onun ölümünden önce ortaya çıkan yeni bir mesele, Osmanlı İmparatorluğu'nun önceliklerini değiştirmişti. Fatih'in, Müslüman hacıların rahatı için hac suyollarını tamir ettirmek istemesinden dolayı Memlük Devleti ile Osmanlılar arasında bir gerginlik oluşmuştu. Memlükler onun bu hareketini hükümranlık haklarına aykırı bularak kabul etmediler. Çekişmenin asıl sebebi ise Maraş ve Elbistan civarında bulunan Dulkadir Beyliği'nin hangi devlete tabi olacağı meselesiydi. Fatih bu yüzden ölümünden önce Memlük Devleti üzerine sefere çıkmış ancak meseleyi çözmek torunu Yavuz Sultan Selim'e kalmıştı.
Fatih Sultan Mehmet, sefere çıktığında şiddetli karın ağrıları çekti. Nikris hastalığının yanında yeni hastalıklar da baş gösterince tedavisine hekimbaşı Laristanlı Acem Hamideddin el-Lari başladı. Acem Lari başarısız olunca, eski hekimbaşı Yakup Paşa elinden bir şey gelmeyeceğini, yanlış bir ilaç kullanıldığını ve bu ilacın etkilerini gidermenin artık mümkün olmadığını söyledi. Ancak diğer tabipler çaresiz kalınca hastaların tedavide kullanıldığı şurubunu vererek padişahın sancısını azaltma yolunda gitti. Fakat şurup tesirini göstermesi ve Fatih kısa bir komadan sonra 3 Mayıs 1481'de ikindi vakti vefat etti. Henüz 50 yaşında sefere giderken vefat etmesi ise büyük tartışmalara neden oldu. Bu konuda üç iddia ortaya atıldı.
Bunlardan birincisi Amasya Valisi Şehzade Beyazıt'ın, Veziriazam Karaman Mehmet Paşa'nın kardeşi Cem Sultan lehindeki teşebbüsleri yüzünden başhekim Acem Lari'yi kullanarak babasını zehirlettiği şeklindeydi. Acem Lari, dört yıl sonra 1485'te öldüğünde, Edirneliler arasında hekimin İkinci Beyazıt tarafından zorla verdirilen aşırı dozda afyon yüzünden öldüğü dedikodusu dolaşıyordu. Bu konuda ikinci bir iddiaya göre Memluk Sultanı Kayıtbay, Acem Lari'yi kullanarak sultanı zehirletmişti.