Arama

İstanbul'da boğazın incisi 10 yalı camii

Avrupa ile Asya'yı birleştiren 8 bin yıllık geçmişiyle imparatorluklara başkentlik yapan İstanbul'un boğaz manzaralı camileri, asırlar boyunca şehrin güzelliklerine güzellik katmaya devam ediyor. Genellikle kalabalık cemaatleri olmayan bu camiler, caddeden bir adım atıp ayak bastığınız anda sükunetleriyle sizi dünyadan soyutlayabilecek huzur dolu ibadethanelerdir. İşte İstanbul'da boğazın incisi olan 10 yalı camii...

  • 7
  • 20
BEYLERBEYİ HAMİD-İ EVVEL CAMİ
BEYLERBEYİ HAMİD-İ EVVEL CAMİ

Beylerbeyi Cami ya da diğer bilinen adıyla Hamid-i Evvel Camii İstanbul'un Beylerbeyi semtinde bulunan 18. yüzyıl yapısı bir selatin camisidir. İstanbul'daki yalı camilerinin en güzellerinden kabul edilen yapı, eski Beylerbeyi (Istavroz) Sarayı'nın Hırka-i Şerif hücresi dairesinin bulunduğu yere Sultan I. Abdülhamid tarafından annesi Rabia Sermi Sultan'ın anısına yaptırılmış ve 15 Ağustos 1778'de ibadete açılmıştır. Padişahın Bahçekapı'da inşa ettirdiği külliyenin doğal bir devamı olarak görülür.Kaynaklarda caminin mimarına dair kesin bilgi yoktur. Kimi kaynaklara göre caminin mimarı dönemin Baş Mimarı Mehmed Tahir Ağa'dır; kimi kaynaklara göre mimarı belirsizdir.

Mimari özelliklerine bakıldığında cami Barok üslupta olup taşıyıcı duvarları kesme taştan inşa edilmiştir. Merkezi tek kubbeli mihrab üstü yarım bir kubbe ile vurgulanmış sekizgen tabana oturan bir yapıdır. Ana giriş deniz tarafındandır. Günümüzde kullanılmayan bu girişin hemen önünde caminin önüne gelen padişahın ata binişini kolaylaştıracak biniş taşı bulunur. Son cemaat yerine deniz tarafından on bir basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Son cemaat yerinin doğusunda küçük bir oda yer almaktadır. Bu odanın kayyum odası olarak düşünülmüş olması muhtemeldir.55 pencereli ve iç mekânda kalem işleriyle süslü duvarlarda hem Osmanlı hem de Avrupa çinileri göze çarpar. Kubbe kasnağında Yesârîzâde'nin celî sülüsle yazdığı ve 1945 yılındaki tamirde hattat Halim'in yenilediği "esmâ-i hüsnâ" bir kuşak halinde dolanır.

Beylerbeyi ve onu takip eden selatin camilerinin en önemli özellikleri, cuma namazı için gelen padişahın hünkar mahfiline geçinceye kadar dinlenmesi ve küçük kabulleri yapması için öteden beri camilerin bitişiğinde inşa edilen hünkar kasırlarının mi bünyesine dahil edilmeleridir.

Caminin zemini sürekli su akıntılarının etkisinde olduğundan inşasından kısa bir süre sonra 1810 – 1811 yıllarında II.Mahmut'un devrinde değişikliğe uğramıştır. Son cemaat yeri değiştirilmiş ve minaresi yıkılarak iki yeni minare eklendiği gibi caminin güneyine muvakkithane, deniz kıyısında dört cepheli çeşme ve muvakkithanenin yanına hünkar dairesi inşa edilmiştir. 19. yüzyıl boyunca çeşitli onarımlar geçiren yapı, 1894 depreminde büyük hasar görür. 1969 yılında ise ciddi bir restorasyondan geçmiştir.

Beylerbeyi Camisi 13 Mart 1983 tarihinde bitişiğinde bulunan Debreli İsmail Paşa yalısında çıkan yangında kubbesinin ahşap bölümü zarar görerek çökmüştür. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hızlı bir şekilde restore edilerek 29 Mayıs 1983 tarihinde tekrar ibadete açılmıştır. 2013 yılında Vakıflar müdürlüğü tarafından başlatılan restorasyon çalışmaları sona ermiş ve cami tekrar açılmıştır. Şu an hâlen kullanılır vaziyettedir.

  • 9
  • 20
VANİKÖY MEHMET PAŞA CAMİİ
VANİKÖY MEHMET PAŞA CAMİİ

Vaniköy Camii veya Vani Mehmet Efendi Camii, Vaniköy Caddesi üzerinde yer alan denize sıfır ağaçlar arasında gizlenmiş bir yapıdır. İstanbul Boğazı'nın hemen kıyısında yer alan Vaniköy Camii, Vani Mehmet Efendi tarafından Padişah IV. Mehmed'in verdiği arazi üzerine 1655'te yaptırılmıştır. Vani Mehmet Efendi Sultan 4. Mehmet zamanında "Hünkar şeyhi" sıfatıyla anılan nüfuzlu biridir. Vanlı olduğundan dolayı "Vani" olarak anılmıştır.

  • 10
  • 20

Vani Mehmet Efendi Camii, geniş dikdörtgen planlı, kagir duvarlı, kırma çatılı bir yapıdır. Tek minareli ve tek şerefeli olan bu caminin girişi batıdandır. Deniz tarafından bir duvar çeşmesi bulunan caminin koru tarafı yüksek sütunlarla sundurma şeklinde inşa edilmiştir. Sultan I. Mahmut zamanında ise camiye hünkar mahfili ilave edilmiştir.

  • 11
  • 20
DOLMABAHÇE (BEZM-İ ALEM VALİDE SULTAN) CAMİİ
DOLMABAHÇE BEZM-İ ALEM VALİDE SULTAN  CAMİİ

Dolmabahçe Camii, Sultan Abdülmecit'in annesi Bezmialem Valide Sultan tarafından başlatılıp ölümü üzerine Sultan Abdülmecit tarafından tamamlanan ve tasarımı Nikogos Balyan'a ait olan sahil camilerinden biridir.

Asıl adı Bezmialem Valide Sultan Camii olan ama konumu nedeniyle Dolmabahçe Sarayı bütünü içinde düşünülüp birlikte anılan Dolmabahçe Camii, iki yılı aşkın bir yapım süreci sonunda 23 Mart 1855'te bir cuma töreniyle ibadete açılmıştır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN