Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethinden sonra şehri nasıl imar etti?
Tarihin en büyük olaylarından biri 29 Mayıs 1453'te gerçekleşti. Fatih'in büyük dehası ile Hz. Peygamberin hadisinde geçen müjdeli şehir İstanbul fethedildi. Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonra ilk iş olarak şehri eskisinden daha iyi duruma getirmek için imar ve iskan faaliyetlerine başladı. Onun bu faaliyetleri sayesinde 1204'te Latinlerin işgaliyle eski parlak günlerini kaybeden İstanbul, Avrupa'nın en büyük şehri haline geldi. Prof. Dr. Halil İnalcık, Fatih'in bütün hükümdarlığı süresince yegane zihni meşguliyetinin, İstanbul'u, imparatorluğunun hakiki merkezi yapmak olduğunu söyler. Peki, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethinden sonra şehri nasıl imar etti?
Giriş Tarihi: 29.05.2020
15:56
Güncelleme Tarihi: 03.02.2022
10:32
FATİH’İN İSTANBUL’U İMAR FAALİYETLERİ
Fetihten önce, şehirde yaşayan halkın bir kısmı İstanbul'u terk etti, bir kısmı fetih sırasında kaçtı. Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonra ilk iş olarak, şehri eskisinden daha iyi duruma getirmek için imar ve iskân faaliyetlerine başladı. Prof. Dr. Halil İnalcık, Fatih'in bütün hükümdarlığı süresince yegâne zihnî meşguliyetinin, İstanbul'u, imparatorluğunun hakikî merkezi yapmak olduğunu söyler.
FATİH’İN İSTANBUL’DAKİ İLK ESERİ
Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'daki ilk eseri Rumeli Hisarı kabul edilebilir. Bu kale, fethin en önemli yadigarlarından biridir. Rumeli Hisarı'nın inşasının dünyanın en büyük lojistik başarılarından biridir. Kısa sürede sadece surların değil, mahalle, cami, hamam, su yollarının da inşa edildi.
Fatih Sultan Mehmet'in Anadolu ve Rumeli fetihleri
HIZIR BEY’İ ŞEHREMİNİ YAPTI
II. Mehmet, şehirde asayiş ve güvenliği sağladıktan sonra Karışdıran Süleyman beyi Subaşı, Hızır Bey'i şehremini olarak görevlendirdi. Hızır Bey şehrin çeşitli meseleleriyle ilgilenmeye başladı; adliye, belediye, emniyet ve imar hizmetlerinde önemli düzenlemelerde bulundu. İstanbul'un Kadıköy ilçesine bu ad, buranın Fatih Sultan Mehmet tarafından Hızır Bey'e arpalık olarak tahsis edilmesi dolayısıyla verildi. İstanbul Unkapanı'nda onun adını taşıyan bir mahalle ve bir mescidinin de olduğu bilinir. Adı, İstanbul'un Kadıköy ilçesinde dolaylı olarak yaşadı.
Osmanlı alimi Hızır Bey'in İstanbul kadılığına uzanan öyküsü
AYASOFYA’YI CAMİ’YE ÇEVİRDİ
İslam geleneğine göre savaşla teslim alınan şehrin en büyük dinî yapısı camiye tahvil edilirdi. Bundan dolayı da fetihten sonra şehrin en büyük mâbedi olan Hagia Sophia Kilisesi Fâtih tarafından Ayasofya adıyla fethin sembolü olarak camiye çevrildi. İlk Cuma namazı da burada kılındı. Fetihten üç gün sonra Cuma idi. Usta ve mimarlar gecelerini gündüzlerine katarak, kısa sürede bir de tahtadan minare yaptı. Tasvirler kapatıldı, heykel ve putlar kaldırıldı.
Fatih, Ayasofya'nın tahribini önledi ve burada ilk namazı kıldıktan sonra camiyi kendi hayratının ilk eseri olarak vakfetti. Yanına sonraları çok değişikliğe uğrayan bir de medrese yaptırdı.
Ayasofya'da kılınan ilk Cuma namazı
YEDİKULE’DE KALE YAPTIRDI
Fatih Sultan Mehmet, esir alınan çok sayıda Rum'un, fidyelerini ödemeleri şartıyla serbest bırakılmalarını emretti. Esirlerin fidye parasını kazanmalarına imkân sağlamak için inşaatlarda çalışmalarına izin verdi. Şehirden kaçanların geri dönmeleri hâlinde, evlerinin tamir edileceğini bildirdi. Surların restorasyonunu ve Yedikule'de müstahkem bir kale yapılmasını emretti. Aynı zamanda şehrin merkezinde, günümüzde İstanbul Üniversitesi'nin bulunduğu yerde bir saray inşa edilmesini buyurdu.
İstanbul'un tarihe tanıklık eden sur kapıları