Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Tarih
  • İslam uygarlığında mimari eserlerin ağırlığını taşıyan kemerler

İslam uygarlığında mimari eserlerin ağırlığını taşıyan kemerler

İslam uygarlığı, çok sayıda yeni mimari fikir ve stilin yükselmesinde öncü oldu. Müslüman mimar ve mühendisler, önceki medeniyetlerin mimari becerilerini geliştirip yepyeni formlar keşfettiler. Hem büyük açıklıkları birbirine bağlayan, hem de ağır yükler taşıyan kemerler, zamanla mimarinin olmazsa olmazları haline geldiler. Teknik anlamda yapıya sağladığı desteğin yanında eserlere eşsiz bir estetik katması nedeniyle de sık sık tercih edilen mimari unsurlardan oldular. Bugün pek çok yapıda gördüğümüz kemerlerin bin yıl öncesine uzanan geçmişine dair bilinmeyenleri derledik.

  • 9
  • 19
AVRUPA’DA PEK ÇOK ESERDE KULLANILDI
AVRUPA’DA PEK ÇOK ESERDE KULLANILDI

🔸 At nalı kemer İngiltere'de Mağribi kemeri olarak tanınır. Victoria döneminde popüler olan bu mimari form, Liverpool ve Manchestar'daki tren garları gibi büyük yapıların girişinde kullanılmıştır.

🔸 1830 yılında John Foster tarafından tasarlanan bu kemerler Kahire Kapısı'ndaki kemerlere benzemektedir. Bugün, bir at nalı kemerleri Manchester'daki Cheetham Hill Sinagogu'nun (1870) ön girişinde görebilirsiniz.

🔍 İslam uygarlığının 'altın çağı'na dair 15 ilginç bilgi

  • 10
  • 19
KESİŞEN KEMER
KESİŞEN KEMER

🔸 Kemerdeki ustalıklarından son derece emin olan Müslümanlar, kemerin formu ve kemer yapım teknikleri hakkında dikkat çekici bazı deneyler yapmaya girişmişlerdi. Bu deneylerden bir tanesi, kesişen kemerlerin kullanımı olup ilave yapısal kuvvet sağlamıştı.

🔸 Bu yeni kemer formu sayesinde daha büyük ve yüksek yapılar inşa ederek alttaki ilk sıranın üzerinde ikinci bir sıra kemer koymak mümkün hale geliyordu. Bu yapının en güzel örneği Kurtuba Ulu Camii'nde görülebilir.

  • 11
  • 19
SİVRİ KEMER
SİVRİ KEMER

🔸 Sivri kemerin sağladığı en önemli avantaj tonozun yarattığı itkiyi uçan payanda ile desteklenebilecek kadar dar bir alan üzerine yoğunlaştırmasıydı ki bu, Avrupa Gotik mimarisinin en önemli özelliklerindendi.

🔸 Bu sayede mimarlar, önceden yarım dairesel kemerleri destekleyebilmek için büyük ve ağır yapılan duvar ve payandaları hafifletebildiler.

🔸 Temellere uygulanan yanal itkinin azaltılması ve tonoz kemerleriyle aynı seviyede tepelik kullanılabilmesi sayesinde tüm çaplara uygun olması, yapının diğer avantajları arasındaydı.

  • 12
  • 19
TÜCCARLAR SAYESİNDE AVRUPA’YA ULAŞTI
TÜCCARLAR SAYESİNDE AVRUPA’YA ULAŞTI

🔸 Birçok insan Gotik mimarinin dayandığı sivri kemerin Romanesk tonozlarda yaşanan problemleri çözmeye çalışan Avrupalı mimarlarca geliştirildiğini sanmaktadır, oysa bu kemer Avrupa'ya Amalfili tüccarlar tarafından Sicilya üzerinden Kahire'den getirilmiştir.

🔸 Bu tüccarlar 1000'li yıllarda Mısır'la ticaret yapıyordu ve Mısır'da da dillere destan bir güzelliğe ve sivri kemerlere sahip olan Kahire'deki İbn Tolun Camisi bulunmaktaydı.

🔸 Kemer, Avrupa'da ilk kez 1071 yılında, Amalfili tüccarların cömertçe finanse ettiği Monte Cassino Manastırı'nın portikosunda kullanıldı.

🔍 Müslümanlar medeniyetin temellerini nasıl attılar?

  • 13
  • 19
AFRİKALI KONSTANTİNUS BİLGİLERİNİ AKTARMIŞTI
AFRİKALI KONSTANTİNUS BİLGİLERİNİ AKTARMIŞTI

🔸 11'nci yüzyılın sonuna denk gelen bu dönemde Monte Cassino, Tunuslu Hristiyan âlim Afrikalı Konstantinus'un emeklilik yeri oldu.

🔸 Hekim, tercüman ve seçkin bir matematik, fen ve teoloji âlimi olan Konstantinus, Müslüman yapı teknikleri hakkında Kuzey Afrikalı Müslüman Fatımilerden çok şey öğrenmişti.

🔸 Bütün bu bilgileri dayalı olarak, Konstantinus'un Monte Cassino'daki inşaat sürecinde edinmiş olduğu bilgi ve deneyimlerini paylaştığı şüphesizdir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN