Filistin direnişinin sembolü: Anahtar
Anahtar, kapıları kitleyerek korunmak veya kilitleri açarak özgürlüğe kavuşmanın yöntemidir. Bu nedenle güvende olma, kurtulma ve özgürlüğün simgesi olarak görülür. İsrail işgalindeki Filistin topraklarında ise ayrı bir manası vardır. Abluka altında yaşamını sürdürmeye çalışan Filistinlilerin, zorla koparıldıkları evlerine dönüş ümitlerinin sembolüdür. Anahtarı boyunlarında mermi gibi taşırken y aşadıkları acılar ise yüreklerinde derin bir iz olarak kalır.
Giriş Tarihi: 31.10.2023
12:32
Güncelleme Tarihi: 28.04.2024
11:39
Sesli dinlemek için tıklayınız.
NEKBE GÜNÜ
🔸 14 Mayıs 1948'de işgalci İsrail, Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etti. Siyonistler, 750 binden fazla Filistinliyi evlerinden etti. Yurtlarına el konulan Filistinliler, tüm dünyanın gözü önünde zorla göç ettirildi.
🔸 İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi üzerine 15 Mayıs, Büyük Felaket anlamına gelen Nekbe günü olarak ilan edildi.O tarihten itibaren hala Siyonist Yahudi çeteleri, Filistinlileri yaşadıkları coğrafyadan göç etmeye zorluyor.
NEKBE GÜNÜ NELER OLDU?
🔸 İsrail'in Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi, Filistinliler için yıllardır devam eden felaketlerin başlangıcıdır. Filistinlilere ait 675 köyün yok edildiği 1948 yılından bu yana işgalci İsrail, Doğu Kudüs ve Batır Şeria'da yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri inşa etmektedir.
🔸 İşgalden önce bölgedeki Yahudi toprakları yüzde 5'i geçmezken şu anda toprakların yüzde 85 gibi yüksek bir kısmına el koymuş durumdadır. Filistin nüfusunun yüzde 67'sinin vatanlarından zorla sürüldüğü olayda, dünya geneline göç etmek zorunda olan mültecilerin sayısı 6 milyonu aşmıştır.
ÖZGÜRLÜĞÜN SEMBOLÜ
🔸 Nekbe günü ile birlikte İsrail kurulduktan sonra Müslüman köy ve mahallelerine, gece baskınları yapar. Baskınlara karşı kendilerince yöntemler geliştiren Filistinliler, geceleri kapılarını kilitleyip dağlara çıkmaya ve gündüzleri evlerine dönüp hayatlarını devam ettirmeye çalışır.
🔸 Bir sabah geri döndüklerinde ise evleri ve köylerinin yakılıp yıkılmış olduğunu görürler. Ellerinde yalnızca kapılarının anahtarları kalan masum insanlar, o günden sonra anahtarları, "özgürlük mücadelesinin sembolü" olarak kullanır. "Kutsal emanet" gibi korudukları anahtarları nesiller boyu aktarır.
BM KUDÜS KARARI
🔸 Büyük Felaket'ten sonra Filistinliler, evlerine geri dönüş hakkını talep eder. Bunun üzerine 11 Aralık 1948'de Birleşmiş Milletler, Kudüs'e dair aldığı 194 sayılı karar ile önemli bir adım atar.
🔸 Karar, evlerine geri dönmeyi arzulayan mültecilerin mümkün olan en yakın zamanda bu isteklerini gerçekleştirmeleri ve geri dönmemeye karar verenlere arazileri için tazminat ödenmesini öngörür. Her ne kadar karar uygulanamasa da bu bağlamda anahtar, Filistinlilerin eve dönüşü ve vatanlarına bağlılıklarını simgeler.
🔸 Paslı anahtarlarını özenle muhafaza eden Filistinliler, atalarının zorla göç ettirildiği topraklara dönme ümidini bir gün bile kaybetmez.
🔸 Öyle ki Filistinli kadınlar , dönüş ümitlerinin sembolü olan bu anahtarları boyunlarında taşır, evlerinin tapusunu sandıklarda saklar. Yaşadıkları acılar ise yüreklerinde derin bir iz olarak kalır.