Gıyaseddin Cemşid Kaşi kimdir?
Simon Stefan, Newton, Kepler gibi birçok bilim adamına atfedilen çalışmanın asıl sahibi olan Gıyasettin Cemşid, astronomi, trigonometri, matematik ve makine bilimi gibi pek çok bilim alanında değerli çalışmaları kaleme aldı. Pi sayısının hesaplanması, binom açılımı, gök cisimlerinin şekillerinin keşfi gibi birçok ilke imza attı. Peki, bu önemli İslam alimi Cemşid, Uluğ Bey'in rasathanesinin gelişmesine nasıl katkıda bulundu?
Giriş Tarihi: 03.10.2019
15:04
Güncelleme Tarihi: 22.06.2021
09:29
Kâşî, Irâk-ı Acem'i dolaşırken Nasiruddin Tusi'nin yaptığı Meraga Gözlemevi gitti, burada Nasiruddin Tusi ve Şirazi'nin eserlerini inceledi. Kendi döneminden önce yapılan astronomi cetvellerinin işleyişini iyileştirmiş, eksiklerini de gidermişti.
Zic adı verilen yıldız cetvellerinin, gezegenlerin dünyaya olan uzaklıklarını ve güneş ile ay tutulmalarının hesaplanmasında kullanılan "Tabak-ül Menatil" adlı aletin yapılışını ve kullanımını eserinde gösterdi.
Bilimsel çalışmalarla kendinden söz ettiren Kaşi, Timur Devleti'nin Sultanı Uluğ Bey tarafından Semerkant'a davet edilince buraya yerleşti. Sultan ile dostluk kuran Cemşid'in, özellikle Uluğ Bey'in rasathanesinin proje ve inşa aşamalarında yaptığı tavsiyelerin önemli rolü oldu. Ünlü âlim, bu rasathanenin başına getirildi ve Uluğ Bey'in zîcinin hazırlanmasında büyük katkıları bulundu.
Birçok bilimsel çalışmaya ev sahipliği yapan Semerkant Gözlemevi'nin kurulmasında büyük çabalar gösteren Gıyaseddin Cemşid, bu çalışkanlığı ve başarıları nedeniyle Uluğ Bey ve ahali tarafından "âlim Cemşid " olarak bilinir.
Uluğ Bey ile ilgili haberimize ulaşmak için tıklayın.
GEZEGENLERİN YÖRÜNGE ŞEKİLERİNİ ASLINDA KİM BULDU?
Bilim adamı Kepler'e mal edilen gezegenlerin yörünge elips şeklinde olduğu bilgisi, aslında bu Avrupalı bilim adamından yaklaşık 100 sene önce yaptığı çalışmalarla Gıyaseddin Cemşid tarafından keşfedilmişti.
Yıldız, gezegen ve ay yörüngelerinin elips şeklinde olduğunu tespit eden Gıyaseddin Cemşid, Nüzhet-ül Hedaik adlı eserinde bu bilgiyi kaleme almıştı.
Pİ SAYISININ GERÇEK DEĞERİNİ HESAPLADI
Cemşîd, trigonometri üzerinde yaptığı çalışmalar sonucu sinüs cetvellerini hazırladı ve bunu üçüncü dereceden trigonometrik denklemlerin çözümünde kullandı. Düzlem trigonometrinin temel formüllerinden olan; sin3A=3sinA-4sin3A formülünün adı birçok trigonometri kitaplarında Cemşîd-ül-Kâşî eşitliği olarak belirtilir.
Trigonometri alanında diğer bir başarısı da "pi" sayısının gerçek değerini çok hassas bir şekilde hesaplamış olmasıdır. Gıyaseddin Cemşid, Semerkant'ta bu başarılı çalışmalarına ek olarak üç sene boyunca ay tutulmalarını çok hassas bir ölçüyle hesapladı. Aynı zamanda yüksek dereceli denklemlerin çözümlerine yönelik yöntemler geliştirdi.
ONDALIK KESİRLERİN ASIL KÂŞİFİ
Gıyâseddîn Kâşî, ilmî çalışmalarını astronominin yanında matematik alanında da yoğunlaştırdı. Ondalık kesirleri ilk defa kullandı . Simon Stefan'a atfedilen ondalık kesirlerin keşfi, aslında Gıyaseddîn Kâşî'ye aitti.
1948 senesinde Alman bilim tarihçisi Pouluckey yaptığı araştırmalar sonucu, ondalık kesirlerin asıl kaşifinin Gıyaseddin Cemşîd olduğunu ispatlandı ve ilim âlemine kabul ettirdi.
Simon Stefan'dan yüz altmış sene önce yaşayan Cemşid, ondalık sayılar üzerinde dört işlemi uyguladı. Avrupa'da ise, bu sistem ancak 16. asırdan sonra kullanılabildi. Bu konudan bahseden Risâlet-ül-Muhîtiyye adlı eserinde, daire çevresi ile yarıçap arasındaki oranı çok açık bir şekilde göstermişti.
Ondalık sayılarda virgül işareti kullanmadan, sayının tam kısmı üzerine tam sayı kelimesini koymak suretiyle sayının tam kısmının, ondalık kısmından ayrıldığı ilk defa bu eserde görülür. Onun bulduğu bu değer, kendinden önceki matematikçilerin bulduğu değerden daha doğrudur. Ticari hesaba dair eserinde ise ondalık kesirlerde o, sıhâh tabirleri yerine virgül kullandı.