Arama

Hilali dünyaya armağan eden kurumun öncüleri

İnsanlar arasında ayrım yapmaksızın ihtiyaç halinde herkese yardımda bulunan Kızılay, ilk olarak 1868'de kuruldu. 1877 yılında II. Abdülhamit'in himayesiyle Hilal-i Ahmer adını aldı. Cemiyeti kuran bir grup idealist doktor sayesinde 150 yıllık bu iyilik hareketi insanlara umut olmaya devam ediyor.

  • 6
  • 15
MİRLİVALIĞA YÜKSELTİLEN İLK HEKİM
MİRLİVALIĞA YÜKSELTİLEN İLK HEKİM

Marko Paşa kimdir?

1824 yılında Siros adasında doğan Marko Apostolidis, Rum asıllı bir Osmanlı hekimiydi. İkinci Mahmut tarafından açılan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahaneyi Tabip Miralay rütbesiyle bitirdi. 1851'de cerrahi kliniği şefliğine atandı. İyi bir hekim olmasından ötürü Mirlivalığa (Tuğgeneral) yükseltilen ilk hekim olma hakkını kazandı. 1861'de Sultan Abdülaziz'in hekimbaşılığına getirildi. 1871 yılında Tıbbiye-i Şahane Nazırlığı'na atandığında Ferik (Korgeneral) rütbesindeydi. 1878'de sonra II. Abdülhamit kendisini Meclis-i Ayan üyeliğine getirdi.

Marko Paşa'nın en büyük hizmeti Hilal-i Ahmer'in kuruluşunda gösterdiği samimi gayretlerdir. Dr. Abdullah Bey, Kırımlı Aziz Bey ve Ömer Paşa gibi çalışma arkadaşları ile beraber Cenevre Sözleşmesi'ne Osmanlı Devletinin imza atmasını ve Kızılhaç'a benzeyen bir kurumun Osmanlı toplumunda da oluşmasına yardımcı oldu.

  • 7
  • 15
KIZILAY FİKRİNİN İLK FİTİLİNİ ATAN KİŞİ
KIZILAY FİKRİNİN İLK FİTİLİNİ ATAN KİŞİ

Dr. Abdullah Bey kimdir?

Abdullah Bey, 1799 yılında Viyana'da doğdu. Öğrenimini Viyana Akademisi'nde tamamladı. Mineroloji, Jeoloji ve fosil bilim dalında uzman olan Karl Edward, Viyana'da Ziraat Dergisi çıkardı. Daha sonra tıp ve doğa bilimleri ile ilgilendi ve 1837 yılında tıp doktoru oldu. Doğa bilimlerinden, entomoloji (böcek bilim) alanında büyük ün kazanan Dr. Abdullah Bey, dönemin önemli bilimsel dergilerinden biri olan "Gazete Agronomique"te yazarlık yaptı.

1848'de Macaristan'da, Macar Ulusçu eylemlerine katılması nedeniyle 30 arkadaşı ile Osmanlı Devleti'ne sığındı. Osmanlı Devleti tarafından Dr. Abdullah, önce kaymakam sonra da albay rütbesine terfi ettirildi. 1850'de Mekteb-i Tibbiyeyi Şahane'de Jeoloji ve Zooloji dersleri verdi. Abdullah Bey, topladığı binlerce fosil ile İstanbul'da Mektebi Tıbbiyeye bağlı doğal tarih müzesi kurdu. Bu müze büyük Vefa yangını sonrasında tamamen yok olmuştur. Avusturya hükümetinin baskısı ile Şam Askeri Hastanesi'ne atandı. Şam'da İslam dinini kabul ederek Müslüman oldu ve Abdullah Bey ismini aldı.

