Hicaz Demir Yolu'nun hüzünlü hikayesi
Osmanlı'nın son büyük projesi olarak anılan "Hicaz Demir Yolu" her türlü engellemelere ve dış basında çıkan olumsuz haberlere rağmen Ağustos 1908 tarihinde hizmete başladı. Osmanlı'ya uzanan kirli elleri bir makas gibi kesen bu hat aynı zamanda Hac farizasını yerine getirmek isteyen Müslümanlar için büyük bir rahatlıktı. Zira o günlerde kervanla 40 gün süren Şam - Medine yolu, demir yolu ile sadece 3 gün sürüyordu.
Giriş Tarihi: 31.08.2023
09:02
Güncelleme Tarihi: 31.08.2023
09:23
Büyük seferberlik
🔸 Hicaz Demir Yolu' nun maliyeti için ilk olarak Sultan II. Abdülhamid yüklü bir bağış yaptı. Ardından devlet erkanı ve ahali bağış kampanyası başlattı.
🔸 Dış basında ise başta İngilizler olmak üzere demir yolu hattının gereksiz olduğu na dair pek çok haber yapıldı. İngilizlerin buradaki gayesi, kontrolleri altındaki Süveyş Kanalı'nın buradan etkilenmemesiydi.
SULTAN ABDÜLHAMİD'İN ARŞİVİNDEN HİCAZ DEMİR YOLU
İlk sefer
🔸 Ağustos 1908 tarihinde ilk seferini Şam'dan Medine- Münevvere 'ye gerçekleştiren tren özel olarak hazırlanmıştı. Dularla yola çıkan seferde daha çok devlet erkanı bulunuyordu.
🔸 Ayrıca bu sefer başta Osmanlı ve Müslüman devletler olmak üzere yabancı basında da yer bulmuş ve akisleri tüm dünyaya yayılmıştı.
Namaza göre hareket
🔸 Hicaz Demir Yolu'nun en dikkat çeken yönlerinden birisi de seferlerin namaz vakitlerine göre düzenlenmesiydi. Namaz vakitlerine göre istasyonlara trenin giriş ve çıkışı sağlanmıştı.
🔸 Ayrıca trende beş vakit müezzinlik yapması için görevli de bulunuyordu. Bu da Hac farizasını yerine getirmek isteyen Müslümanlar için manevi olarak büyük bir ferahlık sağlıyordu.
🔸 Tren saatte 40-60 kilometre hızla hareket ediyordu. Bu hız günümüzden değerlendirildiğinde az olarak görülebilir lakin o dönem için büyük önem arz ediyordu.
🔸 Öyle ki kervanlarla 40 gün süren bir yolculuk olan Şam - Medine arası mesafe tren ile tam 3 gün içinde kat ediliyordu. Hattın değeri sırf bu yönü ile daha da anlaşılır oldu.
Büyük hassasiyet
🔸 Demir yolunun Medine'ye ulaşmasına az bir vakit kala II. Abdülhamid Han'dan gelen emirle beraber tren raylarına keçe döşendi. Bu hareket Osmanlıların peygamber sevgisinin ne raddede olduğunu kanıtlar niteliktedir.
🔸 Böylece Efendimizin (SAV) aziz ruhlarının sesten rahatsız olmaması hedeflendi. Bu husus dünya tarihinde meydana gelen en mühim edep göstergelerinden biri olarak kabul edilir.