II. Abdülhamid'in son sözleri
Osmanlı İmparatorluğu'ndan onlarca padişah gelip geçti ama en çok konuşulan hükümdarlardan biri Abdülhamid oldu. Osmanlı'nın ilk ve tek anayasasını düzenleyen II.Abdülhamid'in son sözlerini ve hayatını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 21.09.2018
17:40
Güncelleme Tarihi: 05.02.2019
11:35
5 Şubat 1918´de şiddetli soğuk algınlığı sebebiyle rahatsızlanan 2. Abdülhamid, saray doktoru Hüseyin Âtıf Bey'in verdiği ilâçları kullanınca akşama doğru iyileşir gibi oldu; hattâ giyindi ve biraz dolaştı.
Devlet erkânı ve İstanbul halkının iştirakiyle toprağa verilen padişahın son günleri ve cenaze merasimi, üzerinde durulması gereken hâdiselerdir. Tam 33 yıl (1876–1909) Devlet-i Âliye'yi idare ettikten sonra 31 Mart Vak'ası ile tahttan indirilen ve İttihatçılar tarafından Selanik'e sürülen 2. Abdülhamid, Balkan Harbi'nin patlak vermesi üzerine İstanbul'a geri getirildi. Hâkân-ı Sâbık, beş yıl boyunca Beylerbeyi Sarayı'nda sıkı gözetim altında yaşadı.
Akşam yemeğinde âdeti olduğu üzere ailesiyle birlikte sofraya oturdu. İştahsızlıktan söz ederek bir köfte, bir iki kaşık kabak, bir adet de pirinç unu tatlısı yiyen 2. Abdülhamid, yemekten sonra göğsünde bir sancı hissetmeye başlayınca Müşfika Hanım derhal doktor getirtmek istedi; ama Âtıf Bey o sabah müsaade alarak evine gitmişti.
Kardeşi Vahdettin Efendi'nin hususî doktoru Aleksiyadis Efendi Beylerbeyi'nde oturuyordu. Hemen Muhafız Kumandanı Rasim Bey ona haber gönderdi. Abdülhamid'i muayene eden doktorun teşhisi'zatürre başlangıcıydı. Hâkân-ı Sâbık'ın üşüme nöbetlerinin ardı arkası kesilmiyordu.
Bu arada Sultan Reşad ve Enver Paşa'ya vaziyet bildirildi. Sonunda Âtıf Bey saraya geldi. O da muayene neticesinde aynı kanaate varınca Abdülhamid, bir de meşhur doktorlardan Neşet Ömer Bey'e kontrol ettirildi. Durumu iyi değildi, sabaha kadar sarayda kimsenin gözüne uyku girmedi.