  • 8
  • 15
KIZILAY'IN MİHENK TAŞI
KIZILAY’IN MİHENK TAŞI

Kızılay tarihinde Abdullah Beyin unutulmaz bir yeri vardır. Macar asıllı bir Osmanlı albayı olan Dr. Abdullah Bey Türkiye'de Kızılaycılık fikrinin yeşermesinde ilk fiili adımı atan kişi oldu. Avrupa'da Kızılhaç teşkilatı kurularak Cenevre Sözleşmesi imzalanmıştı. Abdullah Bey, Osmanlı Devletinde de böyle bir kurumun oluşmasına ve Osmanlıların da Cenevre Sözleşmesine imza atmasını istiyordu. Bu konuda Mektebi Tıbbiye Nazırı Marko Paşa, Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa, Kırımlı Öğretmen Dr. Aziz Bey yardım ettiler. Böylece Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti adı ile uluslararası ilkeleri benimseyen İnsani Yardım Kuruluşu doğmuş oldu.

  • 9
  • 15
İLKLERİN SAHİBİYDİ
İLKLERİN SAHİBİYDİ

Abdullah Bey'in 1874'de vefat etmesinden sonra Osmanlı Devleti, Viyana'da yaşayan eşine emekli maaşı bağladı. Bu maaş 1928'de madamın ölümüne kadar devam etti. Hem Osmanlı hem de Cumhuriyet yöneticileri Abdullah Bey'e duydukları vefa borcunu unutmadılar.

Kızılay'ın kurucularından olan Dr. Abdullah Bey ülkemize büyük hizmetlerde bulundu. Türkiye'nin ilk doğa bilimleri müzesini kurdu. Jeoloji, mineroloji ve paleontoloji alanlarında önemli çalışmalar da yapan Abdullah Bey, Türk tıp zoolojisine büyük katkılarda bulundu. Anestezi alanında dünyanın ilklerinden olmuş, tıp fakültelerinde öğretim üyeliği yanı sıra Kırım ve Suriye başta olmak üzere çeşitli eyaletlerde askeri hekimlik de yaptı.

  • 10
  • 15
KIRMIZI HİLAL İÇİN MÜCADELE ETTİ
KIRMIZI HİLAL İÇİN MÜCADELE ETTİ

Kırımlı Aziz İdris Bey kimdir?

Kırımlı Aziz İdris Bey, 1840'da İstanbul'da doğdu. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'den 1865 tarihinde Kolağası rütbesi ile mezun olup aynı okulda Emraz-ı Dâhiliye Muavini olarak çalışmaya başladı. Bir süre sonra da yeni açılan Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye müdürlüğüne atandı.

Osmanlı'da modern tıp fakültelerinin 1827'de açılmasına rağmen dönemin gençlerinin tıp eğitimine ilgi duymamasından dolayı, doktor sayısı ülke ihtiyaçlarını karşılamıyordu. Aziz Bey'e göre Türk çocuklarının tıbbiyeye ilgi duymamasının sebebi fakültedeki öğretim dilinin Fransızca olmasıydı. Kırımlı Aziz Bey tıp fakültesindeki öğretim dilinin Türkçeleştirilmesi için büyük çaba sarf etti. Bu amaçla Fransızca ders kitaplarının Türkçe tercümelerini yaptı, çevirdiği eserler arasında Lügat-ı Tıbbiye adlı Tıp Sözlüğü de bulunur. Kimya-yı Tıbbi adlı kitabında kimya sembollerini Latince yerine Osmanlı harfleriyle gösterdi. 1866 yılında tıp fakültelerinde öğretim dili Türkçe oldu fakat Fransızcanın hâkimiyeti daha uzun süre devam etti.

Aziz Bey'in en büyük hizmeti ise Kızılay'ın kuruluşunda olmasıydı. Arkadaşları ile birlikte Hilal-i Ahmer'in tesisi sırasında Dr. Abdullah Bey'in yanında yer alıp zorlukları aşmasında yardımcı oldu. Kırımlı Aziz Bey'in girişimleri neticesinde 12 Ağustos 1876 İstanbul toplantısında Türklerin kızıl haç karşılığı olarak beyaz üzerine kırmızı hilali sembol olarak kullanmaları ilke olarak benimsendi.

Kırımlı Aziz Bey 1878 yılında henüz 38 yaşında iken vefat etti.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN