Arama
İsrail'in idari tutukluluk uygulaması
İsrail, topraklarını işgal ettiği binlerce Filistinliyi, "idari tutukluluk" uygulamasıyla yargılamadan hapiste tutmaktadır. Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te İsrail'in Filistinlilere yönelik yürüttüğü bu uygulama, insan onur ve haysiyeti ile bağdaşmayan türdendir. Haksız muameleler, 7 Ekim olaylarından sonra artış göstermiştir. İşte, siyonist zihniyetin yansıması "idari tutukluluk" uygulamasına dair detaylar...
🔸 1987-1994 yılları arasındaki "Birinci İntifada" döneminde 19 bin, 2000-2007 tarihlerinde süren "İkinci İntifada" sırasında ise 18 bin Filistinliyi bu çerçevede yargılamadan hapse atar.
🔸 Filistin Esir İşleri Heyeti'nin verilerine göre İsrail, 1967'den 2014'e kadar tutukladığı 805 binin üzerindeki kişinin, 50 binini "idari tutukluluk" uygulaması kapsamında içeri almıştır.
🔸 7 Ekim 2023'te başlayan İsrail - Hamas çatışmalarından bu yana ise Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te İsrail, binlerce Filistinliyi aynı gerekçeler ile gözaltına almaktadır.
🔸 Gözaltına alınan 3 bin 390 Filistinlinin yüzde 80'i herhangi bir suç isnadı yapılmadan yani idari tutukluluk uygulamasıyla hapishanelere atılmaktadır.
🔸 Filistinlilere karşı hukuksuz muameleler gerçekleştiren İsrail, hapishanelerdeki esirlere karşı da insanlığa sığmayacak tavırlar sergilemektedir.
🔸 Özellikle 7 Ekim'den bu yana, hapishanelerde işlenen suçlar nedeniyle 6 esir hayatını kaybetti ve yüzlercesi yaralandı.
🔸 Filistinli idari tutukluların erken tahliye imkanının geçtiğimiz temmuz ayında ellerinden alındığı biliniyor. Bu durum, hapishanelerdeki mahkum yoğunluğunun artmasına neden oldu.
🔸 İsrail Yüksek Mahkemesinin 2017'de verdiği "her tutukluya duş ve tuvalet dahilse 4,5 metrekarelik, dahil değilse 4 metrekarelik bir yaşam alanı sağlanması" şartı getiren kararına rağmen yapılan insanlık dışı davranışlar, İsrail'de konu Filistinliler olduğunda hukukun ve insan haklarının hiçe sayılabildiğini gözler önüne sermektedir.
Filistin direnişinin sembolü: Anahtar