Halil İnalcık'ın 10 farklı portresi
Dünyada ilim alemine yön veren hocaların hocası merhum Prof. Dr. Halil İnalcık, Osmanlı tarihçiliğinin günümüzdeki, geçmişte ve gelecekteki en önemli tarihçisidir. İnalcık, hem içeride hem dışarıda birçok yayın, birçok buluş yaptı ve eksik bildiğimiz tüm konularda bizi aydınlattı. Bir asırlık ömrüne 25'ten fazla kitap, 300'ü aşkın makale sığdıran İnalcık'ı vefat yıl dönümünde saygı, rahmet ve özlemle anıyoruz.
Giriş Tarihi: 25.07.2019
09:50
Güncelleme Tarihi: 23.07.2024
14:50
Cambridge Uluslararası Biyografi Merkezi tarafından dünyada sosyal bilimler alanında sayılı 2 bin bilim adamı arasında gösterilen Halil İnalcık, Türk, Amerikan, İngiliz, Sırp ve Arnavutluk akademilerine üye seçildi. Osmanlı tarihini en doğru şekilde incelemeye tüm ömrünü adayan Prof. Dr. Halil İnalcık, tarihçiliğin belgesiz olmayacağını ısrarla vurgulayarak, 1980'li yılların ortalarında dönemin başbakanı merhum Turgut Özal'ı ikna ederek, Osmanlı arşivinin tasnifini hızlandırdı ve Osmanlı tarihçiliğinin önünü açtı. Sosyal bilimler açısından dünyada ilim âlemine yön veren İnalcık, 1986'da 70 yaşındayken bir dergiye verdiği röportajda Allah'tan yarım eserlerini bitirmek için 10 yıl daha yaşamak istediğini söylemişti. İnalcık, 1941'de yazdığı ilk makalesinin ardından ömrünün son anına kadar 65 yıl boyunca araştırmayı ve yazmayı bırakmadı.
Kırım göçmeni Seyit Osman Nuri Bey ve Ayşe Bahriye Hanım'ın oğlu olan Halil İnalcık, 1916 yılı sonbaharında dünyaya geldi. Kırım göçmeni olmalarından olsa gerek, akademik kariyerinin ilk yıllarından itibaren Kırım tarihi ile ilgili araştırmalar yaptı. Öyle ki hocaların hocası Halil İnalcık, Büyük Ricat'e Osmanlı İmparatorluğu ve Kırım Hanlığı başlıklı teziyle doçentliğe atanırken Viyana Bozgun Yıllarında Osmanlı-Kırım Hanlığı İşbirliği tezi ile de profesörlük unvanına sahip oldu. Yükseköğrenimini tamamladığı Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesinde 30 yılı aşkın bir süre hizmet verdi. Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümünün kurucusu da olan İnalcık; Columbia, Princeton, Pennsylvania, Harvard gibi saygın üniversitelerde ziyaretçi profesör olarak dersler vermesinin yanı sıra Chicago Üniversitesinde Osmanlı Kürsüsü'nü kurdu.
"70 yıllık akademik hayatımda gece gündüz bir misyoner gibi çalıştım. Batı, tarihimizi, devletimizi imha etmek için nasıl Çanakkale Boğazı'na geldiyse, ilim hayatında da Osmanlı'yı aşağılamak, kötü göstermek için seferber oldu." diyen İnalcık'ın bütün maksadı bunu göstermekti. Daha o zaman, mektep sıralarında, Türk tarihinin gerçeklerini en sıkı bilimsel metodlara göre araştırıyor ve Batı'nın hata yaptığını göstermek heyecanı ile çalışıyordu. "Bizim misyonumuz Türk tarihinin gerçeklerini Batı'nın iftiralarına karşı ispat etmekti." diyordu.
Osmanlı tarihini en doğru şekilde incelemeye tüm ömrünü adayan Prof. Dr. Halil İnalcık, tarihçiliğin belgesiz olmayacağını ısrarla vurgulayarak, 1980'li yılların ortalarında dönemin başbakanı merhum Turgut Özal'ı ikna ederek, Osmanlı arşivinin tasnifini hızlandırdı ve Osmanlı tarihçiliğinin önünü açtı .
Prof. Dr. Halil İnalcık'ın, son röportajındaki "72 kitabım var, çoğunu 80 yaşından sonra yazdım." cümlesi aslında tüm hayatının özetiydi. Halil Hoca'nın neredeyse son günlerine kadar kalemi ve kitabı elinden düşürmediğini, daima bir araştırma faaliyeti içinde olduğunu, okuyup yazdığını biliyoruz. Hatta vefatından kısa bir süre önce Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet adlı yeni bir kitabı daha yayınlanmıştı. Halil Hoca son anına kadar çalışmayı bırakmadı. Tarihçiler onu "Şeyhü'l-Müverrihin (Tarihçilerin Şeyhi)" olarak adlandırdı. Eserlerinin çoğunu 80 yaşından sonra kaleme aldı. Eserleri, Çinceye, Rusçaya, Lehçeye, Arapçaya, Yunancaya, Bulgarcaya, Romenceye, Sırpçaya, Hırvatçaya, Farsçaya çevrildi.
Sosyal bilimler açısından dünyada ilim âlemine yön veren İnalcık, 1986'da 70 yaşındayken bir dergiye verdiği röportajda Allah'tan yarım eserlerini bitirmek için 10 yıl daha yaşamak istediğini söylemişti. İnalcık, 1941'de yazdığı ilk makalesinin ardından ömrünün son anına kadar 65 yıl boyunca araştırmayı ve yazmayı bırakmadı.
Sosyal bilimler açısından dünyada ilim âlemine yön veren hocaların hocası merhum Prof. Dr. Halil İnalcık, Almanya'nın Münih şehrinde katıldığı Bizantinistler kongresinde; Almanya'nın Bavyera Bölgesi Kardinali'nin, "Ayasofya'nın kubbesi üzerinde Hıristiyanlığın yıldızı parlayacak." ifadesi üzerine salondakiler tarafından dakikalarca ayakta alkışladığını anlatmıştı. Prof. Dr. Halil İnalcık, Batı'nın gizlediği yüzü ve amaçları hakkında Türkiye'yi şu sözlerle uyarmıştı: "İstanbul'u bugün hala Batı benimsemeye devam ediyor. Sizi uyarıyorum bir tarihçi olarak. Bütün bunlar bir oyundur. Batı hiçbir zaman vazgeçmedi."
Prof. Dr. Halil İnalcık'ın Batı ile ilgili uyarılarını okumak için tıklayın.