Fetih’ten sonra İstanbul’da ezanın okunmadığı tek gün
İstanbul, 1453'te büyük bir zaferle fethedilmiş, asırlar boyu bu şehirde Müslüman sancağı dalgalanmıştı. O tarihten bu yana, İstanbul semalarında bir gün haricinde ezan sesi hiç eksik olmadı. Tarihe geçen o tek gün, İstanbul büyük bir isyana tanık olmuş; verilen düzmece fetvalarla şehirde ezan okunması, camilerin açılması ve namaz kılınması yasaklanmıştı. 29 gün boyunca süren bu isyan sonucunda Sultan III. Ahmed tahttan indirilmiş, sadrazam Damat İbrahim Paşa öldürülerek cesedi parçalanmıştı. Peki, tüm bu olaylara sebep olan Patrona Halil isyanını kim, neden planlamıştı?
Giriş Tarihi: 28.11.2019
17:08
Güncelleme Tarihi: 28.11.2019
17:11
III. AHMED VE DAMAT İBRAHİM PAŞA’YA CEPHE ALDILAR
Öte yandan bir süredir devam etmekte olan savaşlar sonucu yaşanan malî sıkıntılar, vergilerin ağırlığı gibi uygulamalar özellikle üretici sınıfını zor durumda bırakmıştı. Ekonomik sorunlar baş göstermiş ve pahalılık dayanılmaz bir hal almıştı.
Başta Sultan III. Ahmed ve damadı İbrahim Paşa olmak üzere devlet adamlarının israfa varan lüks harcamaları da halkın hoşnutsuzluğuna, devlet ricâline karşı kin ve düşmanlık duygularının oluşmasına yol açıyordu.
KÜLTÜREL AÇIDAN ÖNEMLİ GELİŞMELER YAŞANMIŞTI
Sonradan Lâle Devri diye adlandırılacak olan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın sadâreti döneminde ilk Türk matbaasının açılması, bir tercüme komisyonunun oluşturularak Doğu ve Batı dillerinden çeviriler yapılması, kütüphaneler açılması, bir süredir ihmal edilen çiniciliğin tekrar ihyası, kâğıt ve kumaş imalâthanelerinin kurulması, bir itfaiye teşkilâtının oluşturulması gibi faaliyetler geniş halk kitlelerini ilgilendiren bir durum arz etmiyordu.
İSYANIN HAZIRLIĞI İŞİ PATRONA HALİL’E VERİLDİ
İbrahim Paşa'nın sadaret makamına göz diken Mustafa Paşa, isyanın hazırlığı işini önceden tanıdığı ve bir cinayetten dolayı idamdan kurtardığı, Yeniçeri Ocağı'nın mensubu Arnavut asıllı Patrona Halil'e verdi.
Halil o zamana kadar bazı olaylara karışmış, Niş ve Vidin ayaklanmalarına katılmış, iki defa ölüm cezasından kurtulmuş, etkili konuşabilen bir kişiydi.
İSYANIN PLANINI NASIL YAPTI?
İstanbul'a gelerek seyyar satıcılık ve hamamlarda tellâklık yapmıştı; halk arasında ise gaybı bilen bir kişi olarak tanınıyordu.
Patrona Halil, halkın desteğini de arkasına almak için ilmiye sınıfından tanıdığı önemli şahsiyetleri arkasına alarak harekâtın planını yaptı ve görev alacak elebaşlarını belirledi.
YENİÇERİLER ASİLERLE BİRLEŞEREK İSYANA KATILDILAR
Âsiler, 25 Eylül 1730 günü Beyazıt Camii'nin Kaşıkçılar'a açılan kapısı önünde toplandılar ve üç koldan Kapalı Çarşı'ya girerek dükkânları kapattırıp esnafı bayrak altında toplamaya başladılar. "Şer' ile davamız vardır" diyerek ayaklanan, esnafın ve halkın katılımıyla kalabalıklaşan âsiler sipah ve bit (bat) pazarlarına da uğrayıp silahlandılar.
Mustafa Paşa'dan aldıkları talimat gereği, önce isyana katılmakta tereddüt gösteren yeniçeriler Patrona Halil'in ikna gücü karşısında kışla kapılarını açarak âsilerle birleştiler.