Işık Doğu'dan yükselir dedirten 5 Müslüman düşünür ve en ünlü eserleri
Işık, İbn Tufeyl'in "Hayy bin Yakzan" eserindeki kullanımı ile "nur", Doğu'dan yükseldi. İlimin tohumları orada atıldı. O sırada birçok Batılı yazar bu coğrafyada yetişen filozofları idrak etmekle meşguldü. Descartes, Spinoza, Goethe, Kant gibi birçok isim, Doğulu filozofları feyz aldı. İnsanlığa miras bıraktıkları en büyük eserleriyle düşünce tarihine yön veren beş Müslüman düşünür ve en ünlü eserlerini derledik.
Giriş Tarihi: 23.10.2019
08:37
Güncelleme Tarihi: 23.10.2019
09:26
"İyiliğin şartı beştir: Tez olmalı, gizli olmalı, gözde büyütülmemeli, sürekli olmalı ve yerini bulmalı."
İbn-i Sina
Farabi 'nin, Türkistan'ın Fârâb şehri yakınlarındaki Vesiç'te yaklaşık 871-72 yılında doğduğu sanılmaktadır. Latin Orta Çağı'nda "Alfarabius" ve "Abunaser" diye anılır.
Farabi, İslam Altın Çağı'nın en önemli isimlerden biridir. Farabi yüksek öğrenimini Bağdat'ta tamamladı, zamanın ünlü bilginlerinden ders aldı. Aristoteles'in ve Platon'un eserlerini inceledi, bu iki filozofun felsefelerini İslam'la bağdaştırmaya, bu sayede İslam dinine felsefi bir nitelik kazandırmaya çalıştı.
Maddi servete değer vermeyen, şöhret ve gösterişten nefret eden, ruh ve ahlak temizliğini her şeyin üstünde tutan bir zâhid idi. İlim ve sanat adamlarına büyük değer vermesiyle tanınan Seyfüddevle, filozofa ikram ve ihsanda bulunmak istemişse de Farabi günlük ihtiyacını karşılayacak dört dirhem gümüş paradan başkasını kabul etmemiştir.
"Sen mi daha bilgilisin, Aristo mu?" diye soranlara, "Eğer Aristo'ya yetişseydim onun en seçkin talebelerinden olurdum" diyerek kendinden beklenen ölçülü davranışı göstermiştir.
Farabi felsefeye mantık ile başlayıp metafizik üzerinde durdu; felsefenin dil, siyaset, doğa, zihin ile ilgilenen dallarında eserler verdi; müzik aletleri geliştirdi, müzik ve psikoloji konularında yazdı. İslam felsefesinin gelişmesini ve korunmasını sağladı,
İlk Çağ Yunan-Latin eserlerinin Arapça tercümelerinden yararlanmak zorunda kalan ve kendisini Alpharabius ismiyle anan Batılı Orta Çağ düşüncesini etkiledi. İdeal Devlet bilinen 103 eserinden sonuncusudur ve Farabi'nin felsefesini tüm açılardan yansıtır. Eserde İlk Var Olan'ın nitelikleri, diğer varlıkların nasıl meydana geldiği, varlıkların dereceleri, bunun organlardaki karşılığı, bir beden gibi işleyen şehri/toplumu yönetecek kişinin nitelikleri, şehir/toplum türleri, her birinin güçlü ve zayıf yanları ele alınır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Aristo'nun fikrine göre gayeyi ve gayeye kendisi ile ulaşacak şeyi, kesinlikle bilen yani doğuştan gerçeğe elverişli olan kimse, insanlık gayesi için çalışmalıdır."
Farabi
İslam felsefesi literatüründe İbn Sina'nın başlattığı ve İbn Tufeyl, Şehâbeddin es-Sühreverdî gibi filozofların sürdürdüğü hikâye türünde felsefi eser verme geleneği, sistematik felsefe öğretilerinin sembolik bir dille ifade edilerek daha iyi kavranmasını temin maksadı taşır.
"Hay b. Yakzân" başlığıyla yazılmış kitaplardan hareketle kaleme alınan eserlerin ortak tarafı belli bir felsefî aydınlanma öğretisine dayanmalarıdır. Bu öğreti esas itibariyle, gerekli nazarî ve amelî şartları yerine getirmiş insanın bilginin melekî kaynağıyla temasa geçerek âlem-insan münasebetlerine dair temel felsefî hakikatlere ulaşabileceği kabulüne dayanır.