İkinci Murad'ın Peygamberimize hürmetini gösteren vasiyeti
İstanbul'un Fatih'ini yetiştiren Sultan İkinci Murad, 30 yıl Osmanlı Devleti'ne ve milletine hizmet etti. Barış sever bir padişah olan İkinci Murad, hükümdarlığı boyunca ilmi faaliyetlerde bulundu ve arkasında birçok eser bıraktı. Sultan, bu muazzam eserleri dolayısıyla "ebü'l-hayrât" unvanını kazandı. Ölüm döşeğinde yaptığı öyle bir hayır vardı ki Osmanlı sultanlarının mukaddes topraklara ve Peygamberimize gösterdikleri hürmetin en büyük kanıtıydı. Peki, Sultan İkinci Murad'ın Efendimizin sevgisine nail olmaya çalıştığı son nefesindeki vasiyeti neydi?
Giriş Tarihi: 24.07.2020
09:17
Güncelleme Tarihi: 19.07.2022
10:31
MUAZZAM ESERLERİ DOLAYISIYLA "EBÜ'L-HAYRAT" UNVANINI KAZANDI
◾ Sultan'ın döneminde Ergene kasabası kurulmuş, halkın bir kısmı vergilerden muaf tutulmuş ve köprüye zengin vakıflar bağlanmıştı. Ayrıca onun Manisa Sarayı'nı inşa ettirdiği, Üsküp, Alacahisar, Selânik, Merzifon'da adını taşıyan camiler ve diğer hayratının bulunduğu belirtilir.
II. Murad bu muazzam eserleri dolayısıyla "ebü'l-hayrât" unvanını kazandı.
◾ Sultan'ın yaptığı hayırlar yalnızca imparatorluk toprakları ile sınırlı değildi. Son nefesinde yaptığı bir hayır vardı ki mübarek beldelerin Osmanlı için ne denli önemli olduğunun en büyük kanıtıydı…
Osmanlı'nın diğer devletlere yaptığı yardımlar
İKİNCİ MURAD'IN PEYGAMBERİMİZE HÜRMETİNİ GÖSTEREN VASİYETİ
◾ Mukaddes topraklara özel bir ehemmiyet gösteren Osmanlı sultanları arasında yer alan İkinci Murad, vasiyetiyle bu hassasiyetini son nefesinde kanıtladı. Ölüm döşeğinde mecalsiz bir şekilde yatan Sultan, İshak Paşa'ya "Oku İshak, vasiyetimizi oku" şeklinde bir dilekte bulundu. Bunun üzerine İshak Paşa Sultan'ın vasiyetini okumaya başladı:
Doğu'nun mücevheri İshak Paşa Sarayı
"Bismilllahirrahmanirrahim, Allah'a ham olsun. Salat ve selam Efendimiz Muhammed Mustafa (a.s.m) selam olsun. Tevekkülüm Halık'ımadır. Her nefis, herkes ölümü tadacaktır. Sizleri dünya hayatı mağrur etmesin, sizler gururlanmayın.
"Saruhan vilayetinde bulunan malımın üçte birini, 3.500 altını Mekke fukarasına , 3.500 altını Medine fukarasına olmak üzere dağıtınız. 500'ü Mekke ahalisinden Kabe ve hatim arasında toplanarak 70.000 kere 'la ilahe illallah' kelime- tevhidini zikredip defalarca Kur'an okuyup sevabını vasiyet sahibine ita edenlere harcansın. 2.500'ü Mescid-i Aksa'da Sadre kubbesinde 70.000 kere 'La ilahe illallah' kelime-i tevhidini zikredenlere ve defalarca Kur'an okuyanlara harcansın… "
◾ İkinci Murad bu isteklerinde bulunurken o tarihlerde ne Hicaz (Mekke-Medine) ne de Kudüs (Mescid-i Aksa) Osmanlı toprakları içerisindeydi.
◾ Sultan yalnızca Peygamberimize olan hürmeti ve sevgisi sebebiyle böylesi bir vasiyette bulundu. Tıpkı oğlu Fatih'e "Kostantiniye'yi ya alırım, ya da yolunda ölürüm" dedirten güç gibi Sultan İkinci Murad da aynı sevgi gücüyle vasiyetinde o topraklara kendinden bir iz bırakmadan bu dünyadan göçmek istemedi…
Edebiyatımızın sancılı direnişi: Kudüs