Bilim insanları genelde yaptıkları şeylerle dünyaya katkıda bulunurlar fakat Thomas Midgley'de durum biraz farklı. Thomas Midgley'in icadı olan kurşun, nörotoksin özelliğine sahip bir maddedir. Bu maddeye olması gerekenden fazla maruz kalan canlıların beyni ve merkezi sinir sistemleri onarılamayacak şekilde tahrip oluyor. Aynı zamanda yoğun bir şekilde alınan kurşun maddesi körlük, uykusuzluk, böbrek yetersizliği, işitme kaybı, kanser ve felç gibi ağır sonuçlar da doğuruyor. Tüm bu yan etkiler o zamanlar bilinmediği için kurşun da heroin gibi çok ucuz ve yüksek kar getiren bir madde olmasından ötürü piyasa sürüldü ve araç motorlarında kullanıldı. Daha sonra kurşun kullanılarak üretilen arabaların %98'i bu maddeyle yapıldı ve milyonlarca insanın kalıtsal olarak yüksek miktarda kurşuna maruz kalmasına neden oldu. Thomas Midgley, kurşunlu benzini ve karbon gazını bulması nedeniyle atmosfere en çok zararı dokunan kişi olarak tarihe geçti. Kurşun zehirlenmesi ve çocuk felci yüzünden 51 yaşında yatalak olan Midgley kendini yataktan kaldıracak bir düzenek geliştirdi. Fakat 55 yaşında bu düzeneğin makarası tarafından boğularak hayatını kaybetti. Marie Curie, Nobel ödülü kazanan ilk kadın ve aynı zamanda farklı bilim (Fizik ve Kimya) alanında iki ödül sahibi olan ilk insandır. Çalışmalarından dolayı, radyoaktivite birimine, 'curie' adı verilmiştir. O dönemde radyoaktif etkiye maruz kalma imkânı oldukça kısıtlıydı. Ancak Currie radyoaktif maddeleri cebinde taşıyordu. Uzun süre radyasyona maruz kalmasından dolayı öldü. Curie'nin çalıştığı not defterleri aşırı derecede radyasyona maruz kaldığı için, ancak kurşun kaplı bölmelerde muhafaza edilip, sadece radyoaktif koruma altında incelenebilmektedir. Bu yüzden ona, 'bilim için ölen kadın' denilir. Marie Curie başarılarından dolayı bu şerefe layık görülen ilk kadındır. Titanik gemisinin baş mühendisi olan Thomas Andrews, döneminin en büyük transatlantiği olan Titanic'i tasarladı. İnşa sürecinde Titanik'in buz dolu denizlerde zarar görebileceğini tahmin etmişti. Bu nedenle geminin içinde 46 filika olmasını istedi. Fakat yolculuk sırasında gemideki filika sayısı sadece 20'ydi. Titanik ilk seferine çıktıktan yalnızca dört gün sonra buz dağına çarparak battı ve Andrews 1517 kişiyle beraber öldü. Louis Alexander Slotin, İkinci Dünya Savaşı sırasında nükleer silah üretmek için başlatılan Manhattan Projesi'nde görev aldı. Plütonyum üstüne çalışırken yanlışlıkla bir füzyon tepkimesi başlattı. Kaza gününde, Slotin'in tornavidayı, reflektörün çekirdeğin etrafında yer almasını sağlayarak, üst reflektörü indirirken bir inçlik bir kesiti dışarı doğru kaydırdı. Slotin'in cildinde bir mavi ışık ve bir ısı dalgası vardı; çekirdek süper kritik bir hale geldi ve yaklaşık yarım saniye sürdüğü tahmin edilen büyük bir nötron radyasyonu patlaması yarattı. Slotin, ölümcül bir doz aldı ve akut radyasyon zehirlenmesinden dokuz gün sonra öldü.Bu plütonyum çekirdeğini ABD'li yetkililer, Bikini Atoll nükleer denemesinde bunu kullanarak imha ettiler. Otto Lilienthal, havacılık alanındaki öncü çalışmalarıyla tanınan bir mucittir. 