İbn Haldun düşüncesinde coğrafya ve şehir
Başta sosyoloji olmak üzere pek çok sosyal bilim dalının temellerini atan İbn Haldun, İslam medeniyetinin en parlak döneminin sonlarında yaşamış bir alimdi. Onun coğrafyaya dair fikirleri, yüzyıllar sonra dahi kabul görmüş; İbn Haldun'un görüşleri, modern bilimin kabul ettiği pek çok anlayışın temelini oluşturmuştu. Onun insan ve topluma dair tespitlerinde etkili olan en önemli unsur ise şüphesiz hayatı boyunca farklı coğrafyalarda yaşamasıydı. Zira ömrünün 20 yılını Tunus'ta, 26 yılını Cezayir, Fas ve Endülüs'te, 4 yılını tekrar Tunus'ta ve son 24 yılını ise Kahire'de geçirmişti. İbn Haldun düşüncesinde coğrafya ve şehir anlayışını derledik.
Giriş Tarihi: 14.03.2021
17:28
Güncelleme Tarihi: 25.11.2022
13:42
Sesli dinlemek için tıklayınız.
İBN HALDUN’A GÖRE İNSAN VE TOPLU YAŞAMA İHTİYACI
İbn Haldun, insanın varlığını devam ettirebilmesi için toplu halde yaşamak zorunda olduğunu, en basit ve ilkel düzeyde de olsa ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayacağını belirtmişti.
💠
🔸 Ona göre insanlar, başkalarının ürettiği mal ve hizmetleri satın almak, başkalarının ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri üretmek ve bu sayede hayatını sürdürmek mecburiyetindeydi.
🔸 İbn Haldun, bu nedenle geçimi sağlamaya yarayan kazanç yolları ile ilgili konulara öncelik vermiş ve bunun nedenini de zorunlu ihtiyaçlar ile açıklamıştı.
🔸 İktisadi faaliyetlere öncü bir rol vermesi ve insan yaşamında ekonominin başat rol olması konusuna İbn Haldun, İslami açıdan da açıklamalar getirmişti.
İKTİSADIN ROLÜNÜ İSLAM İLE AÇIKLIYORDU
Ona göre iktisadi faaliyetler Allah'ın bir emriydi ve o, bu görüşünü Cuma suresi 10. ayet ve Ankebût suresi 17. ayette yer alan "Rızkınızı arayınız" mealindeki ilahi emirlerle desteklemekteydi.
💠
🔸 İbn Haldun, Allah'ın nimetlerden faydalanabilmeleri için gerekli güç, kuvvet ve akıl gibi imkânları insanlara bahşettiğine dikkat çekmişti.
🔸 Zira Allah, çiftçilik ve diğer temel zanaatlarla ilgili ana bilgi ve hünerleri de peygamberleri vasıtasıyla insanlara öğretmişti.
🔸 Böylece iktisadî faaliyet, bir yönüyle mukaddes ve mübarek bir nitelik kazanıyordu.
PEYGAMBERLERİ ÖRNEK GÖSTERDİ
🔸 Peygamberlerimizin her biri, nübüvvet işlerinin yanında dünyevi işlerle meşgul olarak meslek edindiler.
🔸 Hem başkalarına faydalı meslek öğrettiler hem de onları başkalarına boyun eğmekten kurtardılar.
🔸 İbn Haldun'a göre peygamberlerin mesleğe sahip olmaları, insanlara bu anlamda da yol gösterici olmalarına bir vesileydi.
🔍 Peygamberlerin gündelik hayatta yaptıkları meslekler
İNSAN NEDEN TOPLU HALDE YAŞAMALI?
İbn Haldun'un düşüncesine göre toplumların tamamı, devlet, şehir, ekonomi ve kültürel açıdan kaçınılmaz bir döngü içinde yer almaktaydı.
💠
🔸 Bu anlamda toplumsal yaşam da üç temel nedenden dolayı gerekliydi: Beslenme, güvenlik ve "üns" olarak adlandırılan dostluk ihtiyacı.
🔸 İbn Haldun, insanın bu ihtiyaçlarını yalnızca toplumsal yaşam sayesinde karşılayabileceğini savunmuştu.
🔸 Bu sebeple insanlar toplu halde yaşamaya mecburdular ve medeniyet denilen yapı da bu üç ihtiyaca cevap verdiği için insanların yaşamı için zorunlu bir unsurdu.
İBN HALDUN’UN ŞEHRE BAKIŞI
İbn Haldun, kır yerleşmelerinin tamamını içine alan bir kavram olarak yer verdiği "bedevi" yaşam tarzının dışında kalan yerleşik hayatı "şehir" olarak görmüştür.
💠
Onun için bedevi ve şehirli anlamındaki medeni hayat tarzını birbirinden ayıran konuların başında üretim şekli yani ekonomik faaliyetler gelir.
"Bilinmelidir ki insan topluluklarının hallerinin başkalığı ve değişikliği onların geçimlerini sağlayış biçimlerine bağlıdır."
İbn Haldun - Mukaddime
🔸 İbn Haldun'a göre üretim biçimi, ekonomik geçimi sağlama yöntemi, kırlarda yaşayan ve şehirlerde yaşayan toplumlar ayrımının en önemli ölçütüdür.
🔸 Hayvancılık ve tarım ile basit üretim ve sade bir hayatın olduğu yerleşme; daha gelişmiş üretim araçları, daha karmaşık üretim ve tüketimin olduğu bir yerleşimle kıyaslanmaktadır.
🔸 İbn Haldun'a göre ekonomik faaliyetler, çiftçilik, hüner, zanaat ve ticaretten meydana gelir.
🔸 Bunların en eski ve doğaya en uygun olanı çiftçiliktir ve kırlarda yaşayanlara özgü bir meslektir.
🔍 İktisadın temellerini Adam Smith'ten önce İbn Haldun attı
BEDEVİLİK-GÖÇEBELİK HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
İbn Haldun, hem insan hem de yerleşme açısından sürekli bir değişimin varlığına vurgu yapmış ve göçebeliğin medeni hayatın aslı olduğuna dikkat çekmiştir.
💠
🔸 Ona göre bütün insanlar, şehir hayatına geçiş yapmadan önce göçebelik ve kır hayatı yaşamıştır; göçebelerin tek gayesi ise medeni yaşama geçiş yapmaktır.
🔸 Göçebeliğin verdiği hareketlilik ve kır yerleşmeleri nedeniyle şehirlerdeki gibi evler yapmaları bedeviler için engel teşkil etmiştir.
🔸 Bu nedenle bedeviler şehirlerdeki gibi konutlarını daha sağlam ve donanımlı yapmazlar; daha az nesne ile geçinirler.
🔸 Kazanç sağlamak için onların hüner, vasıta ve parası yoktur. Ellerindeki ancak ihtiyaçlarını sağlamak, hayatlarını korumaya ve yaşamalarına yetecek miktardadır.
🔸 Daha fazlasını korumaktan acizdirler ve marangozluk, terzilik, demircilik gibi üretimleri sağlayacak becerileri bulunmaz; alışveriş için gerekli paraları da bu nedenle yoktur.
🔸 Ancak bunların karşılığında şehirlilerle alışveriş yapabilecekleri çiftlik, bağcılık ürünleri; şehirlilerin ihtiyaç duyduğu süt, yün, yapağı, deri gibi ürünler bulunur.