Fetih'in ardından Fatih'in İstanbul'da gerçekleştirdiği ilim faaliyetleri 📕
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethinin ardından şehri ihya etme konusuna eğilmiş; bu konuda ilk faaliyetleri eğitim alanında gerçekleştirmişti. Medreselerin kurulması için büyük çaba gösteren Fatih, ilim meclislerinde bulunabilmek için Ayasofya Medresesi'nde, kendisine ait bir oda istemişti. Ancak Cihan Sultanı'nın bu isteği "öğrenci ya da müderris olmadığı" gerekçesiyle reddedilmiş; müderrisler önünde başarılı bir sınavdan geçtikten sonra yerine getirilmişti…
Giriş Tarihi: 10.12.2020
18:17
Güncelleme Tarihi: 11.12.2020
11:12
MEDRESEDE ‘ODA’ İSTEYİNCE FATİH’İ SINAVA TABİ TUTTULAR
Fatih'in bu isteği ancak, müderrisler önünde başarılı bir sınavdan geçtikten sonra yerine getirilmişti.
Osmanlı uleması, matematik öğrenimi için Semerkant'a giderdi. Fatih'in teşvik ve çabaları ile İstanbul, bir bilim merkezi olarak gelişmiş, Türk ve İslam dünyasından bilginleri kendisine çekmeyi başarmıştı. Onlardan biri de, Türkistan'dan İstanbul'a gelen, astronomi ve matematik bilgini Ali Kuşçu'ydu.
İstanbul'un fethi Hristiyan dünyasında nasıl karşılandı?
MÜDERRİSLER EN YÜKSEK RÜTBEYE SAHİPLERDİ
Fatih Sultan Mehmet'e isnad edilen ve ulemanın protokoldeki yerlerini ve maaşlarını gösteren "Kanunnâme-i Âl-i Osman" da şu bilgiye rastlanır: "Sahn mollaları mevleviyettedir. Onlar cümle sancak beylerine tasaddur ederler."
Bu cümlede geçen mevleviyet, o dönemde müderrislere verilen bir rütbeydi ve onların tüm sancak beylerinden önce geldiği anlamını taşırdı. En yüksek ücret, medreselerde eğitim veren müderrislere veriliyordu.
İSTANBUL’UN İLK MEDRESESİ AYASOFYA’DA AÇILDI
Ayasofya Medresesi hocaları ve talebeleriyle Fatih Külliyesi yapılıncaya kadar 18 yıl boyunca eğitim hizmeti verdi.
Bazı kaynaklarda Sahn-ı Seman Medresesi'nin yapımından sonra da Ayasofya'daki medresenin faaliyetlerine devam ettiğini, kapananın Zeyrek Medresesi olduğu yazar.
MOLLA HÜSREV DÜNYA ÇAPINDA BÜYÜK BİR ÂLİMDİ
İstanbul'un bir bilim ve eğitim şehrine dönüştüğünün duyulmasıyla çeşitli bölgelerden gelen yüksek rütbeli hocalar, şairler ve doktorlar; Ayasofya ve Zeyrek medreselerinde göreve başladılar.
Fatih Sultan Mehmet'in emriyle, Zeyrek ve Ayasofya medreselerine geniş çaplı kütüphaneler kuruldu. Daha sonra Sahn-ı Seman Medresesi kurulunca kütüphaneler oraya taşındı.
İstanbul'un fethinde zafer kazandıran Şahi Topunun sırrı
İKİNCİ EĞİTİM KURUMU: ZEYREK MEDRESESİ
İstanbul'un fethinin hemen ardından planlı bir şekilde hareket eden Fatih, fetihten önce bu tip binaları belirleyerek eğitime uygun olduklarını tespit etmişti. Yoksa böyle kısa bir sürede eğitim hayatının başlaması düşünülemezdi.
Zeyrek Medresesi de Fatih'in emriyle kurulmuş ve başına Molla Zeyrek atanmıştı. Manastırın 40 odası hemen öğrencilerin eğitim alacağı ve barınacağı hale getirilerek eğitime başlandı.
Sultan, burası ile ilgilenmesi için Veziriazam Mahmut Paşa'yı görevlendirdi. Fatih Sultan Mehmet, Molla Zeyrek ve Ali Tusi'yi (Alâeddin Tusi) medresenin başına getirerek bu değerli hocalara günde 100 akçe maaş bağlamıştı.