'Planörlerin Kralı' olarak bilinir ve havacılığın öncülerinden sayıldı. Kanat çırpan uçak modelleri ve kanatlı planörlerle deneyler yaptı. Yazdığı kitap ve makaleler havacılık alanındaki temel çalışmalar olarak tanındı. Lilienthal aynı zamanda tarihte planör uçuşunu başarılı olarak tamamlayan ilk insan olarak tarihe geçti. Yeni şeyler denemeyi seven Lilienthal planörlerin dışında iki adet çift kanatlı uçak da geliştirdi. Lilienthal'ın uçağı, 9 Ağustos 1896'da Havelland Gollenberg'de düşerek parçalandı. Ünlü mucit, kazadan bir gün sonra Berlin'deki Üniversite Hastanesi'nde öldü. Ancak bu talihsiz kaza, hava ulaşımı tekniğinin gelişmesine engel olmadı. Lilienthal'ın mezarında şu cümle yer alıyor: 'Kurbanlar verilmek zorunda.' Alexander Bogdanov Rus fizikçi, filozof, ekonomist, bilim kurgu yazarı ve devrimci olarak tanındı. Kan nakliyle gençleşmek hakkında deneyler yaptı. Kızıl Yıldız eseri ile Bogdanov, Marslıların ömürlerini uzatmak için gençlerle yaşlıların kanlarını değiştirdiği yazdı. Bogdanov, bu kurguyu kendi hayatına taşıdı ve benzer bir kan nakli denemesi yaptı. Ancak deneydeki kişinin kanında tüberküloz ve sıtma olması, Bogdanov'un ölümüne yol açtı. William Bullock William Bullock, 1863 yılında matbaa sanayisinde hızı ve etkinliği nedeniyle devrim olarak karşılanan döner parçalara sahip matbaayı icat etti. Böylece 'Dönerbasar'ı icat ederek dünya tarihine adını altın harflerle kazımayı başardı. Fakat icadını test ederken ayağı makineye sıkışan Bullock, kangren olarak hayatını kaybetti. 1890'lar ve 1900'lerde, havacılık çağının popüler olduğu zamanlardı. Avusturya doğumlu terzi Franz Reichelt, uzun yıllar boyunca uçma fikrine hayran olarak kaldı. Uçakla seyahat popüler oldukça olası bir durumda yolcuları güvenli bir şekilde 'paraşüt' ile kurtarmayı düşündü. Reichelt, atlayışta kişiyi yavaşlatacağına inandığı ipek kanatlı prototipler yaptı. Ancak, bu prototipler bir uçakta kullanılabilecek ağırlık ve ebattan çok uzaktaydı. Deneylerinde herhangi bir güvenlik önlemi kullanıp kullanamayacağı sorulduğunda, 'Buluşumu takdir etmek istediğimden, deneyi kendim ve hile olmadan denemek istiyorum' diyordu. Reichelt, Eyfel Kulesi'nden atlamadan hemen önce önce, 'Yakında görüşmek üzere!'diye bağırdı. Atladığı sırada paraşütü etrafına sarıldı ve 187 metre yüksekliğindeki soğuk zemine çarparak öldü. Bu hem ilham veren hem de iç burkan olay, gazetelere, 'Trajik Deney' olarak geçti. Cowper Coles Cowper Phipps Coles, Kırım savaşında gemiler için dönen bir kule inşa etti. Savaştan sonra icadının patentini aldı ve HMS Captain adını verdiği kendi gemisini yapmaya başladı. Gemisi gereksiz ve tehlikeli birçok modifikasyon içeriyordu. Bunlardan biri de 'kasırga güvertesi' denilen ve geminin ağırlık merkezini yükselten eklentiydi. 6 Eylül 1870'te gemisi alabora oldu ve beş yüz mürettebatıyla birlikte hayatını kaybetti. Dünyadaki ilk motosikletin mucidi olan Roper, bu icadına 'velespit' adını verdi. Bisiklete buhar makinesi takarak geliştirdiği bu icadı 1 Haziran 1896'da denerken kaza yaptı ve öldü. Aslında otopsi sonuçlarına göre ölüm nedeni kalp kriziydi ama kalp krizinin mi kazaya neden olduğu yoksa kazanın mı kalp krizini tetiklediği anlaşılamadı. Henry Winstanley Eddystone, ilk deniz fenerini yapan deniz feneri mimarı ve mühendisiydi. Eddystone kayaları İngiltere'nin 14 km güneybatısında bulunan kayalıklardır. Winstanley, yaptığı deniz fenerinin sağlamlığını kontrol etmek için bir fırtına sırasında deniz fenerinin içinde bulunmak istedi. Deniz feneri yıkıldı ve Winstanley yanındaki beş kişiyle birlikte hayatını kaybetti.