Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Tarih
  • İslam Tıp Tarihi Dersleri - Tercüme Eserler ve Beytü'l-Hikme - Fikriyat Akademi

İslam Tıp Tarihi Dersleri - Tercüme Eserler ve Beytü'l-Hikme - Fikriyat Akademi

Fikriyat Akademi'nin başlangıç eğitimi "İslam Tıp Tarihi Dersleri" başladı! Prof. Dr. Ahmet Ağırakça bu derste; İslam tıbbı nasıl ortaya çıktı? Yunan ve Grek kaynaklarından tercüme eserler Beytü'l-Hikme'de hangi kıstaslarla çevrildi? Tıp ilmi ile ilgilenen eski medeniyetler... Batılıların Haçlı Seferleri ile İslam Tıbbını Avrupa'ya taşıması... İslam tıbbının zirve dönemi gibi önemli konuları anlattı.

🔹 Bunlar kendi ana dilleri olduğu için Arapçaya aktarırken biraz daha değiştirerek bazı bilgileri düzeltiyorlar hem de bu tercümelere ilavelerde bulunuyorlar. Fakat tercümelerin yaygınlaşmaya başlamasından sonra özellikle Hindistan'dan gelen ve Cündişapur şehrinde yerleşen Buhtişu ailesi vardır.

🔹 Buhtişu ailesi başlangıçta Nasturi'dir. Fakat daha sonraları onların torunlarının çocukları Müslüman olmuştur ve Irak'a yerleşmişlerdir. Ancak Buhtişu ailesinin Cündişapur'dan taşıdığı medeniyet, ister istemez Bağdat'ta ele alınmış ve bu medeniyet ürünleri geliştirilmiştir.

🔹 Bunların alabildiğine değişik şekillerde yeniden formalize edildiğini ve bilhassa İslam tıbbının en önemli özelliği olarak empirik tıp olduğu için deneye dayalı ilaçlar yapılıyor, tabip ise kullanıyor. Kullanımından sonra nasıl bir etki yaptığını görüyor ve ondan sonra bununla ilgili kitap yazımına başlıyorlar.

TIP TARİHİNE DAMGA VURAN 5 MÜSLÜMAN ALİM

🔹 Hindistan ve Grek dünyasından özellikle yukarıda da ifade ettiğimiz gibi "Hipokratos" genellikle bizde Hipokrat derler ama bu yanlış bir telaffuzdur. Bunun aslı ve doğru olanı Hipakratus'tur. Galen, diye söylüyorlar. Galenos'tur. Çünkü eski Grekçede bu ekler mutlaka söylenir ve bunların doğru olan şekli budur.

🔹 Müslüman tabipler, Hipokratos'un ve Galenos'un kitapları tercüme edilirken bazı yanlışlıkların olduğunu görüyorlar. Bunların Arapçaya tercümeden sonraya başlayan yeni telif dönemi, özellikle Taberi'nin "Devsül Hikme"si, Ebubekir Er-Razi'nin eserleri ki -Er-Razi'nin 237 tane çalışması var- onun en önemli çalışması "el havi et-tıp" olup tam 16 ciltten oluşur. El-Câmi diye bir eseri var, o da çok hacimli bir kitap. Bu isimler zaman içerisinde telifatını yaparken habbeyi kubbe yapmışlar.

Habbeyi kubbe yapmak ne demek?

Küçük olanın zamanla büyümesi, yani bir taneden milyonlarca yapmak manasına gelir.

🔹 Yani bir buğday tanesini, Ayasofya Camii'nin bir kubbesi kadar büyütmek ne demek? "Tıbbı inanılmaz ölçüde geliştirmişler" demek. Bu tabiri biz kullandığımız zaman, "habbeyi kubbe yapmak" tabiri gerçekten de Grek ve Hint tıbbının ele alınıp Bağdat ve çevresinde ortaya çıkmasıyla muazzam bir tıp bilgisini ortaya çıkardığını görüyoruz. Bu tıp bilgisiyle birlikte önemli hastalıklar üzerinde duruluyor.

🔹 Mesela "Kur ailesi" vardır. Kur ailesi, Harran'dan gelmedir. Aynı paralel üzerinde dört tane büyük şehir var. İslam öncesi dönemde buralarda tıp ve felsefe gelişmiştir. Birisi İskenderiye, birisi Harran; yani bugünkü Urfa bölgesi. Birisi Nusaybin, Mardin'in ilçesi, öbürü de Cundişapur'dur.

🔹 Bu dört ilde tıp ve felsefe alanında alabildiğine ürünler ortaya çıkmıştır. Büyük filozoflar ve büyük tabipler de yetişmiştir. Ama özellikle Kurra ailesinden Sabit İbn-i Kurra ve ondan sonra Sinan İbn-i Sabit ve diğerlerinin Bağdat'a taşınması ile birlikte burada yeni bir merhale başladığını görüyoruz.

MÜSLÜMAN ALİMLERİN SAĞLIK İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI

🔹 Dünya üzerinde ilk defa Sabit İbn-i Kurra, çiçek ve kızamık hastalığından bahsediyor. Fakat bunların sadece teşhisleriyle ilgili ve kısmen çok az da olsa tedavileriyle ilgili basit şeyler söylüyor. Ama ondan yaklaşık bir 50-100 yıl sonra gelen Ebubekir er-Razi yepyeni bir buluş ile dünya tıp tarihinde kızamık ve çiçek hastalığının bulaşıcı olduğunu ve bunların öncelikle çocuklarda ortaya çıktığını ve sonrasında yetişkinlere bulaştığını ifade ediyor.

🔹 Bunların tedavi yöntemleri üzerinde duruyor. Özellikle Ebubekir er-Razi'nin bu buluşu çok önemlidir. Kızamık ve çiçek hastalığının bulaşıcı olduğunu dünya tıp tarihinde ilk defa ortaya koyan tabiptir. Bunu yanında yine hemen arkasından bir dönem sonra gelen ve İbni Sina öncesi dediğimiz dönemle ilgili olarak da Abbas el-Ahvazi vardır.

🔹 Abbas el-Ahvazi'nin Kâmilü's-Sınâati't-Tıbbiyye çok önemli bir çalışması. Bu kitap Kütahya-Balıkesir çevresinde bulundukları dönem içerisinde Aydınoğulları zamanında Türkçeye de tercüme edilmiştir.

🔹 Sonra Osmanlıların ilk döneminde tekrar Timurtaş oğlu Ali Paşa tarafından tercüme edilmesi için finans hazırlanmış ve tercüme ettirilmiştir. Bu çok önemli kitap, Kâmilü's-Sınâati't-Tıbbiyye'den, "İbn-i Sina öncesi tıp" diye ifade edilirken bahsedebiliyoruz.

🔹 Sonuç olarak zirveye yavaş yavaş tırmanılıyor. Ebû Bekir er-Râzî ile birlikte tıp daha da ilerlemiş ve o kubbe biraz daha büyümüş oluyor. İbn-i Sina'ya geldiğimizde ise Doğu İslam Tıbbı'nın zirvesine ulaşmış oluyoruz ama tıp sadece bu bölgede değil aynı zamanda Kuzey Afrika'da ve Endülüs'te muazzam bir şekilde yayılmış ve büyük buluşlara imza atmıştır.

🔹 Medeniyetler gayet tabii birbirinden etkilenecekler fakat İslam medeniyeti, tıp alanında yaptığı bu büyük hamleler ve buluşlarla dünya tıbbının önünü açmıştır.

TIBBIN ÖNEMLİ İSMİ: RAZİ

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN