İslam uygarlığında barajlara dair 15 ilginç bilgi
İnsanoğlunun bugüne dek inşa ettiği en büyük yapılar arasında yer alan barajlar, medeniyet tarihinde son derece önemli bir rol üstlendi. Barajlar olmasaydı bu kadar büyük çaplı sulama yapılamaz ve bugün şehirlere enerji pompalayan hidroelektrik santraller kurulamazdı. Ekonomik ve sosyal hayatımız üzerindeki etkileri düşünüldüğünde hayati bir öneme sahip olan barajların temellerinin İslam uygarlığında atıldığını biliyor musunuz?
Giriş Tarihi: 30.12.2019
09:27
Güncelleme Tarihi: 30.12.2021
14:45
BARAJLARI İLK OLARAK MÜSLÜMANLAR İNŞA ETTİ
Binlerce yıl boyunca mühendisler, öfkeyle kabaran akıntıları dizginlemek ve kurak dönemlerde tarlalara su salmak amacıyla suyu farklı türde barajlarla kontrol altına almaya çalıştı.
Kemer baraj, payandalı baraj ve dolgu baraj gibi farklı türlerden hangisinin nereye yapılacağı, vadi şekli ve nehir yatağı gibi faktörlere göre belirlendi. Aslına bakılırsa bunlar çok yeni bilgiler değildi; zira Müslümanlar bundan yüzyıllar önce çok farklı tür ve büyüklüklerde barajlar inşa etmişti.
EN ETKİLEYİCİ BARAJLAR 9’UNCU YÜZYILDA İNŞA EDİLDİ
Nehri, akışını ve etrafındaki topografiyi inceleyen bu Orta Çağ mühendisleri, baraj tipi, kalınlığı ve temel derinliği gibi verimli rezervuar tasarımını belirleyen değişkenler hakkında karara varıyordu.
Bu barajlardan tasarım ve estetik bakımından en etkileyici olanları, Tunus'ta yaşayan Ağlebiler tarafından 9. yüzyılda başkentleri Kayrevan yakınlarında inşa edildi. Kalıntıları bugün binlerce turist tarafından gezilmektedir.
‘ORTASINDA SEKİZGEN BİR KULE YÜKSELİR’
11. yüzyılda Güney İspanya'da yaşayan coğrafyacı ve tarihçi Bekri, bu barajlardan bir tanesi hakkında şu bilgileri verir:
"…Daire şeklindedir ve muazzam büyüklüktedir. Ortasında sekizgen bir kule yükselmekte, onun etrafından ise dört kapılı bir köşk bulunmaktadır. Üst üste binmiş sıra kemerler baraj gölünün güney ucuna kadar uzanmaktadır."
TUNUS’TA 250’NİN ÜZERİNDE BARAJ BULUNUYORDU
Tunus'ta yöresinde 250'nin üzerinde baraj gölü ve bunların her birinde iki havza bulunur.
Bu havzalardan bir tanesi sudaki çökeltilerin ayrıştırılması için kullanılır, diğeri rezerv olarak tutulurdu. Daha büyük ölçekli bazı uygulamalarda, su çekmek için bir üçüncüsü bulunurdu.
DÜNYANIN BİLİNEN EN ESKİ KEMER BARAJI
Dünyanın bilinen en eski kemer barajı, İran'daki 700 yıllık Kebar Barajı'dır. Benzer tasarıma sahip barajlar gibi, bu barajın da çekirdeğinde moloz yığma duvar kullanılmıştır.
Baraj harcında yerel bir çöl bitkisinin külüyle ezilmiş kireç kullanılmak suretiyle duvarın dayanıklı, sert ve çatlaklara karşı dirençli olması sağlanmıştır.