Arama

Gelecek nesillere ışık tutan seyyahlar ve kâşifler

Kur'an-ı Kerim'in gücü yeten herkesi ömründe en az bir kere hacca gitmesini emretmesi, Peygamber Efendimizin "İlim Çin'de dahi olsa, gidip alınız" hadis-i şerifi, İslam âlimlerini ve seyyahlarını oldukça etkiledi. Coğrafya alanında kendilerini yetiştiren bilginler, seyyahlar ve tüccarlar kendilerinden sonra gelen nesillere de ışık tuttular. Onların izinden giden pek çok ünlü kâşif, İslam âlimlerine ait harita ve bilgilerden faydalandı…

  • 4
  • 20
“KUMUN ÜZERİNDE HİÇ AYAK İZİ KALMAYACAK…”
KUMUN ÜZERİNDE HİÇ AYAK İZİ KALMAYACAK…

İbn Battûta Suriye'ye giriş hakkında şunları bildirir: "Yolcuların mallarının korunması için ve (Moğolların elindeki) Irak'tan gelen casuslara karşı tedbir olarak, Mısır pasaportu olmayan hiç kimse burayı geçemez… Bu yol Bedevilerin kontrolü altındadır. Gece olunca, kumun üzerinde hiç ayak izi kalmayacak şekilde düzleyip bırakırlar; sabah vali gelip kumu incelediğinde herhangi bir ayak izine rastlarsa, Araplara bu izleri bırakan kişiyi yakalamalarını emreder; derhal aramaya çıkarlar ve her seferinde mutlaka yakalarlar."

  • 5
  • 20
KEŞİF MÜSLÜMANLARIN TABİATINDA VARDI
KEŞİF MÜSLÜMANLARIN TABİATINDA VARDI

Keşif Müslümanların tabiatında vardı, zira Kur'an-ı Kerim gücü yeten herkesin ömründe en az bir kere hacca gitmesini emrediyordu.

7'inci yüzyıldan başlayarak, yolculuğun yaya yapılmasına ve yalnızca şanslı olanların deve sırtındaki çadırlarda, öküz arabalarında ya da at ya da eşek üzerinde yer bulabilmesine rağmen binlerce insan, İslam ülkesinin en uzak köşelerinden Mekke'ye akın ettiler.

Bu insanlar, yolculukları sırasında gördükleri arazi ve ülkeleri de tarif ediyordu. Bu tür tarifler, Çin de dâhil olmak üzere birçok yere ilişkin ilk anlatımları teşkil ediyordu.

  • 6
  • 20
ÇİN’E DAİR İLK BETİMLEMELER 9’UNCU YÜZYILDA
ÇİN’E DAİR İLK BETİMLEMELER 9’UNCU YÜZYILDA

Çin'e ilişkin ilk betimlemeler, kayıtlara göre İran Körfezinde Çinlilerle ticaret yapılan 9'uncu yüzyılın başlarına aittir. Siraflı bir Müslüman olan Ebu Zeyd Hasan, Irak'ın Basra şehrinden ve İran Körfezindeki Siraf'tan yola çıkan gemilerin Çin'e gittiğini söyler.

Bu gemiler Arabistan sahili boyunca Maskat'a, oradan Umman'a ve oradan da Hindistan'a gidiyordu. Yolun başından sonuna kadar, gemiler Çin'in bugün Canton olan ve önemli bir Müslüman kolonisinin büyüdüğü Hanfu kasabasına varana kadar ticaret ve alışveriş devam ediyordu.

  • 7
  • 20
SARAY GÖREVLİLERİ HALKIN ARASINA KARIŞMAZLARDI
SARAY GÖREVLİLERİ HALKIN ARASINA KARIŞMAZLARDI

Burada Müslüman tüccarlar kendi yerlerine sahipti ve alışverişlere imparatorluk görevlileri de dâhil olarak hoşuna giden malları herkesten önce seçiyordu. Hanfu'dan yola çıkan bazı Müslüman tüccarlar, imparatorluğun iki aylık yolculuk mesafesinde olan başkenti Homda'ya kadar gidiyordu.

9'uncu yüzyılda deniz yoluyla Çin'e giden Basralı tüccar İbn Vahhab, Çin başkentinin uzun ve geniş bir yolla ikiye ayrıldığını anlatır. Yolun bir tarafında imparatorla birlikte maiyeti ve devlet görevlileri, diğer tarafta ise, sıradan halk ve tüccarlar yaşamaktaydı. Günün erken saatlerinde saray görevlileri ve hizmetkârlar yolun diğer tarafına geçer, gerekli alışverişleri yapıp çıkar ve günün geri kalanında sıradan halkın arasına karışmazlardı.

  • 8
  • 20
GELECEK NESİLLERE IŞIK TUTAN SEYYAHLAR VE KÂŞİFLER
GELECEK NESİLLERE IŞIK TUTAN SEYYAHLAR VE KÂŞİFLER

"Her kim ilim tahsil etmek için yola koyulursa Allah (cc) onun için cennete giden yolu kolaylaştırır…"

Hadis-i Şerif, Ebu Derda

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN