İslam uygarlığında barajlara dair 15 ilginç bilgi
İnsanoğlunun bugüne dek inşa ettiği en büyük yapılar arasında yer alan barajlar, medeniyet tarihinde son derece önemli bir rol üstlendi. Barajlar olmasaydı bu kadar büyük çaplı sulama yapılamaz ve bugün şehirlere enerji pompalayan hidroelektrik santraller kurulamazdı. Ekonomik ve sosyal hayatımız üzerindeki etkileri düşünüldüğünde hayati bir öneme sahip olan barajların temellerinin İslam uygarlığında atıldığını biliyor musunuz?
Giriş Tarihi: 30.12.2019
09:27
Güncelleme Tarihi: 30.12.2021
14:45
DÜNYANIN BİLİNEN EN ESKİ KEMER BARAJI
Dünyanın bilinen en eski kemer barajı, İran'daki 700 yıllık Kebar Barajı'dır. Benzer tasarıma sahip barajlar gibi, bu barajın da çekirdeğinde moloz yığma duvar kullanılmıştır.
Baraj harcında yerel bir çöl bitkisinin külüyle ezilmiş kireç kullanılmak suretiyle duvarın dayanıklı, sert ve çatlaklara karşı dirençli olması sağlanmıştır.
30 METRE YÜKSEKLİĞİNDEKİ BARAJ
Türün diğer bir önemli örneği ise 30 metre yüksekliğinde 205 metre uzunluğunda olan Kuseybe Barajı'dır.
Etkileyici bir kavise sahip olan bu baraj, Suudi Arabistan'ın Medine şehri yakınlarında bulunur.
GAZNELİ MAHMUD’UN YAPTIRDIĞI ÜÇ BARAJ
Bugünkü Afganistan'da, Gazneli Mahmud'un 11. yüzyılda kendi başkentinin yakınlarında yaptırdığı üç tane baraj bulunur.
Bu barajlardan Kabil'in 100 kilometre güneybatısında bulunanı, Gazneli Mahmud'un adını taşır; 32 metre yüksekliğinde ve 220 metre uzunluğundadır.
BİN YILLIK SÜREDE ONARIMA HİÇ İHTİYAÇ DUYMADI
Barajlar yarısında bir uçta dolu savak yapısı, birçoğunda ise tahliye edilen suyu baraj ayağından güvenli bir uzaklığa yönlendirmeye yarayan mansap kıyı duvarı bulunuyordu.
Müslüman İspanya'da inşa edilen barajların duvarlarında taştan bile sert bir çimento türü kullanıldığından, bin yıllık bir süre içerisinde bunlar neredeyse hiç onarıma ihtiyaç duymamıştır.
İNŞA EDİLEN BARAJLAR FARKLI ETKİLERE DAYANABİLİYORDU
Turia Nehri üzerindeki sekiz barajdan her birinin temeli nehir yatağında 4-5 metre derinliğe kadar iner; ayrıca, sıra halinde dizilmiş ahşap yığınlarla ilave destek sağlanmıştır. Katı bir temele ihtiyaç duyulmasının sebebi, nehrin kontrol edilemez bir niteliğe sahip olmasıdır.
Zira taşma zamanlarında akan su miktarı normalde akan su miktarının yüz katını bulabilmektedir. Bu sebeple barajların gövdeye çarpacak su, taş, kaya ve ağaç gibi malzemelere dayanacak güçte olması gerekiyordu; o dönemde bu etkilere dayanabilen barajlar, üzerinden bin yıl geçmesine rağmen bugün hala sisteme herhangi bir ilave gerektirmeksizin Belensiye'nin su ihtiyacını karşılamaktadır.