Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Tarih
  • İslam uygarlığında mimari eserlerin ağırlığını taşıyan kemerler

İslam uygarlığında mimari eserlerin ağırlığını taşıyan kemerler

İslam uygarlığı, çok sayıda yeni mimari fikir ve stilin yükselmesinde öncü oldu. Müslüman mimar ve mühendisler, önceki medeniyetlerin mimari becerilerini geliştirip yepyeni formlar keşfettiler. Hem büyük açıklıkları birbirine bağlayan, hem de ağır yükler taşıyan kemerler, zamanla mimarinin olmazsa olmazları haline geldiler. Teknik anlamda yapıya sağladığı desteğin yanında eserlere eşsiz bir estetik katması nedeniyle de sık sık tercih edilen mimari unsurlardan oldular. Bugün pek çok yapıda gördüğümüz kemerlerin bin yıl öncesine uzanan geçmişine dair bilinmeyenleri derledik.

  • 11
  • 19
SİVRİ KEMER
SİVRİ KEMER

🔸 Sivri kemerin sağladığı en önemli avantaj tonozun yarattığı itkiyi uçan payanda ile desteklenebilecek kadar dar bir alan üzerine yoğunlaştırmasıydı ki bu, Avrupa Gotik mimarisinin en önemli özelliklerindendi.

🔸 Bu sayede mimarlar, önceden yarım dairesel kemerleri destekleyebilmek için büyük ve ağır yapılan duvar ve payandaları hafifletebildiler.

🔸 Temellere uygulanan yanal itkinin azaltılması ve tonoz kemerleriyle aynı seviyede tepelik kullanılabilmesi sayesinde tüm çaplara uygun olması, yapının diğer avantajları arasındaydı.

  • 12
  • 19
TÜCCARLAR SAYESİNDE AVRUPA’YA ULAŞTI
TÜCCARLAR SAYESİNDE AVRUPA’YA ULAŞTI

🔸 Birçok insan Gotik mimarinin dayandığı sivri kemerin Romanesk tonozlarda yaşanan problemleri çözmeye çalışan Avrupalı mimarlarca geliştirildiğini sanmaktadır, oysa bu kemer Avrupa'ya Amalfili tüccarlar tarafından Sicilya üzerinden Kahire'den getirilmiştir.

🔸 Bu tüccarlar 1000'li yıllarda Mısır'la ticaret yapıyordu ve Mısır'da da dillere destan bir güzelliğe ve sivri kemerlere sahip olan Kahire'deki İbn Tolun Camisi bulunmaktaydı.

🔸 Kemer, Avrupa'da ilk kez 1071 yılında, Amalfili tüccarların cömertçe finanse ettiği Monte Cassino Manastırı'nın portikosunda kullanıldı.

🔍 Müslümanlar medeniyetin temellerini nasıl attılar?

  • 13
  • 19
AFRİKALI KONSTANTİNUS BİLGİLERİNİ AKTARMIŞTI
AFRİKALI KONSTANTİNUS BİLGİLERİNİ AKTARMIŞTI

🔸 11'nci yüzyılın sonuna denk gelen bu dönemde Monte Cassino, Tunuslu Hristiyan âlim Afrikalı Konstantinus'un emeklilik yeri oldu.

🔸 Hekim, tercüman ve seçkin bir matematik, fen ve teoloji âlimi olan Konstantinus, Müslüman yapı teknikleri hakkında Kuzey Afrikalı Müslüman Fatımilerden çok şey öğrenmişti.

🔸 Bütün bu bilgileri dayalı olarak, Konstantinus'un Monte Cassino'daki inşaat sürecinde edinmiş olduğu bilgi ve deneyimlerini paylaştığı şüphesizdir.

  • 14
  • 19
KEMERLER GOTİK MİMARİNİN ÖNEMLİ BİR SORUNUNU ÇÖZMÜŞTÜ
KEMERLER GOTİK MİMARİNİN ÖNEMLİ BİR SORUNUNU ÇÖZMÜŞTÜ

🔸 Fransa'nın Cluny şehrinin başrahibi St. Hugh'un 1083 yılında Monte Cassino'yu ziyaret etmesiyle sivri kemer kuzeye aktarıldı.

🔸 Cluny'de yapımına beş yıl sonra başlanan üçüncü kilise tamamlandığında, bu kilisenin yan sahnlarında 150 sivri kemer bulunuyordu.

🔸 Bu kilise 1810 yılında yıkılacak olsa da, kemerin yolculuğu burada da bitmemişti. Bu yolculuğun bir sonraki halkası olan Baş Rahip Suger, 1135 ve 1144 yılları arasında Cluny'yi ziyaret ettikten sonra yanındaki mühendislerle birlikte ilk Gotik bina olan St. Denis'i inşa etti.

  • 15
  • 19
ALMANYA’DAN SONRA TÜM AVRUPA’YA YAYILDI
ALMANYA’DAN SONRA TÜM AVRUPA’YA YAYILDI

🔸 Sivri kemerin ve Müslümanlara ait diğer motiflerin Avrupa'nın en etkili iki kilisesi olan Cluny ve Monte Cassino'da kullanılmasından cesaret alan Hristiyan Avrupa'sı bu formları alarak uygulamaya başladı.

🔸 Yeni moda olan her şey gibi, sivri kemer de yayılarak 12'nci yüzyılın ortalarında Almanya'ya ve nihayetinde Avrupa'nın diğer kısımlarına ulaştı. İngiltere'de bu kemerin kullanıldığı çok sayıda bina bulunup, tamamına yakını dini amaçlı yapılardı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN