Arama

İngiltere'nin Filistin Politikası

1917'de Filistin'de Osmanlı hakimiyetinin nihayetinden sonra bölge büyük bir kaosa sürüklendi. İngiltere'nin 20. yüzyılda, 1917 - 1948 yılları arasında Filistin üzerinde uyguladığı politika, siyonist İsrail devletinin temellerini attı. Müslümanların ikinci plana itildiği ve Yahudilerin isteklerinin öncelendiği bu süreçte Yahudi terör örgütleri binlerce Müslümanı şehit etti.

  • 4
  • 12
İngiltere'nin sömürgeci tutumu
İngiltere’nin sömürgeci tutumu

19. yüzyılın ikinci yarısında Batı Avrupa'da sömürgeciliğin hız kazanmasıyla birlikte kapitalizm ortaya çıktı. Sanayide kaydedilen gelişmelerle birlikte İngiltere'nin başını çektiği birçok Avrupa devletinin ham madde ve doğal zenginliklere olan ihtiyacı arttı.

◾ Kapitalizmin bir sonucu olarak güçlenen devletler teknolojik açıdan kendilerinden geri kalmış ülkelerden yararlanmaya, onları sömürmeye başladılar. Hedef olarak belirledikleri ülkelere ulaşabilmek için ise dönemin en elverişli yolları Osmanlı topraklarına dahildi. İşte Filistin, İngiltere için güvenli olması gereken bir geçiş güzergahıydı.

  • 5
  • 12
Filistin üzerinden Hindistan'a
Filistin üzerinden Hindistan’a

◾ 1869 yılında Süveyş Kanalı'nın açılışıyla dünya deniz ticaretinde yeni bir evreye girildi. Orta Doğu'da bulunan kıyı şehirlerinin, bilhassa Filistin'in önemi iyiden iyiye arttı. İngiltere için zaten önemli bir konumda olan Filistin artık daha da değerli hale geldi.

◾ Temel hedefi en başından beri Filistin üzerinden Hindistan'a ulaşmak olan İngiltere, Mısır ve Kıbrıs'ı da kontrol altına alarak deniz üzerindeki güzergahını güvence altına aldı.

FİLİSTİN - İSRAİL ÇATIŞMASI'NA DAİR BİLMENİZ GEREKENLER

  • 6
  • 12
İngilizler için Filistin’de Almanya tehdidi
İngilizler için Filistin’de Almanya tehdidi

◾ İngiltere'nin Filistin üzerinden Almanya'ya uzanan hayallerinin önündeki en büyük engel şüphesiz Almanya idi. O dönem Almanya da Filistin'de varlık göstermeye çalışan devletlerden biriydi. Üstelik Almanya, Berlin ve Bağdat arasında yapılması planlanan demiryolunun Basra'ya kadar uzatılması hususunda Osmanlı'nın iznini almıştı. Bu durum İngiltere'nin deniz yolları dışında sömürgeye açılan başka bir kapı demekti. Haliyle İngiltere tarafından hoş karşılanmadı.

◾ Almanya'dan Basra'ya ulaşan bir demir yolu aynı zamanda Basra körfezinde yürütülecek olan denizcilik faaliyetlerinin habercisiydi. Dolayısıyla Almanya İngiltere için iki farklı noktada tehdit oluşturmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu'nun dünya savaşına dahil olacağı kesinleştikten sonra İngiltere, yanına güçlü bir devlet olarak Rusya'yı alır. Mart 1915'te gerçekleşen Rus-İngiliz antlaşması doğrultusunda İngiltere de Rusya'nın Boğazlar üzerindeki emellerini desteklediğini ilan etmişti.

  • 7
  • 12
Fransızların Suriye Üzerindeki Emelleri
Fransızların Suriye Üzerindeki Emelleri

İngiltere ve Fransa arasında süregelen rekabet Orta Doğu'da da kendine yer bulmuştu. Fransa, sömürgelerine ulaşabilmek uğruna geliştirdiği politikalarda Suriye'ye kritik bir önem atfetmişti. Dünya genelinde yaşanan savaşlardan Suriye'yi alarak çıkmak, böylece güzergahları aksatmak istiyordu.

◾ Fransa'nın tüm bu planlarına rağmen İngiltere, Suriye ve Mısırtek bir devlet haline getirerek Orta Doğu'yu kolaylıkla yönetilebilmesini hedeflemekteydi. Bunun için en kestirme yol ise Arap milliyetçiliğinin körüklenmesiydi, ancak Fransa bundan hiç memnun değildi. İngiltere ise Fransa'nın desteğini almadan bu bölgede var olamayacağının farkındaydı. Sonuç olarak Fransa ve İngiltere anlaşmaya varmak amacıyla masaya oturdu.

FİLİSTİN DİRENİŞİNİ BESLEYEN GÜÇ

  • 8
  • 12
Kendi aralarında Osmanlı’yı paylaştılar: Sykes-Picot Anlaşması
Kendi aralarında Osmanlı’yı paylaştılar: Sykes-Picot Anlaşması

◾ Takvimler 16 Mayıs 1916'yı gösterdiğinde İngiltere ve Fransa arasında imzalanan Sykes-Picot antlaşması, bu devletlerin Osmanlı'yı kendi aralarında paylaştığı gizli bir ahitti. İlerleyen süreçte antlaşmaya Rusya da dahil olmuş, ancak Sovyet Rusya hükümeti antlaşmayı kamuya duyurdu.

◾ Antlaşmada alınan kararların başında Arap bir lider ile yönetilecek olan bağımsız bir Arap devleti veya Arap devletleri konfederasyonu kuruluşunun desteklenmesi geliyordu. Fransa; Filistin ve Suriye'nin kendi hakimiyetinde olmasını istemiş, ancak İngiltere sömürgelerine ulaşan yolda başka büyük bir devletin olmasına şiddetle karşı çıkmaktaydı. Sonuç olarak, Filistin hususunda anlaşamadıkları için buranın uluslararası bir bölge olması uygun görülmüştü.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN