Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Tarih
  • Hem kurucu hem de yıkıcı güç yeniçerilerin kıyafetleri nasıldı?

Hem kurucu hem de yıkıcı güç yeniçerilerin kıyafetleri nasıldı?

Kurulduğu andan 17. yüzyıla kadar savaşlarda gösterdikleri üstün başarılar sayesinde Devlet-i Aliyye'nin en sadık ve güvenilir askeri kanadını oluşturan Yeniçeriler, Kanuni döneminden sonra düzen içerisinde birtakım usulsüzlüklere yöneldiler. Yeniçeri Ocağı yaşadıkları ve devlete yaşattıkları sansasyonel olayların dışında kıyafetleri ile de tarih boyunca çok dikkat çekici oldu. Bu sebepten ötürü yeniçerilerin kıyafetleri ile ilgili bilgileri siz Fikriyat okurları için derledik.

  • 5
  • 11
Yeniçerilerin kıyafetleri
Yeniçerilerin kıyafetleri

Yeniçeriler çağşır giyerlerdi. Neferlerinki baldırları açıkta bırakan diz çağrışı, zabitlerin ise, diz kapağından aşağı baldırlara kadar inen tozluk gibi saran dar çağşırdı. Çağşır üzerine ise dolama olarak adlandırılan bir kaftan giyilirdi. Yürürken dolamanın etekleri bele sokulurdu.

Yalnızca bununla kalmaz bele, yünlü, ipekli, pamuklu kumaş sarılırdı. Dolamanın üzerine "barani" adı verilen çuhadan yapılmış bir kaput giyilirdi. Yeniçeriler kuşaklarında Türk süvari kılıcı olarak adlandırılan yatağan taşırlardı. Fakat şehir hayatında bu yatağandan başka silah taşımaları yasaktı.

Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasının doğal bir sonucu olarak, yeniçeriliğe dair her şeyin de ortadan kaldırılması istendi. Dönemde yeniçerilere ait olan giysiler yasaklandı ve herkesin kendi kıyafetinin giyilmesi beklendi.

  • 7
  • 11
Yeniçeri kıyafetlerinden korkan Fransızlar
Yeniçeri kıyafetlerinden korkan Fransızlar

Yeniçeri kıyafetleri ile ilgili anlatılan bir hadise vardır ki oldukça ilginçtir. Hadiseye göre 18. yüzyılda Almanya'nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında Almanlar bir yakasında Fransızlar oturur. Fransızlar, nehrin öbür yakasında oturan Almanların mahsullerini çalarak haklarını türlü şekillerle gasp eder. Buna ses çıkaramayan güçsüz Almanlar ise çareyi Osmanlı sultanına durumu anlatmakta bulur ve Fransızların kendilerine zulmettiğine dair bir mektup yazarlar.

Osmanlı'nın gerileme dönemine girdiği o yıllarda dönemin sultanı mektubu okur fakat asker göndermeyi gerekli görmez. Bir mektupla birlikte içi asker elbisesi dolu üç çuvalı Almanya'ya gönderir.

Almanlar bu çuvalı görünce oldukça şaşırır, gönderilen mektubu okumaya başlarlar. Mektupta şunlar yazılıdır:

"Fransız'lar korkak adamlardır. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur. Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kâfîdir. Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbîselerini adamlarınıza giydirin. Bu adamları mahsûl zamânı, nehrin görülecek yerlerinde dolaştırın. Karşıdan gören Fransızlar için bu kâfîdir."

Mahsul sahipleri hasat zamanı padişahın dediklerini yerine getirirler. Osmanlı'dan asker geldiğini düşünen Fransızlar ile kıyafeti giymiş köylüleri giyer giymez kaçarlar. Bu olaydan sonra Osmanlı medeniyeti burada yaşayan Almanların gönlünde taht kurar. Almanlar da Osmanlı'ya olan minnet borçlarını bu kıyafetleri saklayarak Karlsruhe Müzesi'nde sergilemekle göstermişler.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN