İnsanlık tarihindeki en büyük katliamlar
Tarih boyunca kendisine ait olmayan coğrafyalar üzerinde sayısız savaş ve çatışmanın mimarı olan ABD ve batılı ülkeler, kendi kanlı tarihini ve katliamlarını unutmuş gibi görünüyor. Tüm dünyaya "demokrasi dersi" veren bu ülkelerin döktükleri kanı, onlar unutsa da tarih unutmuyor. Sizler için, modern devletlerin kirli katliamlarını derledik.
Giriş Tarihi: 17.02.2019
17:56
Güncelleme Tarihi: 09.01.2023
12:42
KATLİAMIN YENİ ADRESİ NAGAZAKİ
Aradan üç gün geçtikten sonra Amerikan bombardıman uçağı, 9 Ağustos 1945 sabahı Nagazaki'ye saldırdı. Bombardıman uçağı, "Fat Man" (Şişko Adam ) adı verilen ikinci atom bombasını Nagazaki'ye bıraktı. Tıpkı Hiroşima'da olduğu gibi on binlerce insan, bir anda hayatını kaybetti. Bombaların atıldığı yerde doğal yaşam sona erdi.
Hiroşima ve Nagazaki'ye yayılan radyasyon nedeniyle insanlar hastalandı ve ilerleyen zamanlarda ölmeye devam etti. Radyasyon, üreme hücrelerini de etkilediği için bebekler genetik bozukluklarla dünyaya geldi.
Siyaset bilimci uzmanlara göre bombanın kullanılma nedeni sadece İkinci Dünya Savaşı'nı bitirmek değildi. ABD bu bombayla aynı zamanda SSCB'ne gözdağı vererek Soğuk Savaş'a bir adım önde başlamak istedi. Avrupa'da artan Sovyetler Birliği'nin nüfuz alanını daraltmak ve bu ülkeye uyarıcı bir mesaj iletmek için atom bombalarının kullanılması uygun bulundu. Dolayısıyla, Soğuk Savaş bu memorandum ile başlamış oldu ve atom bombasının da bu dönemin ilk ayağı olması kararlaştırıldı.
Atılan bombaları bütün dünyada büyük yankı uyandırdı. Japonya'nın 15 Ağustos 1945'te teslim olmasıyla II. Dünya Savaşı fiilen sona erdi.
Hiroşima bombalandıktan sonra yeniden inşa edilerek barış şehri haline getirildi. Bombanın yıktığı alanda kalan tek bina "Hiroşima Barış Anıtı" yapıldı.
Japonlar, bu iki saldırıdan hayatta kalmış insanlara "hibakusha" adını verdiler.
UYGUR TÜRKLERİNİN BİTMEYEN DRAMI
Ata yurtlarını işgal eden yabancılar tarafından zulüm görme geleneğinin belki de en acısını Doğu Türkistan'daki Uygur Türkleri yaşadı ve hâlâ bütün şiddetiyle yaşıyor. Önce 1933'te bağımsızlığını ilan eden Uygur Türkleri Şarkî Türkistan Islam Cumhuriyeti adıyla devlet kurdular. Bu devlet üç ay sonra Çin tarafından bütün Türkistan ordusunu katletmek suretiyle yıkıldı. 1944'te tekrar kurulan devlet bu sefer de 1949'da Çin tarafından yıkıldı.
Bu tarihten sonra Doğu Türkistan'a Sincan diyerek Çin'e bağlayan Çin hükümeti insanlık dışı zulümlerine başladı. Zamanında Osman Batur'la Isa Yusuf Alptekin'le, Barat Hacı ile ve daha nice kahraman isimle bu zulme karşı koymaya çalışır, hâlâ da çalışıyor fakat bugün uygulanan asimilasyon politikaları, Türk çocuklarının Çin okullarında eğitim almaya zorlanması, cami ve Kuran okuma yasakları, Türk kızlarının Çinlilerle zorla evlendirilmesi gibi onlarca insanlık dışı olay dünyanın gözü önünde cereyan ediyor. 2018 yılında Nazi Almanya'sını aratmayacak şekilde toplama kamplarına doldurulan Uygur Türk'ü erkekler çeşitli işkencelere uğramakta ve cinayetlere kurban gitti.
Çin'in Müslümanlara yönelik etnik temizlik ve asimilasyon politikası uygulaması, işgalden bu yana 35 milyon Doğu Türkistanlı insanı katletmesine sebep oldu. Ulusal günün simgesi olan Tiananmen meydanında binlerce gencin tanklar altında ezildiğini biliyor muydunuz?
Reform adı altında yapılan politikalarla, masum halkın elinde ne varsa el konuldu ve özgürlükleri kısıtlandı, sadece devlet için çalışan köleler haline geldi.